PİRHA-259 gündür ölüm orucunda olan tutuklu Nurettin Kaya’nın sağlık durumunun kritik aşamada olduğunu belirten TAYAD’lı Doğan Karataştan, “Adalet Bakanlığı’nı uyarıyoruz, insanlık suçu işlemekten vazgeçin. Şehit düşecek ve sağlık problemi yaşayacak her arkadaşımızın sorumlusu Adalet Bakanlığı olacaktır” dedi.
Nurettin Kaya, S, R, Y Tipi hapishanelerin kapatılması, tutukluların ailelerinin ikamet ettiği yerlere yakın cezaevlerine sevk edilmesi ve arkadaşları ile kalabileceği cezaevine sevk edilme talebiyle 259 gündür ölüm orucunda.
Buca Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan Oktay Kelebek ve Grup Yorum üyesi Cem Dursun 132, Erzurum Dumlu 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu olan Grup Yorum üyesi Cemil Kurt ve Alişan Gül, 116, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Grup Yorum üyeleri Vedat Doğan 93, Rezzan Şengül ise 98 gündür süresiz açlık grevi eylemini sürdürüyor.
TAYAD’lı Doğan Karataştan, cezaevlerinde devam eden ölüm orucu ve süresiz açlık grevlerine dair PİRHA‘ya konuştu.
“KUYU TİPİ HAPİSHANELERDE İNSAN SESİ DUYAMIYORSUN, İŞKENCELİ ÖLÜM”
S, R ve Y Tipi hapishaneler ile tecritin daha da derinleştirildiğini söyleyen Doğan Karataştan, “Yeni tip hapishaneler daha önce 2000’li yıllarda hayata geçirilmeye çalışılan F Tipi tecrit hücrelerinin işkenceyi daha da derinleştiren ve insanı izole eden bir ölüm kuyusudur. O yüzden biz bu tip hapishanelere kuyu tipi hapishane diyoruz. Bu hapishaneler yasadışıdır çünkü buralarda doğayı göremiyorsun, insan sesi duyamıyorsun. Kuyu tipi hapishaneler işkenceli ölümdür diyoruz” dedi.
“NURETTİN KAYA İMHA EDİLMEK İSTENİYOR”
Nurettin Kaya’nın sağlık durumunun kritik aşamada olduğunu ifade eden Karataştan, şunlar ifade etti:
“Nurettin Kaya ölüm orucunun 259. gününde, diğer hapishanelerdeki 8 arkadaşımız da süresiz açlık grevinde ve 100’lü günleri geride bıraktılar. TAYAD’lı Aileler olarak, kuyu tipi hapishanelerde yaşanan insanlık dışı uygulamaları duyurmaya çalıştık. Ölüm orucunun 259. gününde olan Nurettin Kaya, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla gardiyanlar tarafından iki saatte bir kaldırılıyor. Ölüm orucu ve açlık grevinde olan kişilere şeker, tuz ve su dışında hiçbir şeyin verilmemesi gerekiyor ama Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla ölüm orucu ve açlık grevi yapan arkadaşlarımıza fındıklı şeker veriliyor. Hapishane müdürleri ile görüşen arkadaşlarımıza ‘Biz Adalet Bakanlığı ile görüşüyoruz’ deniliyor. Buradan anlaşılıyor ki Adalet Bakanlığı planlı ve programlı bir şekilde ölüm orucu ve süresiz açlık grevinde olan arkadaşlarımızı imha etmek istiyor. Ölüm orucunda olan bir insana fındıklı şeker verilmesi ahlaksızlıktır ve o kişiyi öldürmek istemektir. 2000’li yıllarda F Tipi hapishanelerin yapılmaması için 122 arkadaşımız şehit düştü, 600’den fazla arkadaşımız da sakat kaldı. O dönemde olduğu gibi günümüzde de Adalet Bakanlığı suç işliyor. Adalet Bakanlığı’nı uyarıyoruz, insanlık suçu işlemekten vazgeçin. Şehit düşecek ve sağlık problemi yaşayacak her arkadaşımızın sorumlusu Adalet Bakanlığı olacaktır.”
Cihan BERK/PİRHA
Yoruma kapalı.