PİRHA-HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te yaptığı konuşmada mafya-siyaset ilişkisine değinerek “1996 yılındaki Susurluk kazası döneminin mafya-bürokrasi ve siyaset ilişkileri içindeki aktörlerin neredeyse tamamı bugün iktidar ittifakının ortaklarıdır” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri değerlendirdi. Mafya-siyaset ilişkilerini yorumlayan Oluç’un konuşmasından satır başları şöyle:
“Birkaç gündür bu ülke ve toplum bir videolar dizisi ile uğraşıyor. Milyonlarca insanın konusu haline gelmiş bir durum var ortada.
Önce şunu belirteyim. Bu iktidar ne zaman kendisine yönelik bir eleştiri ortaya çıksa, kendi yanlışlarına ve eksikliklerine yönelik, yanlış politikalarına, iç ve dış, ekonomi politikalarına yönelik eleştiriler ortaya çıksa ve bu eleştiriler güçlü bir şekilde dile getirilse, hemen bir konuya sarılıyor. Darbe tehdidi.
Yani bu iktidar kendisini ayakta tutabilmek için, bu toplumda sürekli ‘bize karşı darbe tehdidi var’ söylemini ve gerekçesini kullanıyor.”
“KONU TÜRKİYE DEĞİL BU İKTİDARDIR”
“Şimdi iki gündür iktidar ortaklarının şu söylemini duyuyoruz: ‘Hedef Türkiye’. Değil. Konu Türkiye değil, konu bu iktidar, konu bu iktidar ortaklığı, bu iktidar ortaklığının yanlışları, iktidar ortaklığının görünmeyen ittifak mensuplarıdır.
Bu iktidar Türkiye değil. Bu iktidar Türkiye’nin bir parçası. Siz kendinizi bütün Türkiye zannetmeyin. Sürekli bu ülke ve toplum büyük tehdit altındaymış korkusu yaratarak yanlışlarınızın, kirlenmişliklerinizin ve hukuksuzluklarınızın üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Tehdit Türkiye’ye yönelik değil, tartışılan konu Türkiye değil, iktidarın yanlış politikaları ve kendisidir.”
“MAFYA İLE CAN CİĞER OLAN, MİTİNGLER YAPAN KİMDİ?”
“Konuşulan konu Türkiye’de yeni de değildir. Çok eskiden beri var olan bir yapının ve konunun bir kez daha açığa çıkmasıdır. 1996 Susurluk kazası dönemini hatırlayalım. O zaman da böyle olmuştu. Bir kaza sonucunda siyaset-mafya ve bürokrasinin kirli ilişkileri, bütün hukuk dışı derin devlet adı verilen çalışmalar, failli meçhuller, cinayetler, kara para aklamaları, uyuşturucu trafiği, off-shore vurgunları, banka hortumlamaları, hepsi o zaman teker teker ortaya saçılmıştı.
Bugün videoları yayınlayan organize suç örgütü liderinden söz ediyoruz ya, can ciğer kuzu sarmasıydı bu iktidarla. 2015’te Rize’de Tayyip Erdoğan’a destek mitingini kim yaptı? O yaptı. 2017’de referandum için ‘evet’ mitinglerini düzenleyenlerden biri kimdi? Oydu. 2018’de Cumhur İttifakı’na destek veren kimdi? Oydu. Tam sayfa gazete ilanları verdi. Hangi gazetelerde çıktı bu ilanlar? İktidarın yandaş medyasında çıktı. Peki Suriye’de ÖSO’ya, iktidarın işbirliği yaptığı cihatçı gruplara yardım tırlarıyla kim destek gönderdi? En hayırsever iş insanı ödülünü hangi gazete ve medya grubu bu kişiye verdi? Bu kişinin iftar davetlerinin baş konuğu haline getirildiği organizasyonu hangi medya kuruluşları gerçekleştirdi? Bir tanesi Milliyet gazetesidir, öbürü Akit. İkisinin de arkasındaki gruplar bellidir. Peki, ‘akan kanlarınızla duş alacağız’ lafını iktidarı desteklemek için söylerken kim sesini çıkarmıyordu? Erdoğan’ı eleştirip, çeşitli ifadelerle hedef alanları ‘bayrak direklerine asacağız’ diyen kişi kimdi? Buydu. Öyle değil mi, bütün bunları yaparken can ciğer kuzu sarması olan kişi bugün başka bir duruma geldi.”
“TAYYİP ABİ’ SÖYLEMİ SICAK İLİŞKİLERİNİ GÖSTERİYOR”
“‘Tayyip Abi’ diye hitap ediyor. Bu hitap şekli sıcak ilişkinin seviyesini göstermek açısından önemlidir.
Peki olması gereken neydi? Türkiye eğer bir hukuk devleti olsaydı, Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargı olsaydı, olması gereken iki gündür iktidar ittifakının yaptığı gibi tüm bu kirli iddiaların ve ilişkilerin arkasında durmak değil, yapılması gereken bunların soruşturulmasını ve araştırılmasını sağlamak olmalıydı. Ama Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargı olmadığı için, bu konuda bir adım atılamadı.”
“KİRLİ İLİŞKİLERİ ÖRTMEK İÇİN VATAN-MİLLET SÖYLEMİNE SARILIYOR”
“Bu iktidar bütün bunların üzerini örtmek için iki yola başvuruyor. Birincisi, vatan-millet söylemi ve ‘hedef Türkiye’ lafının arkasına gizlenmek; ikincisi, toplumsal ve siyasal muhalefeti, demokratik siyaseti hedefe koymak.
İktidar partisinin genel başkanının, Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, Rize’deki linç girişimini savunması kabul edilebilir bir şey mi? ‘Bu daha iyi günleriniz’ diyerek toplumsal ve siyasal muhalefeti linçle, şiddetle tehdit etmesi demokratik siyaset açısından kabul edilebilir bir şey mi? Yani iktidar ortakları diyorlar ki, muhalefete; ‘sizi hiçbir yerde konuşturmayacağız, çalıştırmayacağız. Bu koşullarda seçime gideceğiz.’
Şunu açıkça söyleyelim. Toplumsal ve siyasal muhalefete yönelik şiddet ve linç girişimlerinin tamamının, bundan sonra bir kişinin bile burnunun kanamasının müsebbibi bu iktidar ortaklığıdır, bu ittifaktır, Cumhur İttifakı’dır. Çok açık bir tehdit yapılmıştır.
Bir siyasi partinin genel başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla demokratik siyaseti, toplumsal ve siyasal muhalefeti tehdit ederek, topluma linç girişimlerinde bulunma çağrısı yapmıştır. Siyasi rekabet yerine despotik ve mafyatik yöntemlerle iktidarı sürdürme anlayışını bir kez daha dile getirmiştir.”
“KÜRT HALKINA YÖNELİK SAVAŞLA BESLENEN ÇETELER…”
“1996 yılındaki Susurluk kazasından bahsettim. O dönemin mafya-bürokrasi ve siyaset ilişkileri içindeki aktörlerin neredeyse tamamı bugün iktidar ittifakının ortaklarıdır.
Yani 1000 operasyonun, beyaz torosların, 17 bin faili meçhulün planlayıcısı ve yürütücüsü olanlar, bugünkü iktidarın da ortaklarıdır aynı zamanda. İşte bu ortaya çıkmıştır. Biz bunu biliyorduk. Bunu söylüyorduk, ilk defa da söylemiyoruz. Ama bir kez daha görüldü ki, o dönemin aktörleri bugünün de aktörleridir. O dönemin genelkurmay başkanının ‘düşük yoğunluklu savaş sürdürüyoruz’ lafını hatırlatıyorum. İşte bu düşük yoğunluklu savaştan, kirli savaştan, Kürt halkına yönelik çatışma ve savaş politikalarından beslenen çeteler, mafyatik örgütler ve o ortamda büyüyen ve gelişen yapılar, bugün yine savaş ve çatışma ortamından, Suriye’den Libya’ya kadar olan savaş ve çatışma ortamından beslenerek ilişkilerini sürdürmektedirler.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.