PİRHA-Hayalet kentte dönen Hatay’da halk, kenti terk ediyor. Deprem nedeniyle evsiz kalan insanlar, “Dün olmayan devlet bugün de yok” diyerek isyan etti.
Merkez üssü Maraş olan depremlerde açıklanan son resmi verilere göre 24 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Depremde büyük bir yıkım yaşanan Hatay’da ise aradan geçen 6 güne rağmen barınma ve hijyen sorunu çözülebilmiş değil. Kentte birkaç noktaya seyyar tuvalet yerleştirilse de halen yetersiz kalıyor. Yine kentte su sorunu çözülmedi. Kentin birçok noktasında kemirgenler görülmeye başlanırken, Hatay ciddi bir salgın sorunu ile karşı karşıya.
“BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU OLABİLİR”
Yaşanan bu tehlike karşısında Sağlık Bakanlığı tarafından kentte atılan herhangi bir adım yok. SES Adana Şube Başkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz, şehri terk edemeyenlerin hijyen olmayan koşullarda kalıp sağlığa erişemediğini ifade ederek, “Enkazdaki durumdan dolayı bir halk sağlığı sorunu olabilir. Acilen enkazların kaldırılması gerekir. Şehrin tamamında bulaşıcı hastalıkla hastalık ihtimali olabilir. Enkazlar bir an önce kaldırılmalı” dedi.
“DEVLET YOK”
Kenttin büyük bir bölümü enkaz dönüşürken, yetersiz bir şekilde arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor. Halen arama-kurtarma çalışması yapılan bir çok bina dururken, yurttaşlar, “Devlet yok” diyerek tepki gösteriyor. Hatay, hayalet kentte dönüşürken, kentte kalanlar ise enkaz başında ölüsünü ve dirisini bekliyor. Kentte az sayıda AFAD çadırı kurulurken, yurttaşlar araçlarda ya da enkaz başlarında yaktıkları ateş etrafında sabahlıyor.
“KENTİ İNSANSIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR”
HDP PM Üyesi Perihan Ağaoğlu, bugüne kadar dünya tarihinde görülmemiş bir felaketle karşı karşıya olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Şu an önünde bulunduğumuz 6 katlı bina dahil birçok yere hükümetin veya dışarıdan gelen ekiplerin bir müdahalesi olmamıştır. Zaten bunun en büyük kanıtı 3 günden beridir bir insansızlaştırma politikası, yardımdan ziyade, teknik ekipten ziyade ya da buradaki yaşayanları kurtarmaktan ziyade buradaki örnek en açığıdır. Hiç dokunulmamış her binada yaklaşık 100-120 kişi var ve birçok yere müdahale edilmemiş durumda.
Bunlarla uğraşmaktan ziyade AKP-MHP hükümeti ve bunların gönderdiği AFAD ekipleri ilk 3 gün itibariyle kesinlikle binalara müdahale etme ya da yardımcı olma konusunda herhangi bir adım atmamıştır. Türkiye’nin birçok kentinden destek ve yardım için gelen insanlara teknik açıdan yardımcı olmak için herhangi bir olanak sağlanmamıştır. Bu yetmezmiş gibi 2 gündür özellikle dün Hatay Defne ve merkezden bir insansızlaştırma politikası yürüterek burada barajın kapıları açıldı.
Felaket altındaki insanları sel altında kalma tehdidi ile biraz daha tedirgin ederek bir yaşama umudu ile buradaki yakınlarını bekleyenleri buradan göndererek, kendi ayıp, eksiklik ve imar planlarını ortaya koymuştur. Halkan topladığı verdilerin nereye gittiğini izah edemeyen hükümet bu yolu kullanarak Hatay’ın bütün alanlarını 2 gündür spekülatif söylemlerle boşaltmış durumdadır. Neredeyse hayalet kentte dönüşmüş durumda.İnsanlar acı çekerek ailelerinin kurtarılmasını beklerken; maalesef yayılan bu söylentiler üzerine, kent neredeyse boşaltılmış durumda.”
“NEREDE BU DEVLET”
“Hiçbir köy ve mahalleye hükümet yetkilileri ve AFAD tarafından yardım, çadır, su ve gıda ulaşmış değildir. Bu bilgileri bize gelen ‘nerede bu devlet’ diyen insanlarımızdan öğreniyoruz” diyen Ağaoğlu, “Kentte elektrik, su, barınma ve çadır yok. İnsanlar çadır için AFAD’a başvurduklarında; ‘çadırlarımız yok, veremiyoruz’ gibi söylemlerle karşılaşıyorlar. Şu anda gelen çadırların da AFAD’a teslim edilmesi isteniyor. İnsanlara gidip AFAD’dan çadır istemesi söyleniyor. Böylece başvurular boşa çıkarılıyor” diye konuştu.
Ağaoğlu şöyle devam etti:
“Kısaca; büyük bir yıkım var. Ölü sayısı verilen sayılar ile hiçbir zaman örtüşmeyecek ve bunu saklayamazlar. Sosyal medyada yayın yasakları ile veya kısıtlamalarla bu rehavetin üzerine bir yıkım daha eklenmiş oluyor. Çünkü, devletten çaresiz bir şekilde bekledikleri yardımı görmeyen insanlar sosyal medya üzerinden adres paylaşarak yardım talep ediyorlar. Burada annem, ailem, kardeşim yeğenim, teyzem, babam var. Lütfen yardım edin. Günlerdir artık ceset kokan bir şehre dönüştü. Eğer bundan sonraki süreç bu şekilde devam ederse; büyük salgınların olma ihtimali var olacaktır.
Hijyen konusunda çok büyük sorunlar var. Bu kendi yarasını kendisi saran halkımıza ve Türkiye’nin bütün kesimlerine çağrımızdır. Demokratik, aydın, yurtsever ve insanlık bilinci olan bütün halklarımızı deprem bölgesi olan Hatay, Maraş, Adıyaman ve diğer şehirlere hijyenik ürünler, kadın iç çamaşırları, çocuk bezleri, yakıt, kömür, soba ve çadır ihtiyacı acil bir şekilde lazımdır. Su olmayan yerlerde mutlaka enfeksiyonlar çıkacaktır. Depremden ölmeyenler bu enfeksiyonlar ile bir daha ölüme mahkûm edilecektir. Günlerdir yapılan bütün çalışmalar sabote ediliyor. Gelen ekipler tam canlı veya cansız bedenlere ulaşacak iken ‘bekleyin AFAD alacak’ deniyor.
Bu yaşananların tamamı bir inkâr politikası ve kapatmadır. Bu enkazın üzeri hiçbir zaman örtülemeyecektir. Halk bunun farkında. Çünkü; gittiğimiz her evde halk ‘nerede bu devlet’ söylemi içerisindedir. O hal ile veya şehri boşaltarak mümkün olmayacağını bir kez daha hem yaşayarak hem üzüntü ile hem de mücadele ruhu ile tekrardan duyuruyoruz. İnsanlarımızı sahiplenmeye, dayanışmaya çağırıyor ve bu yaraları ancak yine beraber sarabileceğimizi söyleyerek herkesi bu mücadeleye ortak olmaya çağırıyoruz.
“DÜN OLMAYAN DEVLET BUGÜN DE YOKTU”
Akşam saatlerinde geçtiğimiz Samandağ da bizleri ana yoldaki çatlaklıklar ve enkazlar karşıladı. Elektrik, su ve telefonun olmadığı ilçede yüzlerce bina enkaza dönerken, yüzlercesinde ise ağır hasar oluştu. Çadırın olmadığı ilçede yurttaşlar geceyi yaktıkları ateş etrafında toplanarak geçiriyor. Arama-kurtarma ekiplerinin üçüncü günde ulaştığı ilçede enkaz başlarında kısmı ekiplerle çalışma yapıldığı görüldü. Enkazda sağ çıkarılan bir yaşındaki bebek tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. İlçede polis yoğunluğu dikkat çekti. Yurttaşlar, çadırlarının olmadığı ve araçlarda yatmak zorunda kaldıklarını belirterek, “Ekipler yetersiz. İlk 3 gün ellerimizle yakınlarımızı çıkardık. İlk günden müdahale edilmiş olsaydı çok sayıda insanımız hayatta olacaktı. Dün olmayan devlet bugünde yok.”
İlçeye gönderilen yardımlar gönüllüler tarafından yurttaşlara ulaştırılıyor. Antakya Reyhanlı yolunun da çöktüğü görüldü.
Diren KESER/HATAY
Yoruma kapalı.