Alevi Haber Ajansi

‘Okullarda bilimsel ve laik eğitimden yana olan öğretmenler cezalandırılıyor’-VİDEO

PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Antalya Şubesi tarafından yapılan “Alevi Kadınlara Yönelik Ayrımcılığa Karşı İş birliği” çalıştayında eğitim sisteminin dinselleştirilmesi ve ÇEDES projesi kapsamında imamların okullara atanmasına karşı yeterli mücadele yapılamadığı vurgulandı. 

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Antalya Şubesi tarafından yapılan “Alevi Kadınlara Yönelik Ayrımcılığa Karşı İş birliği” çalıştayında zorunlu din dersleri ve ÇEDES projesi kapsamında yapılan uygulamalara tepki gösterilerek, ÇEDES projesine karşı ortak mücadele vurgusu yapıldı.

Bitlis’in Hizan ilçesinde bulunan bir ortaokulda öğrencilere ÇEDES kapsamında Hac ibadetini öğretme gerekçesiyle sınıfa Kâbe maketi kurulduğunu, şeytan taşlama provası yapıldığını belirten Pir Sultan Abdal Antalya Şube Sekreteri Barış Aksoy, “Bu olay öğrencilerle ilgili kısmı. Laik, bilimsel, ana dilde eğitimden yana olan, bu tür uygulamalara ses çıkaran eğitimciler cezalandırılıyor” dedi.

Okullarda bu tür eğitimlerin verildiğini buna itiraz eden öğretmenlerin ise cezalandırıldıklarını belirten Aksoy, “Tekirdağ’da bir okulda kapalı kitap yarışmasına katılım çağrısı yapıldı. Bir öğretmen kitaplardaki dini ve siyasi ögeler var diyerek çalışmaya katılmayı reddetti. Öğretmene emir ve görevleri tam zamanında yapmama suçlamasıyla 1/30 oranında maaş kesimi cezası verildi” diye konuştu.

“HAYATIN BAŞLANGICI EĞİTİM MÜFREDATINDAN TAMAMEN ÇIKARILDI

Müfredat konusuna değinen Barış Aksoy, “2016 yılında zaten bununla ilgili çalışmalar ve saldırı başlamıştı. Hayatın başlangıcı eğitim ünitesi müfredattan tamamen çıkarıldı. 3 gün önce yayınlanan programda ise Türkiye’nin 100 yılı maarif kapsamda bir de böyle bir model çıkarıldı. Kim çıkarttı, nasıl çıkardı, hangi bilimsel çalışmalar sonucunda böyle bir model çıkartıldı kimse bilmiyor. Biyoloji dersi bilimsel gerçeklere göre değil, maarif modeli göz önüne alınarak hazırlandı. Eğitim Bakanlığı açıkça itiraf etmiş durumda” diye ifade etti.

“ÇOCUĞUMUN ZORUNLU DİN DERSİ DEĞİL, LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM ALMASI İÇİN DAVA AÇTIM”

Son ÇEDES projesinin ortaya çıkması ile birlikte çok kaygılandığını belirten Mustafa Özkan “Çünkü çocuğumun 21 yüzyılda orta çağ karanlığından yana değil, bilimsel laik eğitim alması için böyle bir tepki verdim” dedi.

Çocuğunu böyle bir eğitim için yalnız bırakmak istemediği için dava açtığını vurgulayan Mustafa Özkan, şöyle devam etti:

Buna yönelik PSAKD Antalya şubesi üzerinden dava açtım. Dava 1 senedir sürüyor. Bu 1-2 kişi ile olacak bir şey değil. Bugün milyonlarca insan var. Bizim çağdaş eğitimcilerimiz bilimsel eğitimi savunan sadece Aleviler değil, bu ülkede %80, %85 laik yaşama ayak uydurmuş bu yaşam biçimini savunan büyük bir kesim var. Cemevlerine, Alevi kurumlarına sendikalara, barolara ilerici kurumlara, ilerici partilere bu konuda bu iş düşüyor. Bunun ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum.”

“AİLELER OLARAK OKULA GELEN İMAMLARI KOVALIM”

Birleşmenin, birlikte mücadele yürütmenin önemine vurgu yapan emekli öğretmen Gülcan Şahin de “Okullarımıza gelen imamları kovalım. Böyle bir öneride bulunuyorum. Ama maalesef bizler ortak davranmıyoruz. Korkak davranıyoruz ve hiçbir veli buna cesaret etmedi. Oğluma söylüyorum seni ÇEDES kapsamında herhangi bir yere götürecek olurlarsa bana haber ver dedim. Ayrıca dilekçe verdim ve benim oğlumu hiçbir yere götürmeyin dedim. Başta aileler korkuyor çocuklarımız bizlerden daha cesur. Bu bizim ayıbımız” diye belirtti.

“YÖNETİCİLER OLARAK DAVAYI BİZİM AÇMAMIZ GEREKİRDİ AÇMADIK”    

Oğlunun 4. sınıfa başladığında Pir Sultan Abdal Derneği’nde yönetici olduğunu belirten PSAKD Ankara Şube üyesi Şenay Keçeci, “O dönemde genel merkez olarak zorunlu din derslerine karşı İzmir’de ve Ankara’da oturma eylemlerini düzenlemiştik. Ben arkadaşlara bu oturma eylemlerinden ziyade dava açmadığımız, Alevi kurumlarında yönetici olarak bu taşın altına biz elimizi koymadığımız sürece hiç kimseye zorunlu din dersine karşı dava açın diyemeyiz dedim” diye belirtti.

“DAVA AÇMAKTA KORKAK DAVRANDIK”

Okulda hem veliler hem öğretmenler hem de çocukların, arkadaşlarının yaşadığı travmalardan kaynaklı dava açılmaya yanaşılmadığımı belirten Keçeci, “Dava açmaya yanaşmadılar. Ben de o süreçte, korkaklıksa eğer ben de korkak davrandım dava açmadım” dedi.

SADECE HUKUKİ BOYUTTA DEĞİL ÇOK BOYUTLU MÜCADELEYİ DÜŞÜNMEK GEREKİR”

Sadece hukuki boyutta mücadele etmenin aileleri başarıya götürmeyeceğini, mücadeleyi çok boyutlu düşünmek gerektiğine vurgu yapan Veli-Der Antalya Şubesi Başkanı Tülin Koç ise “Sokakta da mücadele verilmesi ve sokağın bırakılmaması gerekir. Çünkü İstanbul’da 4+4+4 eğitim hayata geçirilmeye çalışıldı. Bununla birlikte okul dönüşümleri (imam hatipe) yaşandı. Bir örneği de Antalya’da yaşandı. Çocuklarımızın okullarına sahip çıkacağız, okul dönüşümlerine engel olacağız dediler ve bu okulları imam hatipe dönüştüremediler” diye ifade etti.

Dava kazanılsa da bu ülkede AİHM kararlarının uygulanmadığını vurgulayan Koç, bu ülkede hukuk yok, çünkü laikliğin olmadığı ülkede hukuktan bahsedemeyiz dedi.

Türkiye İşçi Partisi Konyaaltı Belediye Meclis üyesi adayı Emire Ulutaş da, “Mücadele daha önceden başlatılmış olsaydı bugün bu noktada olunmazdı” diye belirtti.

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak