Alevi Haber Ajansi

Paylan’dan OHAL kararnamesi tepkisi: Saray’da vicdan yok-VİDEO

PİRHA- HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, yaptığı açıklamada, “Erdoğan, depremde evi, hayatı, işyeri yıkılmış yurttaşlarımıza günlük 133 TL, aylık 3.972 TL’yi reva görüyor. Saray’da vicdan yok” diyerek, Meclis’in derhal açılması çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM’de basın toplantısı yaptı. Deprem bölgesindeki 10 ilde yaptığı incelemeler sonucunda tespitlerini aktaran Paylan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayınlanan “OHAL kapsamında çalışma ve sosyal güvenlik alanına ilişkin alınan tedbirlere dair kararname” ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“İVEDİLİKLE DEPREM BÜTÇESİ HAZIRLANMALI”

OHAL kararnamesiyle ilgili olarak eleştirilerini sıralayan Paylan, “Erdoğan, depremde evi, hayatı, işyeri yıkılmış yurttaşlarımıza günlük 133 TL, aylık 3.972 TL’yi reva görüyor. Saray’da vicdan yok” diye konuştu. Paylan, TBMM’nin derhal açılması için çağrı yaparak, ivedilikle bir deprem bütçesi hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Paylan’ın basın toplantısındaki konuşmasından satırbaşları:

“Depremin etkilediği 10 ili gezdik. İl il, ilçe ilçe, mahalle mahalle tespitlerimizi yaptık. Depremin etkilediği 10 ildeki 14 milyon yurttaşımız büyük bir felaket yaşamış durumda, yaraları var. Ülke olarak yaralıyız. Bu yaraları sarmak için şu ana kadar TBMM sorumluluk almadı, alamadı. Çünkü AKP ve MHP, TBMM’yi üç haftadır kapalı tutuyor.

İlk hafta anlaşılabilir, ilk hafta Meclis kapalı tutulmalıydı. Ama şu anda toplum yaralı, geleceğini göremiyor. Evini, iş yerini, eşyasını, yaşamını kaybeden 14 milyon yurttaşımız büyük bir belirsizlik yaşıyor. Buna karşı TBMM, herhangi bir sorumluluk almıyor. Peki ne yapılıyor? Ülke yeniden OHAL kararnameleri ile yönetilen bir ülke haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir OHAL kararnamesi yayınladı. OHAL kararnamesi ile yaraları saracağını düşünüyor ama çok ciddi eksiklikler var. Bölgede 300 bin esnaf ve esnafın büyük çoğunluğu iş yerini kapatmış durumda. Milyonlarca işçi, işini kaybetmiş durumda. Milyonlarca yurttaşımız evini kaybetmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Meclis’e gerek yok, ben OHAL kararnameleri ile ülkeyi yönetirim’ diyor. Oysa, yara o kadar büyük ki, bu yarayı sarmak için ortak akılla hareket etmemiz gerekiyor.

OHAL kararnamelerinde ne var? Diyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ben depremin etkilediği 10 ilde işten çıkarma yasağı getiriyorum.’ Ama işverene, tek taraflı ücretsiz izne çıkarma hakkı getiriyor. Tek taraflı ücretsiz izne çıkarıldığında, işçi kaç para maaş alacak? Günlük 133 TL. Tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları duysun; Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir işveren işçisini ücretsiz izne çıkardığında o işçiye 133 TL ödenmesini reva görüyor. Evi, hayatı, işyeri yıkılmış yurttaşlarımıza günlük 133 TL, aylık 3.972 TL. Milyonlarca yurttaşımız deprem illerini terk ettiler, Mersin’e, İstanbul’a, Ankara’ya, batıya gittiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki, oralarda sana 3.972 TL vereceğim, bir bakıyorlar kiralara 10 bin, 15 bin lira. İşte böyle büyük bir vicdansızlıkla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden TBMM toplanmalı diyoruz. Bu yüzden TBMM, yaraları sarmak için sorumluluk almalı diyoruz.

Depremden etkilenen, evi, iş yeri yıkılan yurttaşlarımıza toplu bir ödeme yapılmalıydı. Hayata başlamak için depremin olduğu ilinden gitmek zorunda kalan yurttaşlarımızın barınabileceği konutların, kamu tarafından sağlanması gerekiyordu. Onlara kiralık ev tutmamız, elektrik, su, doğalgaz ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyordu. Ama OHAL kararnamesinde bu var mı? Hayır, yok!

“KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ, EN AZINDAN ASGARİ ÜCRET OLMALIYDI”

Ne var OHAL kararnamesinde? İş verene Kısa çalışma ödeneği yapma hakkı veriliyor ve işçi, 6 bin liradan başlanarak, 15 bin liraya kadar kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilir diyor. Düşünebiliyor musunuz? Eviniz yıkılmış, yakınlarınızı kaybetmişsiziniz. Kısa çalışma ödeneği 6 bin lira. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? En azından, Kısa çalışma ödeneğinin tabanı asgari ücret olmalıydı. Bunun yanında işçilere, barınma-kira desteği, elektrik, doğalgaz, su, internet gibi haklarının sağlanması gerekiyordu.

Depremin yaralarını nasıl saracağız. Bunu hep beraber düşünmeliyiz. Depremin yaralarını OHAL kararnameleri ile saramayız. Bu vicdansız ve adaletsiz kararnamelerle saramayız. Bir an önce Meclis toplanmalı. Meclis bir deprem bütçesi çıkarmalı. Meclis olağanüstü toplanmalı. Barınma, ısınma, elektrik, su gibi temel ihtiyaçları bu yurttaşlarımıza nasıl ücretsiz sağlayacağımızı tartışmalıyız ve bir deprem bütçesi yapmalıyız. Deprem bütçesinde de 2 trilyon maliyeti, kimin sırtına yükleyeceğimizi tartışmalıyız. OHAL kararnameleriyle bu yaralar sarılmaz!

“SEÇİM ZAMANINDA YAPILMALI”

Seçime hala 4 ay vaktimiz var. Elbette çok büyük yaralandık. Ancak yurttaşlarımız çok öfkeli, yurttaşlarımız yaralı, yurttaşlarımız bir an önce bu vicdansız iktidardan kurtulmak istiyor. Seçimler ne erkene alınmalı ne de ötelenmeli. Mutlaka zamanında yapılmalı. Seçimin tarihi bellidir. Seçimler, 18 Haziran günü yapılmalıdır.

Bakın Meclis, OHAL kararnameleri ile maalesef devre dışı bırakılmış durumda. Yargı bir sopaya dönüşmüş durumda. Basın üzerinde baskılar var. STK’ler işlemiyor. Ama son bir kurumumuz var ki o da demokratik seçimlerdir, demokratik seçimlerle bir iktidar değiştirme umududur. Bu umudumuza asla dokundurtmayacağız. Bu açıdan seçimler ne erkene alınmalı ne ötelenmeli, zamanında yapılmalıdır.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak