PİRHA – Halk Ozanı İsmail İpek, İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararı ardından Ekrem İmamoğlu’na “Her şey Çok Güzel Olacak” bestesiyle desteğini gönderdi. İpek, “Padişah yanlısı olup haksızlıklarını öven ozanların hiçbirisinin ismi yok. Ama Pir Sultan kellesini vermiştir. Nesimi gerçeği söylemiş, derisi yüzülmüştür. Mansur gerçeği söylemiş Bağdat’ta asılmıştır. İşte biz onların torunlarıyız” dedi.
Maraşlı halk ozanı İsmail İpek, 77 yıllık ömrüne tam 23 albüm, yüzlerce şiir ve sayısız konser sığdırdı. İpek, son müzik çalışmasını Kürt dilinde yaparak 16 eserden oluşan çalışmasını sevenlerine ulaştırdı.
“Maraş yöresine ait sevda türküleri ve ağıtlar okudum” diyen İpek’in albümünde Kobanê için de söylediği bir ezgi yer alıyor.
“İsmail İpek yıllarını verdi bu sanata” diyerek sözlerine başlayan ozan, “Âşık Veysel’den başla rahmetli olan çok ozanla dostluk yaptım. Tiyatro, film sanatçıları olsun hepsiyle arkadaşlığım oldu. Feyzullah Çınar’la 20 yıllık arkadaşlık yaptık. Aynı iş yerinde çalıştık. Âşık Mahsuni, çocukluk arkadaşım, aynı ilçenin köylerindeyiz” dedi.
“PİR SULTAN ABDAL HALA DİMDİK AYAKTA”
Bu aralar daha çok şiir yazmakla zaman geçirdiğini söyleyen İpek, “Ozan, haksıza karşı mücadele eden, haklının yanında olanlardır” diyerek genç ozanlara da destek verdiğini şu sözlerle anlattı:
“Bu sene serbest şiir yazmaya başladım. Amatörce diyelim. Çünkü hep kafiyeli yazıyoruz. Ayrıca kitap okuyorum. Halk Ozanları Kültür Derneği’ne 15 günde bir araştırmacı çağırıp şiirler, deyişler okuruz. Gençlere de elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz. Şiir yazma ve ahlak konusunda… Benim gençlere birinci tavsiye ettiğim şey her zaman dürüst, ahlaklı olmaktır. Sanatçının güzel sesi olup saz çalabilir ama dürüstlük, ahlaklı olmak her şeyden daha üstündür. Zaten ozan ismi, halkın dertlerini çilelerini dile getiren kişidir. Halkın yanında zalime karşı mazlumdan yana olanlardır. Haksıza karşı mücadele eden haklının yanında olanlardır. Korkmadan çekinmeden bir ülkenin sanatçıları için savaş dönemi, diktatörlük dönemi, politik dönemler, bu ülkede yaşayan sanatçılar için bir sınav niteliğini taşır. Kimi sanatçılar bu sınavlarda başı dik olarak çıkar kimisi de ömür boyu utanç içinde yaşarlar. 600-700 sene olmuş, asırlar geçmiş Pir Sultan Abdal hala dimdik ayakta. Çünkü zalime karşı direnmiş, savaş vermiştir. Haksızlığa karşı gelmiştir. Ozanlık öyle olmalı. Gerçekten de haksızlığa karşı ben de şahsen diğer arkadaşlarım gibi az da olsa bedelini ödedim. Şiirlerim, türkülerim için birkaç cezaevinde yattım.”
“SARAYDAN YANA OLANLAR UTANÇ İÇİNDE YAŞAYACAKLAR”
AKP’nin YSK Temsilcisi Recep Özel’in, Ekrem İmamoğlu’na destek paylaşımlarında bulunan ünlülere yönelik “Şimdi Ekrem için sıraya girdiler! Adaletinizin terazisini sileyim paslanmasın!” sözlerine de gönderme yapan Ozan İpek, şunları söyledi:
“Kim ne derse desin haksızlığa karşı gelen sanatçılar, başı dik yaşayacaktır. Torunları onlarla gurur duyacaktır. Ama saraydan yana olanlar ömür boyu utanç içinde yaşayacaklardır. Padişah yanlısı olup haksızlıklarını öven ozanların hiçbirisinin ismi yok. Ama Pir Sultan kellesini vermiştir. Nesimi gerçeği söylemiş, derisi yüzülmüştür. Mansur gerçeği söylemiş Bağdat’ta asılmıştır. İşte biz onların torunlarıyız. Köroğlu, Dadaloğlu gibi yakın Cumhuriyet ozanlarından Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi, Ahmet Arif gibi, Nazım Hikmet gibi ozanlar her zaman halkın içinde, gönlünde yaşar. Onlar ömür boyu yaşar ve ölmezler. Ama öbürleri solup giderler.”
“HAKSIZLIĞA UĞRAYAN HER KİM OLURSA ONUN YANINDAYIM”
İstanbul yerel seçimlerinde ‘tekrar’ kararının alınması ardından Ekrem İmamoğlu’na destek olmak için “Her Şey Çok Güzel Olacak” adlı bir de ezgi besteleyen İpek’in aktarımları şöyle:
“Politik seçimlerde hiçbir partiden yana olmam ama haksızlığa karşı olduğum için bunu yazdım. Haksızlık yaptılar. Bir insan, halkın oylarıyla Yunanistan, Bulgaristan gibi devletlerin tüm nüfusu kadar seçmeni olan bir şehrin seçilmişi olan adama çok haksızlık ettiler. Haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun onun yanında yer alırım.”
“Ben Bir Ozanım” ve “Hasan Emmi” adlı iki şiir de kaleme alan İpek şöyle devam etti:
Ben Bir Ozanım
“Ben bir ozanım, halkımın sesiyim
Ben hissettiğim her şeyin sesiyim
Toprağın, taşların, kayaların, ağaç yapraklarının hışırtısının,
Suyun şırıltısının, yağmurun sesiyim
Çünkü ben bir ozanım,
Dağlarda yankılanan, esen rüzgârın sesiyim
Ceylanların, aslanların kükremesinin,
ormanda böceklerin cırıltısının,
kuşların cıvıltısının sesiyim
Çünkü ben bir ozanım.
Bulutların gürlemesinin, yıldırımın şakırtısının sesiyim
Irmakların, sellerin coşmasının,
Denizlerin dalgalarının gümbürtüsünün, balıkçılarının sesiyim
Çünkü ben bir ozanım.
İşçinin, emekçinin, çiftçinin sesiyim.
Karanlık gecelerde koyunun, çobanın sesiyim
Aydınlık günlerin, güneşin, ayın ve yıldızların,
Mehtap’ın sessizliğinin sesiyim.
Çünkü ben bir ozanım.
Her sesin ardındaki tınısının sesiyim.
Bağlamanın, kavalın, neyin, meyin, değişlerin
Ağıtların, ağlamanın, gülmenin sesiyim.
Tüm güzelliğin, barışın sesiyim
Kardeşliğin, insanlığın sesiyim.
Çünkü ben bir ozanım, halk ozanıyım”
HASAN EMMİ
Hasan emmi insan ömrü dallarda dökülen yaprak gibi
Zamanı gelince dökülür gider,
Yürek yanmayınca gözlerden yaş gelmez
Ah be Hasan emmi, içim yanıyor içim
Sağ dediler, sol dediler
Alevi dediler Sünni dediler
Ülkenin gençlerini birbirine kırdırdılar Hasan emi
12 Eylül zebanisini ortaya çıkardılar,
Ah be Hasan emmi o günleri hatırladıkça içim yanıyor içim Hasan emmi
O ne yaptı bilir misin Hasan emmi,
Nice genç fidanları zindanlarda çürüttü.
Kimisini astı hatta yaşı küçük olanların yaşını büyüttü astı Hasan emmi.
Yüzlercesini işkence tezgâhlarında sakat bıraktı,
İğdiş etti ah be Hasan emmi.
İçim yanıyor içim.
Devrimci, yurtsever gençleri öldürdüler
Yaşamdan koparttılar gencecik fidanları yok ettiler Hasan emmi.
12 Eylül zebanisinin marifetlerini saymakla bitmez Hasan emmi.
Hangi birini anlatayım içim yanıyor, Hasan emmi.
Şimdi de korku imparatorluğunu yarattılar,
Konuşan dilleri kestiler, düşünen beyinleri şişlediler,
Hasan emmi İnsanların arasına nifak soktular,
Hâlbuki insan insandır.
Dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun insan insandır, Hasan emmi.
İnsanları birbirine düşman ettiler,
Komşular birbirine gidip gelmez oldu, Hasan emmi.
Müslüman’ı, Hristiyan’ı, Ermeni’si, Yahudi’si, Keldani’si, Süryani’ si, Kürdü, Türkü
Ne olursa olsun insan, insandır, Hasan emmi.
Cami, kilise, havra, medrese, cemevleri her biri kendi tınısıyla, ezanıyla,
Çanıyla, bağlamasıyla özgürce seslensin,
Kardeşçe, eşitçe
Ah be Hasan emmi
Ne çare ki, fitneler, fesatçılar, çıkarcılar, işbirlikçilerle bırakmıyor,
Hasan emmi bırakmıyor.
İçim yanıyor içim, Hasan emmi içim yanıyor.
Cebrail ARSLAN-Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.