Alevi Haber Ajansi

Öker: Bize Madımak Katliamını yaşatanlar, Alevilerin oylarıyla meclise taşındı-VİDEO

PİRHA -AABK Kurucu Başkanı Turgut Öker, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini yorumladı. Öker, “Bize Madımak Katliamını yaşatan zihniyet, bugün Alevilerin oylarıyla Meclis’e taşındı” dedi. Öker şu an Türkiye’deki ve Avrupa’daki Alevi kurumlarında uzun süre başkanlık yapılmasını da eleştirerek, “Kurumlarımız sanki özel bir şirketmiş gibi” ifadesini kullandı. 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Kurucu Başkanı Turgut Öker, muhalefet cephesinden Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hedeflenen oranlara neden ulaşılamadığı konusunu değerlendirdi.

Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge 4. Sıra Milletvekili Adayı olan Turgut Öker, seçim sürecinde nasıl bir çalışma yürüttüğünü PİRHA’ya anlattı. Öker, 3 aylık çalışma sürecinin iki ayını Avrupa’da, son bir ayını ise İstanbul’da geçirdiğini belirtti.

“BU KRİTİK SEÇİMİ AVRUPA’YA YETERİNCE AKTARAMADIK”

Turgut Öker, Avrupa’daki seçmenlerin, 14 Mayıs seçimini “Belki de son seçim” olarak değerlendirdiğinin altını çizerek yapılan çalışmaları şu sözlerle anlattı:

“Gittiğimiz her yerde ciddi bir güvensizlik vardı. ‘Dünyanın hiçbir yerinde diktatörler normal bir seçimle gitmez. Biz ne yaparsak yapalım bunlar hile, hırsızlık yapacaklar ve sandığa atılan oy Yüksek Seçim Kurulu bilgisayarlarına olduğu gibi yansımayacak’ güvensizliği tavan yapmış durumdaydı. Bütün dolaştığımız yerlerde bu algıyı kırmaya çalıştık. Çünkü o algı peşinen her şeyin kaybedilmesi anlamına geliyordu. Kaygılardan yola çıkacak olursak o zaman mücadele etmememiz, peşinen teslim olmamız gerekiyordu. O açıdan bütün gücümüzle insanları Avrupa’da bu seçimlere aktif katılmaları konusunda mobilize etmeye çalıştık. Bu algıyı kırmak için de CHP ve Yeşil Sol Parti olarak Avrupa’da ortak paneller düzenledik.

Bundan önceki seçimlerde Avrupa’da %48’lerde seçimlere katılım oranı vardı. Bir önceki seçimlerle kıyaslandığında Avrupa cephesinden büyük bir patlama yapamadık tabii ki. Ama en azından %55 katılım oranını bulduk. Ama bu sonucu çok değiştirmedi. Avrupa’da %60 Erdoğan %40 ise Kılıçdaroğlu oy aldı. Bütün çabalarımıza rağmen Avrupa’da doğup büyümüş gençlere, Türkiye’nin bu kritik seçimini yeterince aktaramadık. Araştırmalarda da görülüyor ki sandığa gitmeyenlerin büyük bir çoğunluğunu orada doğup büyümüş, yaşı 18 ve 35 arasında olan gençler oluşturuyor.

Son 60 yılda Avrupa’ya giden insanlarımız kısa süre içerisinde entegre olup birçok ülkenin vatandaşlığını aldı. Dolayısıyla bizim dünyanın insanlarında Türk vatandaşlığı oranı az. Daha çok muhafazakar İslamcı potansiyel ‘gavurun ülkesinde’ çok fazla entegre olup vatandaşlık alma gibi bir dünyaları olmadığı için onlardaki Türk vatandaşlığı statüsü ve sandığa gitme oranı bizim insanlardan kat kat daha fazla. Ondan dolayı %60’a %40 olarak sonuçlanıyor.

“İSLAMCI YAPILARI, DEVLET KAYNAKLARIYLA SANDIĞA TAŞIDILAR”

Bir başka gerçeklik, sonuçta oradaki milli görüşü örgütleyen zihniyet, Türkiye’de iktidarda. Bütün camileri, sağcı, İslamcı yapıları, devlet kaynaklarıyla sandığa taşıdılar. Otobüslerle cami önlerinden insanlar konsolosluklara oy kullanmaya taşınıyordu. İnanılmaz bir organizasyon vardı. Devlet bu noktada bütün olanaklarını seferber etti. Devletin maaşını ödediği din ateşeleri, Türkçe öğretmenleri, cami imamları, seçim sürecinde bu çaba içerisinde yer aldılar. Bizim dünyanın içerisinde ise toplasan tüm Avrupa’da bütün işi gücü bu olan 10 kişi bulamazsın. O kapsamda Avrupa’da amaçladığımız hedeflere ulaşamadık.”

