Ovacık Altın Madeninde yapılan bilirkişi keşfinin raporu belli oldu. Bilirkişiler ÇED raporunun birçok yönden eksik ve hata dolu olduğunu tespit etti.
Geçtiğimiz Mart ayında Türkiye’nin ilk altın madeni olan Ovacık Altın Madeninde gerçekleştirilen bilirkişi keşfinin raporu belli oldu. Bilirkişiler 17 yıldır faaliyette olan madene verilen son ÇED raporunun birçok yönden eksik ve hatalarla dolu olduğunu tespit ettiler.
Rapordaki birçok verinin 10 yıl öncesine ait olmasına rağmen nasıl ÇED olumlu belgesi aldığı ise merak konusu.
SON 10 YILIN VERİLERİ YOK!
Altın madeninin ÇED’nin iptal edilmesinin ardından 2009/7 Genelgesi uyarınca verilen yeni ÇED raporuna açılan davanın bilirkişi keşfi geçtiğimiz Mart ayında yapılmıştı. Keşif sonrası beş kişilik bilirkişi heyetince hazırladığı rapor İzmir 6. İdare Mahkemesi’ne sunuldu. Raporu hazırlayan bilirkişilerden dördü madenle ilgili eksiklikleri, hukuksuzlukları, riskleri ortaya koyarak madenin bu haliyle çalışmasının uygun olmadığı sonucuna varırken, sadece maden mühendisi “uygundur” dedi. ÇED raporundaki madenciliğe ait birçok verilerin 2008 ve 2010 tarihinden önceki veriler olduğunu tespit eden bilirkişilerin raporuna göre son 10 yılda ne kadar altın üretildiği, kullanılan siyanür miktarı gibi birçok kritik önemdeki bilgi ÇED Raporunda yer almıyor. Madene “uygundur” diyen maden mühendisinin bile verilerin 10 yıl öncesine ait olduğu notunu düşmesi dikkat çekti.
JEOLOJİ VE DEPREM HARİTALARI EKSİK
Raporda madenle ilgili bilirkişilerin görüşleri özetle şu başlıklardan oluştu:
Jeoloji Uzmanı Hakkı Batur Demiray’ın ÇED Raporunun hidrojeoloji-jeolojiyle ilgili kısımları hakkında düştüğü notlardan bazıları şunlar:
1. Jeoloji haritasına faylar ve eklem takımları işlenmemiş. Bu haliyle jeoloji haritası eksiktir.
2. Deprem Raporu 2016 yılında hazırlanmış olmasına rağmen 1 ve 2 no’lu ADT ve madendeki diğer yapılar 2010 yılından önce tamamlanmış.
3. ÇED Raporunda açık ocağın kısmen ya da tamamen toprak ya da suyla doldurulmasından bahsedilmesine rağmen keşifte açık ocağın ADT olarak kullanıldığı görülmüştür.
4. Açık ocağın taban kotu yeraltı su seviyesinin çok altına indiği için ADT olarak kullanılması yönetmelikle çelişmektedir.
5. Deprem risk senaryoları 1998 yılında gündemde olan sadece 1 ADT için yapılmış ancak madende 4 ADT söz konusudur.
ÜRETİLİN ALTIN VE KULLANILAN SİYANÜR BELLİ DEĞİL!
Bilirkişi heyetindeki Çevre Yüksek Mühendisi Yeşim Şahin Alkan’ın raporundan notlar şöyle:
1. Proje ömrü ile ilgili bilgi güncel değildir.
2. Tüm proje aşamasında kullanılan kimyasalların listesi ve miktarları 2008 yılına kadardır. Son 10 yıl kullanılan kimyasal miktarı ÇED Raporunda yoktur.
3. Bugüne kadar elde edilen pasa miktarı değerleri 2008 yılına kadardır.
4. 2009 yılı ve sonrasında esas ürün (altın) ve yan ürünlerle ilgili üretim miktarları tabloda yok.
5. Gözlem kuyuları ve içme suyu depolarına ait izleme dönemleri verileri 2008 yılına kadar
6. ADT yıllık ortalama siyanür ölçüm değerleri ve depolama tesisi içindeki ortalama konsantrasyon verileri 2008 yılına kadardır. Son 10 yıllık izleme verileri ÇED’de yok.
7. Su kalitesi izleme verileri 2008 yılına kadar.
8. ÇED’de belirtilmiş olmasına rağmen ikinci bir akredite laboratuar sonuçları görülmemiştir. Yapılan analizler son on yılın verileri değildir ve tek akredite laboratuar sonuçlarıdır.
FAUNA TÜRLERİ EKSİK, RAPOR YETERSİZ
Fauna uzmanı Doç. Dr. Ortaç Onmuş’un 2,5 saat sürdüğünü belirttiği gözlem ve araştırmalardan sonra hazırladığı keşif raporundan bazı notlar:
1. Bilirkişi incelemesi süresi toplam 3 saat bu büyüklükteki bir alanı faunustik açıdan değerlendirmek için son derece kısadır.
2. Bilirkişi incelemesi sırasında tespit edilen türlerin eksik tespit edilmesi olasılığı yüksektir.
3. ÇED Raporunda alanda tespit edilen bazı kuş türlerine ait olduğu ileri sürülen fotolarda hatalar vardır.
4. 2009/7 ÇED Raporu için alanda uzmanlar tarafından yapılan 4 günlük çalışma yetersizdir.
5. ÇED Raporu fauna listelerinde ciddi eksiklikler vardır.
6. Fauna türlerinde verilen bilgiler hatalıdır. Fauna raporu yetersizdir.
BİR ÇOK ŞEY DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Flora uzmanı Doç. Dr. Serdar Gökhan Şenol’un raporundan bazı notlar:
1. Alanda bulunan meşe türlerinden birisi ÇED raporunda belirtilmemiştir.
2. Flora çalışmaları bölgede Mart ayında başlanmalı idi. Keşif günü belirlediğimiz tür sayısının ÇED Raporundan fazla olması metodoloji hatasından kaynaklanmaktadır.
3. ÇED’de endemik denilen bitki endemiklikten çıkarılmıştır.
4. Alanda keşfedilen bir orkide türünün geniş yayılışlı olmasına rağmen ÇED raporunda gözden kaçırılmış olması düşündürücüdür.
5. Alanla ilgili 2003 yılında yapılmış bir doktora çalışması olmasına rağmen ÇED Raporunda bu çalışmaya yer verilmemesi düşündürücüdür.
BU NOTA RAĞMEN NASIL UYGUN DEDİ?
Madene verilen ÇED Raporuna “uygundur” diyen tek bilirkişi olan maden mühendisi Olcay Altay, bir sayfalık görüşünde madenle ilgili işletme ve hukuki süreçleri özetlerken bir paragraflık sonuç kısmında uygulanan yöntemlerin “dünyada uygulanan ve başarılı olmuş yöntemlerdir” iddiasında bulundu. Altay, çalışmaların bu “madencilik yöntemi açısından uygundur” derken, aşağıya “ÇED Raporundaki madenciliğe ait veriler 2008 ve 2010 tarihinden önceki verilerdir” notunu düştü.
Bütün bilirkişilerin altını çizdiği ÇED Raporundaki eksik ve güncel olmayan verilere rağmen Bakanlık bu rapora olur vermiş!
ÇEYREK ASIRLIK HUKUKSUZLUK!
25 yıllık bir öyküsü bulunan ve 17 yıldır üretimine devam eden altın madeninde hukuki süreç de çeyrek asrı devirdi. Madene karşı açılan sayısı onlarca ifade edilen davalarda bugüne kadar yine onlarca keşif yapıldı. Birçok mahkeme kararı madenin izinlerini iptal etmesine rağmen bugüne kadar hukukçuların deyimiyle “yargı kararlarının ardından dolanılarak” üretime devam eden şirket, gelmiş geçmiş tüm hükümetler tarafından kollandı. Altın madenine açılan davalardan birisi de 2009 yılında mahkemece iptal edilen ÇED’in yerine Bakanlık tarafından 2009/7 Genelgesi uyarınca verilen yeni ÇED Raporu idi. Bu son ÇED Raporuna Bergama Belediyesi, EGEÇEP, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB’a bağlı çeşitli odalar, Yeşil Artvin Derneği gibi kurumlar ve bireysel olarak yurttaşlar tarafından dava açıldı. Davacıların istememesine rağmen mahkeme res’en bilirkişi keşfi yapılmasına karar vermişti.
Yoruma kapalı.