Alevi Haber Ajansi

Pir Fırat: Sivas Katliamı İslami şiddetin bir parçası, cehaletin bir kurgusudur – VİDEO

PİRHA- İstanbul’da Garip Dede Dergahı’nda Sivas’ta katledilen canlar için anma etkinliği yapıldı. Garip Dede Dergahı Başkanı İmam Rıza Ocağı Piri Celal Fırat bir konuşma yaptı. Fırat, “1993 Sivas Katliamı, kendini savunma imkanı bulmayan çok sayıdaki insanın acımasızca öldürülmesidir” dedi. Fırat, Sivas Katliamı’nın İslami şiddetin bir parçası, cehaletin bir kurgusu olduğuna işaret etti. 

İstanbul’da Küçükçekmece’de bulunan Garip Dede Dergahı’nda 2 Temmuz Sivas Madımak Katliamı’nın 24. yılı nedeniyle yitirilen canlar için bir anma düzenlendi.

Anmaya, Demokratik Alevi Derneği Avcılar Şubesi Başkanı Özgür Bulan ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Umum Sayacılar Oda Başkanı Muharrem Kökoğlu, Erikli Baba Gençlik Kolları, Şahkulu Sultan Dergahı Gençlik Kolları, HBVAKV Okmeydanı Cemevi Gençlik Kolları, PSAKD Esenler Cemevi gençlik kolları, Sefaköy İşçilerin Birliği Derneği katıldı.

Dergah bahçesinde düzenlenen anma ve protestoda konuşan İmam Rıza Ocağı Pirlerinden Celal Fırat, “1993 Sivas Katliamı, kendini savunma imkanı bulmayan çok sayıdaki insanın acımasızca öldürülmesidir” dedi.

Pir Celal Fırat konuşmasında şunları sıraladı:

-Bu toprakların bilge mimarlarını yok ettiler.
-Özgür yaşamak isteyen insanların temsilcileri, acılarla susturuldular.
– Toplumun büyük bir kesiminde görüş ve değerleriyle önemli bir konuma gelen insanlar yok edildiler.
– Sahte kulluk yaparak din adına kendilerinde başkalarını öldürme hakkı görenler oldu.
– Sivas sustu…..İnsan, hakikat, erdem ve vicdan karanlığın derinliklerinde yok oldu gitti.
-Ben daha fazla müslümanım sen az müslümansın diyerek aydınlarımızı tarihi intikam duygularıyla yok ettiler.
– Şah demek bir kez daha suç sayıldı.
– Onlar birer Pir Sultandı Çünkü…
-Pir Sultan, Anadolu Alevilerinin gün ışığıdır, özgürlüktür, insan onurunun ete kemiğe büründüğü renklendiği ve kitleselleştiği bir onur mücadelesidir. Pir Sultan demek, baskı ve engeli tanımamak demektir.
Bilim demektir, bilgilendirme ve adaleti yaymak demektir. Kadılar, müftüler, beyler, paşalar, valilere karşı yoksul insanların Şahıdır.

Pir Sultan’ın öğretisinin ve mücadelesinin halkların bir arada yaşama öğretisine dönüştüğünü belirten Pir Celal Fırat, “Birarada yaşama isteklerimize rağmen tarihin her döneminde trajik unutulmaz katliamlarla nabzımızı ölçenler, bu yüreklerin birer Pir Sultan olduğunu bir kez daha gördüler” dedi.

“Alevi düşmanlığı yaparak bu topraklarda bir yürek içinde kardeşçe yaşamamızı istemeyenler Sivas Katliamı’nı rejime yönelik ve arkasında ırkçı-şeriatçı örgütlerin bulunduğu siyasal bir gelişme şeklinde ele almadılar” diyen Pir Celal Fırat, hukuki sürecin bu yönde işletilmediğini, böylece katliamın düzenleyicileri olan ırkçı-şeriatçı örgütler ve katliamda kusuru bulunan sorumlular ortaya çıkarılmadı” ifadesini kullandı.

“ALEVİLER, ŞİDDETE KARŞI MÜZİKLE TANRIYA ULAŞMAYI HEDEFLER”

“Yeryüzünde, diğer din, inanç ve etnik gruplarla barış ve hoşgörüyle yaşayan, insanın sevgide bir olmasını isteyen, şiddet içeren her türlü alete karşı, müzikle, sazla tanrıya ulaşmayı hedefleyen tek toplum Alevi toplumudur” mesajını veren Fırat, “Alevi felsefesi bu yönüyle her bireyi derinden etkilemiş ve tüm dünyanın ilgisini çekmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

“MÜSLÜMANLAR, TÜM DÜNYAYA İSLAMİ MOTİFLERLE ŞİDDETİN EN ACISINI YAŞATTI”

Sosyo-kültürel özellikleriyle ve jeopolitik siyasi yapısıyla bir türlü barışamayan müslümanların tüm dünyaya İslami motiflerle şiddetin en acısını yaşattığını vurgulayan Pir Celal Fırat, şunları dile getirdi:

“Sivas katliamı bu şiddetin bir parçası cehaletin bir kurgusudur. Güldürmeyi, düşündürmeyi çizgilerde seçmiş, karikatürist, halk ozanı, halk Şairleri, sanatçılar ve yobazların sosyal hayatına dokunan birçok aydın, yakılarak öldürüldü ve tam 24 yıl oldu. Aklanan ve savunulanların yazdığı bir kara sayfa kapanmadan duruyor. Sivas’ta kimler katledildi. Sivas’ta, mutluluğun resmi üzerine hayal kurabilenler katledildi. Sivas’ta üreten düne, güne yarına dair düşüncesi insanlığın, doğanın geleceği projesi olan canlar katledildi.
Tıpkı bu ülke için hayalleri olan Deniz Gezmişler gibi, Hüseyin İnanlar, Mahir Çayanlar gibi İbrahim Kaypakkayalar gibi…Gezi’de kaybettiğimiz canlar gibi, Berkin Elvan gibi, Ali İsmail Korkmaz gibi gençlerimiz katledildi Sivas’ta. Tıpkı Kırklar gibi çarka dönen, semah dönen canlarımız katledildi.

Tıpkı derisi yüzülen Mansur ve Nesimi gibi… Tıpkı haksızlığa direnen “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan gibi ozanlar katledildi Sivas’ta. O ozanlar ki katliama da, kırıma da, zulme de maruz kalsalar hep Pir Sultan’ın şu dörtlüğündeki duruşu akıllara gelir;

“Kadılar müftüler fetva yazarsa

İşte kement işte boynum asarsa

İşte hançer işte başım keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.”

“DEVLET GENCECİK EVLATLARININ KATLEDİLMESİNE GÖZ YUMAR MI?”

“Bir devlet gencecik evlatlarını dar ağıcına vurarak katledilmesine, yakılarak katledilmesine göz yumar mı?” diye soran Pir Celal Fırat, “Statükoyu korumak adına, onurlu muhalif canları katleden, katliam üreten bataklık unutulursa her gün kaybedilen gün olur. Hafıza kaybı o bataklığı büyütür. Bataklık can almaya devam eder. Unutursak üreten, düşünen, yarına dair hayalleri olan insanları yok ettiğinizde, yerine cehalet alır. Kin alır, nefret alır” dedi.

Pir Celal Fırat’ın konuşmasının ardından, Garip Dede Gençlik Kolları müzik ve şiir dinletisi verdi.
Sanatçı Mehmet Karabudak ise sahneye çıkarak deyişler okudu.    (HABER MERKEZİ)

VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak