PİRHA – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Ören Şubesi, “Dünya Barış Günü’nde Barışı Konuşuyoruz” konulu panel gerçekleştirdi. 27. Dönem HDP Milletvekili Kemal Bülbül, politik uygulamalardan kaynaklı bir barış sorunu yaşandığını söyledi. Bülbül, “Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında AİHM’in vermiş olduğu karar yasa hükmündedir. Şu anda Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, AKP Hükümeti, tüm yargı yetkilileri bu hakkı ihlal ederek suç işliyorlar” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ören Şubesi, Ören Konteyner Esnaf Çarşısı’nda, “Dünya Barış Günü’nde Barışı Konuşuyoruz” konulu panel gerçekleştirdi.
PSAKD Ören Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Mazlum Köse’nin moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye, 27. Dönem HDP Milletvekili Kemal Bülbül, EMEP MYK Üyesi Umut Yeğin ve Felsefeci-Yazar Mehmet Akkaya konuşmacı olarak katıldı.
BÜLBÜL: AKP HÜKÜMETİ, YARGI YETKİLİLERİ SUÇ İŞLİYORLAR
Birleşmiş Milletler’in 26 Nisan 1945’te yayınladığı bildirgede barış hakkının var olduğuna değinen Kemal Bülbül, “Türkiye de bu sözleşmeye imza koyduğu için Türkiye anayasasının 90. Maddesi gereği, Türkiye de bu yasa hükmündedir. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında AİHM’in vermiş olduğu karar yasa hükmündedir. Şu anda Cumhurbaşkanı da Adalet Bakanı da AKP Hükümeti de tüm yargı yetkilileri de bu hakkı ihlal ederek suç işliyorlar” dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nün, 3. Dünya Savaşı tartışmalarıyla karşılandığını söyleyen EMEP MYK Üyesi Umut Yeğin, “Ukrayna savaşında NATO’nun Rusya ile çatışma riski yaratacak hamleleri, sonrasında Gazze’nin işgali, Filistin’e yönelik İsrail’in saldırıları ve burada İsrail’in özellikle İran’ı da savaşın içerisine çekmeye yönelik, savaşı bölgeye yaymaya yönelik hamleleri; 3. Dünya Savaşı tartışmalarını harlayan iki önemli sebep” dedi.
YEĞİN: İKTİDAR, ‘MİLLİ ÇIKAR’ DİYEREK EMEKÇİLERİ İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR
Dünyanın dört bir yanında silahlanma ve savaşa yönelik bir yatırımın olduğundan bahseden Yeğin, “Türkiye de bunun bir parçası haline gelmiş durumda. Dış politikası bakımından da hamaset söylemleriyle yıllardır devam eden Kürt sorunu ve Kürt halkının haklı taleplerini bastırma adına yaptığı işler var. Sınır ötesi operasyonları ya da silaha yönelik yaptığı yatırımları ‘milli çıkar’ diyerek işçileri, emekçileri, üretici köylüyü ikna etmeye çalışıyor” dedi.
Yeğin, iktidarın silahlanmaya ayırdığı payla işçileri, emekçileri sefalete sürüklediğini ve silahlanmanın, savaş yatırımlarının işçiler-emekçiler nezdinde hiçbir karşılığının, yararının bulunmadığını ifade etti. İşçilerin, emekçilerin çıkarının; bir savaş örgütü olan NATO’dan ve NATO’ya bağlı ilişkilerden çıkılması, bu ilişkilere tamamen son verilmesi olduğunu söyleyen Yeğin, “İzmir’de kıyıda bulunan savaş gemisinin bizim kıyılarımızda bulunması, Filistin’de, Gazze’de çocukların bombalanması bizim çıkarımıza değil. Ya da sınır ötesi operasyonlar ile Kürt halkının taleplerinin baskı altına alınması bizim çıkarımız değil. Ancak başta Kürecik olmak üzere emperyalistlere ait bütün üslerin bir an önce kapatılması, İsrail ile olan tüm anlaşmaların iptal edilmesi bizim çıkarımızdır” dedi.
“KÜRT SORUNUNUN BARIŞÇIL VE DEMOKRATİK ÇÖZÜMÜ İŞÇİLERİN, EMEKÇİLERİN ÇIKARINADIR”
Son olarak Yeğin, “Yıllardır bunu bir ‘milli güvenlik’ , ‘ülkedeki huzur’ diye adlandırdıkları sınır ötesi operasyonların bir an önce son bulması ve savaşçıl yöntemler ile değil Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için bir an önce adım atılması, bu halkın muhatap alınması, halkın seçilmiş temsilcilerinin yerine yani belediyelerine kayyum atanmaması, cezaevinde bulunan siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılması ve başta anadilde eğitim gibi Kürt halkının demokratik ve eşitlik taleplerinin bir an önce kabul edilmesi işçilerin, emekçilerin esas çıkarıdır” dedi.
AKKAYA: ARTI DEĞERİN ORTAYA ÇIKMASI SAVAŞLARIN YOL HARİTASINI ORTAYA ÇIKARIYOR
Felsefeci-Yazar Mehmet Akkaya ise “Toplumda sanki savaş her tarihsel dönemde varmış gibi söylenir. Oysa hem burjuva hem marksist antropologlar bu görüşü yanlışlıyor. İnsanlık evrimleşme süresinde esas olarak klan/kandaş/kabile dediğimiz geleneklerden geliyor. Sınıfın, sömürünün, devletlerin, silahların olmadığı bir dönemden bahsediyoruz. Dolayısıyla barış dönemi bu komünal dönemdir. Yani öyle her zaman savaş vardı gibi bir yaklaşım gerçekleri yansıtmıyor” dedi.
Savaş tartışmalarında Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarına gönderme yapıldığını söyleyen Akkaya, “Çünkü klan ve kandaş toplumlar eşitlikçi toplumlardı. Burada savaş söz konusu olmayacağı için bir barış tartışması da söz konusu değildi. Bir toplumsal üretim, toplumsal zenginlik açığa çıktığında, modern terimle söylersek artı değerin ortaya çıkması ve bunun bir birikime yol açması aynı zamanda savaşların da bir yol haritasını ortaya çıkarıyor” dedi.
PİRHA/MALATYA
Yoruma kapalı.