Anayasa Mahkemesinin Barış Akademisyenleri kararına karşı yayınlanan ‘1071’ imzalı metinde onayı olmadan ismi olan Anıl Özgüç üniversitedeki görevinden istifa etti.
Barış Akademisyenleri hakkındaki yargılamalar için hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi kararına karşı yayınlanan ‘1071’ imzalı metinde onayı olmadan isminin yer aldığını açıklayan İstanbul Aydın Üniversitesinde görevli Dr. Anıl Özgüç 1 Ağustos’ta üniversitedeki görevinden istifa ettiğini duyurdu.
Anayasa Mahkemesi’nin Barış Bildirisi imzacısı akademisyenlerle ilgili hak ihlali kararının ardından Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 1071 akademisyen, karara tepki gösteren bir bildiriye imza attı. Metnin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından bazı akademisyenler iradeleri ve beyanları dışında listede yer aldıklarını açıkladı. Onayı olmadan AYM kararına tepki bildirisinde ismi yer alan İstanbul Aydın Üniversitesi’nde görevli Dr. Anıl Özgüç sosyal medya hesabından 1 Ağustos tarihinde üniversiteden istifa ettiğini duyurdu. Özgüç yayınladığı mesajında, “Destekleriniz için, bana bir sayıdan, bir ‘kelle’den ibaret olmadığımı hatırlattığınız için teşekkür ederim” ifadelerine de yer verdi.
Görev yaptığım üniversiteden 01 Ağustos tarihinde ayrıldım. Destekleriniz için, bana bir sayıdan, bir "kelle" den ibaret olmadığımı hatırlattığınız için teşekkür ederim.
— Anıl Özgüç (@AnOzguc) August 11, 2019
NE OLMUŞTU?
30 Temmuz’da, Anayasa Mahkemesinin (AYM) “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan Barış Akademisyenlerinin hak ihlaline uğradığı yönündeki kararına karşı 1071 akademisyenin ismiyle karşı bildiri yayımlandı. 1071 imzacı arasında isimleri yer alan Dr. Şerif Eskin, Prof. Dr. Ercan Eyüboğlu, Dr. Anıl Özgüç, Dr. Mehmet Gürlek, Prof. Dr. Ahmet Yıldız ve Doç. Dr. Alev Erarslan onayları olmadan imzalarının kullanıldığını açıkladı. Sayı 1071’den 1065’e düştü.
1071 ismin geçtiği bildiride “Terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı ve ülkemizi karalamayı amaçlayan her türlü kurum, organizasyon ve inisiyatifin karşısında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. Türk milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının adalete ve kamu vicdanına aykırı olmaması gerektiğine inanıyor, bu yanlış kararda imzası bulunanları kınıyoruz” denilmişti.
Yoruma kapalı.