Alevi Haber Ajansi

Özgecan Aslan’ın hayatı film oluyor; Senarist-Yönetmen Çelebi PİRHA’ya anlattı- VİDEO

PİRHA- 2015 yılında Mersin’in Tarsus ilçesinde okulundan evine dönmek üzere bindiği minibüste tecavüz edildikten sonra vahşice  katledilen Özgecan Aslan’ın hayatı film oluyor. Senarist ve Yönetmen Seçil Çelebi, Özgecan’ın hayatı üzerinden bütün kadın cinayetlerine dikkat çekmek için bu filmi yapmaya karar verdiklerini belirtti.

Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015’te 19 yaşındaki Özgecan Aslan okulundan evine dönmek üzere bindiği minibüste tecavüz edildikten sonra işkence edilerek katledilmişti.
3 Aralık 2015’te gerçekleşen son duruşmada mahkeme, Suphi Altındöken, Fatih Gökçe ve Necmettin Altındöken’e  “Nitelikli cinsel saldırı ve canavarca hisle kasten öldürmekten 3 zanlıya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme üç sanığa verdiği bu cezaların yanı sıra, tecavüz ve diğer suçlardan, Suphi Altındöken’e 27 ve arkadaşı Fatih Gökçe’ye 24 yıl hapis cezası vermişti.

Özgecan Aslan cinayeti, Türkiye çapında öfkeye ve gösterilere yol açmıştı. Binlerce kadın, kadınların tecavüze uğramasına, şiddet görmesine ve öldürülmesine karşı, hükümetten yeterli tepkinin gelmemesiyle bu durumun normalleştirildiği gerekçesiyle sokaklara dökülmüştü. Gösterilerde kadına karşı şiddetle ilgili daha güçlü tedbirlerin alınması istenmişti. Ülke çapında pek çok gösterinin düzenlendiği 16 Şubat günü “Kara Pazartesi” olarak anıldı.

Özgecan Aslan’ın yaşamının filmini yapmaya karar veren “Duru Film” Senaristi ve Yönetmen Seçil Çelebi, film ile ilgili PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.

“ÖZGECAN DÜNYA’DA SEMBOL OLMUŞ BİR İSİM”

Senarist ve Yönetmen Seçil Çelebi,  “Kadın cinayetleri toplumun kanayan bir yarası olmakla birlikte Özcancan Arslan’ın dünyada en çok haberi yapılmış üçüncü vaka ve kadın cinayetlerinin de bu ülkede sembol olmuş bir kadın olması nedeniyle Özgecan Arslan’ın biyografisinin Duru Film olarak filmini yapmaya karar verdik” dedi.

KATLEDİLEN KADINLARIN SESİ DUYURULMAK İSTENDİ

Özgecan’ın hayatı üzerinden bütün katledilen kadınların sesini duyurmak için bu filmi yapmaya karar verdiklerini söyleyen Çelebi, “Ailesi ile iletişimi kurarak ve onlarla iş birliği yaparak senaryosunu yazdım. Bu senaryoyu da tamamen bu toplumdaki sistemin kadına bakış açısının nasıl olduğunu, bu bakış açısının aslında kadını ezen sömüren yok eden sadece cinayet olarak değil, kadına mobingler uygulayarak yok eden bir sisteme nasıl dönüştüğünü göstermek için yaptık” diye konuştu.

KADINLAR SADECE ÖLDÜRÜLEREK HAYATTAN KOPARILMIYOR”

Çelebi, kadınların hayattan koparılmasının sadece fiziken gerçekleşmediğini ifade ederek, “Bizler eşimizden, sevgilimizden ayrılırken yaşadığımız korkularla yaşıyoruz. İş yerinde patronlarımızdan, amirlerimizden, müdürlerimizden taciz mi görürüm, mobbing mi uygulanır diye düşünüyoruz. Gece bir yerden bir yere giderken, dolmuşa veya taksiye bindiğimizde özellikle dikiz aynasından bize bakan şoförden zarar görür müyüm? Herhangi bir şiddetle karşılaşır mıyım? Herhangi bir iftiraya maruz kalabilir miyim şeklinde yaşadığımız korkularla bizler zaten toplumdan koparılıyoruz ve hayattan kopuk olarak yaşıyoruz” dedi.

“KANAATLERİ KALDIRMAK İÇİN EN ETKİLİ ALAN SİNEMA”

“Hayatta var olabilmek, varlık oluşturabilmek için çok daha fazla enerji sarf etmek zorunda kalıyoruz” diyen Çelebi, “Biz kadınlar hayatta varlık oluşturmak için bu kanaatleri toplumdan kaldırmak zorundayız. Bunun da en etkili alanı da sinemadır. Sinemanın bu alanda önemini hepimiz biliyoruz. Onlarca yıldır Amerika bunu kullanıyor. Kendi fikirlerini, kendi kanaatlerini toplumlara yerleştirebilmek, empoze edebilmek için bu sistemi kuruyor” diye belirtti.

Kendilerinin de aynı sistem üzerinden Özgcan filminin yapımcılığını  Mahmut Şirin’in üstlendiği  filmi çekmeye karar verdiklerini belirten Çelebi, “Özgecan’ın  ne kadar değerli, ne kadar kıymetli olduğunu bu topluma yaymak ve bu kanaatleri, bu toplumu oluşturmak için bu filmi yapmaya karar verdik” şeklinde konuştu.

11 ŞUBAT 2025 BEYAZPERDEDE OLMASI PLANLANIYOR

Kesin olmamakla birlikte Özgecan’ın ölüm yıldönümü olan 11 Şubat’ta 2025 yılında filmin gösterime gireceğini belirten Çelebi, şunları söyledi:

Bu filmin gösterimi noktasında demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere herkesten katkı bekliyoruz. Çünkü bu filmi duyurmak kitlelere ulaştırmak çok önemli. Biz filmi dağıtacak olan dağıtım şirketiyle konuşurken sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ve belli başlı dünya ülkelerinde bu filmin vizyona girmesini istedik. Çünkü Özgecan’ın çığlığı üzerinden bütün cinayete kurban gitmiş kadınların çığlığını duyuralım ve kadın cinayetleriyle ilgili etkili çözümler nasıl bulabileceğimizi tartışalım. Özgecan yasasını gündeme getirelim ve bu yasayı uygulamaya geçirelim.
Biz aslında bu filmin ön hazırlıklarına başlamıştık ve filmimiz şimdiye kadar beyaz perdede yayınlanacaktı. Fakat filmimizin hazırlıklarına Hatay Arsuz’da başladığımızda 6 Şubat’ta depreme yakalandık ve ara vermek zorunda kaldık. Maddi olarak çok fazla kan kaybettik. Kendimizi toparlanmamız tabii biraz uzun sürdü ve tekrar bu filmin hazırlıklarına başladık. Dolayısıyla da filmi duyurmak bağlamında herkese her şekilde ihtiyacımız var.”

“ÖZGECAN HER ŞEYE DUYARLI, PAYLAŞIMCI, YARDIMSEVER BİR KİŞİLİKTİ”

Senaristi ve Yönetmen Seçil Çelebi, filmin içeriğine ilişkin de bilgi paylaşarak, “Özgecan’ın gerçekten ne kadar duyarlı ne kadar yardımsever sürekli okuyan ve Van depremzedeler için paralar toplayan bu konuda öncü çalışmaları olan bir öğrenci olarak böyle bir anlayışa sahip olduğunu altını çizdik. Ama biz tabii Alevi olduğunu, işte Kürt olduğunu anlatamadık, zaten bu bilinen bir gerçek” diye belirtti.

Özellikle kadın cinayetleri işlemek için odaklanmak zorunda olduklarını belirten Seçil Çelebi, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Sivas’ta olduğu gibi işte Alevi olduğundan dolayı onu kaçırıyorlar gibi bir durum, gerçek bire bir yaşanmış olsaydı o şekliyle zaten bu filmi tasarlardık. O konuda sıkıntımız asla da olmadı. Tabii olayın gerçekleştiği geceki çekimler Mersin’de, diğer mekânlar Hatay’da, Kıbrıs’ta bir süre ve Antalya’da da bulunmuş. Antalya’da da Turizm ve Otelcilik okuyor ve burada da staj yapıyordu.”

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak