PİRHA- Açlık grevlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP milletvekili Oya Ersoy, “İdam cezası nasıl devlet eliyle işlenen bir cinayetse, tecrit de devlet eliyle uzun sürece yayılan bir cinayettir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Leyla Güven, tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevini 124’gündür sürdürüyor. 66 cezaevinde 323 kişiyle başlayan açlık grevi eylemi 86’ıncı gününde devam ediyor. Açlık grevleri 1 Mart itibariyle tüm cezaevlerine yayıldı.
HDP Milletvekili Oya Ersoy, açlık grevlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“DEVLET CEZAEVİNE KOYDUĞU İNSANLARIN YAŞAMINDAN SORUMLUDUR”
Dışarıda demokrasinin askıya alındığı ve içeride çok fazla baskı koşulları olduğu zamanlarda cezaevlerinde açlık grevleriyle karşılaşıldığını kaydeden Ersoy, “Biz dışarıda nefes alamıyoruz içerideki baskıyı düşünün” diyerek ülkede yaşatılan baskı koşullarına dikkat çekti. Hükümetin cezaevlerinde süren açlık grevleriyle ilgili taleplere kulak verip çözüm koşullarını oluşturması gerektiğini belirten Ersoy, “Devletler kendi ülkelerinde yaşayan insanların yaşam hakkından sorumlu olduğu gibi cezaevlerine koyduğu insanların yaşam hakkından da sorumludur. O nedenle mutlaka bir görüşme yapılarak bunun sona erdirilme koşullarının sağlanması lazım. Çünkü talepler insani taleplerdir” dedi.
“TECRİT DEVLET ELİYLE UYGULANAN BİR CİNAYETTİR”
Yıllardır tecride karşı mücadele ettiklerini dile getiren Ersoy, 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yapılan “Hayata Dönüş Operasyonu” ile tecrit koşullarının hayata geçirildiğini kaydetti. Ülkede tecrit içinde tecrit olduğunu belirten Ersoy, “Tecrit mahpusların insani yaşam haklarını engelleyen bir şeydir. İdam cezası nasıl devlet eliyle işlenen bir cinayetse, tecrit de devlet eliyle uzun sürece yayılan bir cinayettir, sessiz ölümdür. Hep karşı çıktık ama maalesef durduramadık” şeklinde ifade etti.
“DEVLET GÖZÜNÜ KULAĞINI KAPATMAKTAN VAZGEÇMELİ”
Leyla Güven’in taleplerinin gayet insani ve yerine getirilebilir talepler olduğuna vurgu yapan Ersoy, şunları söyledi:
“Leyla Güven bu halkın temsilcisidir. Bir milletvekilinin cezaevinden çıkararak sadece talebine göz kapamak üç maymunu oynamak mümkün değildir. Herhangi bir yaşam hakkı ihlalinin gerçekleşmesinden Leyla Güven başta olmak üzere insanların yaşamından devlet sorumludur. Ancak baskı ve zorla bu ülkeyi yönetebileceğini düşünüyor o nedenle bir adım atmak istemiyor anlaşılan. Ama bu işlemez. Bu ülkenin tarihi faşizme karşı mücadelelerin tarihidir. Bu ülkeye böyle bir sistemi giydiremezler. O nedenle derhal bu ısrarlarında vazgeçmeliler. Bu gözünü kulağını kapamaktan vazgeçmeli ve bir adım atmalıdır iktidar.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.