PİRHA – Ekoloji Birliği ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi, bölgedeki orman yangınlarına dair açıklama yaptı. İhmal, tarla açma, kapitalist kar hırsı ile yatırım alanı yaratma ya da güvenlik vb. gerekçelerle çıkan orman yangınlarına dikkat çeken Ekoloji Birliği bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu.
Ekoloji Birliği ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi, orman yangınlarına ilişkin İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi’nde basın açıklaması yaptı.
Dersim Barosu, İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi, Demokratik Alevi Dernekleri, Halkların Demokratik Partisi, Dersim Dernekler Federasyonu, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Emek Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin desteklediği açıklamaya kurum ve siyasi parti temsilcileri katılım gösterdi.
“SORUMLULAR; İHMALCİ, RANTÇI, SÖMÜRGECİ ZİHNİYETTİR”
Açıklamayı okuyan Ekolojist Özen Meral Yıldız, “Ormanlar birkaç milyar yıllık bir geçmişe sahip, tür çeşitliliğinin en önemli alanlarındandır. İnsan ve insan dışı canlıların yaşadığı en büyük ekosistemlerdendir. Endemik türlere ev sahipliği yapar. Havamızı temizler, tüm canlılara sınırsız ürünler sunar. Bu vazgeçilmez yaşam alanlarında zaman zaman yangınlar meydana gelmektedir. Yangınlar bazen ihmal nedeniyle çıkmakta, bazen de ya tarla açma, kapitalist kar hırsı ile yatırım alanı yaratma, ya da güvenlik vb. gerekçeleriyle, bilerek çıkartılmaktadır. Orman yangınlarının sorumluları, ihmalci, rantçı, sömürgeci ve baskıcı zihniyet ve bu zihniyete hizmet eden kişi ve kurumlardır” ifadelerini kullandı.
“GÖZ YUMMAK; VİCDANSIZLIKTIR, HUKUKSUZLUKTUR”
“Her ne sebeple çıkarsa çıksın, meydana gelen yangınlara göz yummak vicdansızlıktır, hukuksuzluktur. Hukukun işletilmesi ve bilinçli yapılan bu katliamların sorumlularının cezalandırılması gerekmektedir. Rant düzeninde, tarım, turizm, maden ve inşaat sektörlerinin ihtiyacı için faili meçhul yangınlar çıkarılarak orman alanların vasfının yitirilmesi sağlanmaktadır. Bu sektörler nereyi işaret ederse ertesi gün o ormanlar bir yangına kurban verilmekte, yaşam ve doğa yok edilmektedir” diyerek çağrıda bulunan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anız yakmalardan kaynaklı devasa tarım arazilerini kaplayan yangınlar ormanlık alanlara da yayılmakta, toprakta yaşayan onlarca canlı ve mikroorganizma yok olmaktadır.
Turizm sektörü de rant mekanı olarak belirledikleri bir çok orman alanını gerek yasal düzenlemelerle, gerekse de yakmak yoluyla, orman vasfından çıkarıp turizm alanına çevirmektedir. Diğer taraftan, yasal yollarla ormanlık alanlar kiralanmakta ve ağaç kesimleri yapılarak alan yaratılmaktadır.
Madencilik yapılacak alanlarda da geniş ormanlık alanlar madencilere üç kuruşa tahsis edilmekte ve büyük ormanlık alanlar göz göre göre kesilmekte ve ekosistem tahrip edilmektedir.
Havaalanları, duble yollar, konut ve yapılaşma nedeniyle de ormanlık alanlar kesilmekte, büyük barajlar ormanlık alanları su altında bırakmaktadır.
“KÜRT COĞRAFYASINDA YANGINLAR YIKICI ETKİDE”
Güvenlik gerekçesiyle Kürt coğrafyasında uzun yıllardır çıkartılan orman yangınlarının da bir başka yıkıcı etki yaratmakta olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
“Doksanlı yıllarda köy boşaltmaları hep orman yangınları üzerinden yapılmış ve yangınlar yöntem olarak kullanılmıştır. Ne yazık ki günümüzde bu anlayış hala aynı şekilde devam etmektedir. Askeri operasyonlardan kaynaklı her yıl birçok ormanlık alanda yangınlar yaşanmakta ve bu alanlar küle dönmektedir. Her yıl günlerce süren orman yangınlarında binlerce hektar ormanlık alan yok olmaktadır. Yörede yaşayanların can ve mal kaybı olmakta, ormanda yaşayan canlıların en temel hakkı olan yaşam hakkı yok sayılmaktadır. Çıkan/çıkarılan orman yangınlarının söndürülmesi engellenmektedir.”
“YAŞAMIN KORUYUCUSU VE SAVUNUCUSU OLACAĞIZ”
“Gerek merkezi iktidar gerekse yerel yönetimler şimdiden kendi sınırları içindeki ormanların korunması için gerekli makine ve ekipmanı hazırlamalı ve çalışanlarına eğitimler vererek yangınlara hazırlıklı olmalıdır. Olası yangınların hızlı ve etkin bir biçimde söndürülebilmesi için karayolları bölge bakım merkezlerine benzer, orman yangınlarına yerel(bölgesel-lokal) müdahale merkezleri oluşturulmalı ve buralarda en az bir yangın helikopteri veya uçağının bulundurulması sağlanmalıdır” diyen Yıldız, şöyle çağrı yaptı:
“Sorumluların söylem ve gerekçeleri ne olursa olsun yetkili kurumları yangınların çıkması-çıkarılması konusunda vicdani olarak sorumlu davranmaya ve anayasa ile koruma altına alınmış olan ormanları korumaya davet ediyoruz.
Şimdiden uyarıyoruz; Her yıl olduğu gibi bu yılda muhtemel çıkacak yangınları “iyi niyetle” karşılayıp sineye çekmeyeceğiz. Söz konusu alanlarda meydana gelecek orman yangınlarına göz yummayacağız. Bir bütün olarak yaşam alanlarını tehdit eden bu durumu kimse geçiştiremez. Sorumlu kişi ve kuruluşları gerekli önleyici planlamalar yapmaya çağırıyoruz.
Konunun takipçisi olacağımızı ve ormanlarımızın ve yaşamın koruyucusu ve savunucusu olacağımızı tüm kamuoyuna ve ilgili kurumlara bildiririz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.