PİRHA – Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Özgür Kaplan, Büyük Alevi Kurultayı ile hem iktidara hem muhalefete seçim öncesi mesaj verdiklerini söyledi. Kaplan, “Aleviler olarak yaşam coşkumuzu, demokrasi ve eşit yurttaşlık isteğini hiçbir zaman AKP de söndüremedi. Bunu görmüş olduk. Bu anlamıyla çok değerli bir mesaj oldu” dedi.
İstanbul Yenikapı’da 25 Aralık’ta yapılan Büyük Alevi Kurultayı, 2022 yılının da final eylemi oldu. Alevi örgütleri, kurultayın devamı niteliğinde eylem ve etkinliklerin ise süreceğini belirtti.
“SEÇİMDEN ÖNCE MESAJIMIZI VERELİM İSTEDİK”
ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan, Büyük Alevi Kurultayı’nı değerlendirdi. Yenikapı’da yapılan buluşma sebebiyle muhalif toplumları bir araya getirdiklerini söyleyen Kaplan, “Kurultayda her şeyden önce Aleviler olarak, bütün emeği ile geçinen çevrelerin, inançların baskılandığı, kuşatmalar altında olduğu bir süreçte şunu gösterdik; AKP’ye rağmen o yaşam, mücadele coşkusunu demokrasi ve eşit yurttaşlık isteğini hiçbir zaman AKP de söndüremedi. Bunu görmüş olduk. Bu anlamıyla çok değerli bir mesaj oldu. O salonda Alevi dostları, daha çok Alevilerin kendini yakın hissettikleri siyaset temsilcileri vardı. Orada vermiş olduğumuz mesaj, eşit yurttaşlık hakkı, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Alevilere rağmen Alevi açılımı yapması, Alevileri yok sayması ve bunu bir politika olarak uygulaması bir kez daha eleştirildi. Onun ötesinde muhalefete de bir mesaj verildi. Evet yetki bir iktidarın elinde ama bir de muhalefet gerçeği var. Muhalefete ‘bizim sesimizi duyun’ mesajı verildi. Önümüzde bir seçim var. Bu mesajı da o seçimden önce verelim istedik. Çünkü muradımız, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin artık son ayları, Aleviler olarak iktidardan uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyoruz “dedi.
“HALKIMIZ O KADAR BUNALMIŞ VAZİYETTE Kİ…”
Özgür Kaplan kurultaya katılan yurttaşların tepkilerine dair de değerlendirme yaptı. Kaplan, kurultaya katılanların morallerinin çok iyi olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bir özgüven hissettik. Gelenlerden, kendi kökleri, inançlar ile yeniden buluşup o güç ve coşkuyu hissedenler oldu. Bunu ifade edenlere de rastladık. Biz bu kurultay için sadece İstanbul merkezde bir çalışma yürütmedik. Dolayısıyla bu heyecanı ülke genelinde insanların hissetmeleri konusunda özen gösterdik. Kurultay yetmiyor bulup devamında yine bir buluşma yapılması talepleri de oldu. Çünkü halkımız o kadar bunalmış vaziyette ki özellikle ekonomik olarak… Çünkü biliyorsunuz, AKP’nin tek adam rejimi üzerinden insanlar açlığa mahkum ediliyor ve bu mahkumiyetle de yetinilmiyor, yoksulluklarından kölelik çıkartmaya çalışıyorlar. Yani Türkiye’deki siyaset böyle işletilmek isteniyor. Buna karşı bir itiraz sesi yükseltmek, birbirine benzeyen, aynı yoksulluğu yaşayan ve birbiriyle tanışık olmayan insanların orada yan yana geldiklerini de gördük. O gün o salonda rahat 15 bin civarında insan vardı. Aynı kadere mahkum edilmek istenen insanların yan yana gelmesi çok duygulu anlar yaşanmasına da neden oldu.”
“MADIMAK’I KUŞATAN ZİHNİYET ARTIK ÜLKEYİ KUŞATMIŞ DURUMDA”
Özgür Kaplan sonraki süreçte Alevilerin taleplerini ne yönde dile getirecekleri konusunda da bilgi verdi.
Kaplan şöyle devam etti:
“Eylemlilik ve mücadele süreci kesintisiz bir şekilde yıllardan bu yana devam ediyor. Son yılların Alevi kurumları olarak birlikte yapılan en büyük işiydi bu. Federasyon olarak şunu söyleyebiliriz: 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Otelini kuşatan zihniyet artık ülkeyi kuşatmış durumda. AKP, siyasal İslam kendine bir yaşam iklimi buldu ve tarikatlar imparatorluğu kuruldu. Tarikatlar artık bu ülkeyi yönetiyor ve kendi aralarındaki ittifaklar üzerinden aslında kısmi iktidar sıkıntıları oluyor. Yani iktidar, halka karşı bir sorumluluk hissiyatı duyduğundan kaynaklı bir sıkıntı yaşamıyor. İktidarın, demokrasiye karşı bir mahcubiyeti yok. Bu anlamda 2023 yılı Madımak Katliamı’nın 30. yıl dönümü olacak. Biz tarikatlar imparatorluğuna karşı o Madımak’ı kuşatan zihniyetin ülkeyi kuşatması sürecine de bir söz söyleme bağlamında 30. yılda en az 200 bin insanın Madımak’ta olmasını hedefleyeceğiz. Bu yönde çalışmalarımız Avrupa ve Türkiye’deki örgütlerimizle birlikte başladı. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun zaten öteden beri devam eden bir 30. yıl belgesel çalışması var. Bizim buraya yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hazırlığımız sürüyor ve Cumhuriyetin 1. yüz yılında yaptığımız acemiliği yapmayacağız. Cumhuriyetin 2. yüz yılında söyleyeceğimiz sözleri daha yüksek ve hep birlikte söyleyeceğiz. Çünkü Cumhuriyetin 1. yüzyılında biz birçok şey olduk ama bir türlü Alevi olamadık. 2. yüzyılda sözümüzü söylemek için sokakta da olacağız tabii ki.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.