“ALEVİLERİN OYLARIYLA MECLİSE TAŞINDILAR”

Turgut Öker yeni oluşan parlamentoyu da değerlendirdi. Siyasal İslamcıların ağırlıkta olduğu bir Meclis profilini işaret eden Öker, şöyle devam etti:

“Avrupa’daki siyasal İslamcı, milli görüşçü; Alevilere, Kürtlere, devrimcilere karşı ne kadar olumsuz faaliyetlerin başında bulunan lider konumdaki insanlar varsa şu anda parlamentoya taşındılar. Daha Hizbullah’ı anlatmama gerek yok. Avrupa’da ‘Milli görüşün şeyhülislamı’ diye bilinen Ali Yüksel diye bir kişi 4. evliliğinden dolayı Almanya’da görevi bırakmak zorunda kalmıştı. Onun ötesinde Oğuz Üçüncü, yine milli görüşün Genel Sekreteriydi… Diğer taraftan benim de aday olduğum İstanbul Anadolu yakasından; ifade ederken bile rahatsızlık duyuyorum, son 30 yıldır Alevilerin eşit haklara kavuşması için mücadele yürütürken bu mücadelemize düşmanca yaklaşanlar, en önemlisi de bize Madımak Katliamı’nı yaşatan zihniyet, bugün Alevilerin oylarıyla meclise taşındı. Millet İttifakı içerisinden hemen hemen İstanbul’da, Ankara’da her bölgede… 2 Temmuz geldiğinde yüreğimiz parçalanırken, Madımak önünde olmayı bir insanlık görevi olarak hissedip ona uygun davranırken, bugün bize Madımağı yaşatan zihniyetin temsilcileri, yani Saadet Partisi’nin temsilcileri, Alevilerin oyuyla meclise taşındılar. Kendisini ‘Şeyhülislam’ olarak tanıtan Ali Yüksel’in parlamentoda olması yetmiyormuş gibi bir de buradan Ensar Vakfı’nın kurucu başkanlığını yapan kişiler de CHP listesinden parlamentoya taşındılar. Genel tabloya baktığınız zaman bu ülkede ne kadar elinde demokrasi güçlerine karşı işlenmiş kan izi olan, veya bu katliamları yapanları avukat olarak savunup, lojistik destekleyenler, koruyanlar varsa bugün hepsi parlamentoda.”

“ALEVİLERE UYGUN BİR TEMSİLİYET YOK”

Parlamentoda artık Alevi mücadelesinin çok kolay olmayacağını da vurgulayan Turgut Öker, “Sonuçta onlar kendi liderlerini parlamentoya taşıdılar. 60 yıldır Avrupa’da Siyasal İslam’ı örgütleyen; Erbakan Almanya’da okuyup sonrasında Türkiye’ye gelen bir isim. Adil düzen altında milli görüşü Türkiye’de örgütleyenlerden birisi. Onlar Avrupa’daki bütün kadrolarını parlamentoya taşıdılar Türkiye’de ise şu an bu mevcut durum karşısında Alevi hak mücadelesinde fiilen görev almış, mücadele etmiş ve bu mücadelede ortaya somut kazanımlar çıkarmış insanlar ne yazık ki parlamentoda yer alamıyorlar” dedi.

“Bu durumda nasıl bir denge oluşacak?” diye soran Öker şunları kaydetti:

“Demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe, Aleviliğe karşı olanlar, en güçlü şekilde parlamentoda temsil edilirken onun karşısında Aleviler cephesinde şu an böyle bir durum ne yazık ki söz konusu değil. Geçen dönemde olduğu gibi gümbür gümbür Alevilerin sorunlarını parlamento kürsüsünde ifade edecek, mevcut sorunlarımızın çözümünde somut açılım sunacak, Alevi kamuoyuyla bağlantı kurarak Alevilerin temel sorunlarını görünür olarak gündeme getirilmesinde aktif rol oynayacak bir atmosferin ne yazık ki olamayacağına inanıyorum. Buna uygun bir temsiliyet yok. Büyük oranda önümüzdeki dönemde hepimizin bildiği temel şeylere sarılacaklar ve ‘Ayrımız, gayrımız mı var? Niye özellikle Alevi vurgusu?’ gibi şu anki egemen zihniyete dokunmayan bir tablo ortaya çıkacak diye düşünüyorum.”

“BİRÇOK ALEVİ YÖNETİCİ BİLMİYOR”

Turgut Öker, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersleri konusunda vermiş olduğu kararların Haziran ayı içerisinde yeniden gündeme gelecek olmasını da değerlendirdi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’ye’de konuda ne gibi ilerleme sağlanıp sağlanmadığını sorabileceğini belirten Öker, şunları söyledi:

“Bu konuda örgütlerin hiçbir hazırlığının olduğunu maalesef göremiyorum. Din derslerine karşı açılan Eylem Zengin davasını 2007 yılında Avrupa Mahkemesi’ne götürmüştük. O duruşmalarda Alevileri temsilen bilirkişi olarak yer aldım. Bütün hazırlıkları örgütlü bir yapı olarak yaptık. O zaman Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, avukat olarak katılmıştı. Yüzlerce insan ile o dava görüldü ve bu konu bizim gündemimizdi. Alevi çocuklarına yönelik bu işkencenin son bulması bizim gündemimizdi. Dolayısıyla Alevilerin temel sorunlarını çözmeye yönelik bir mücadele, özgüvenimiz vardı. Şu an ne yazık ki ne Avrupa’da ne de burada açıkça söylemek gerekir ki Alevi hareketinin somut gündem hedefiyle ona yönelik mücadelesini göremiyoruz. Belki bu sorunu şu anda birçok Alevi yöneticisi bilmiyor bile. Böyle bir kararın görüşmenin olacağından dahi haberdar değillerdir. Şu an Alevi hareketi tamamen kendi dünyamızın dışındaki güncel şeylere endekslenmiş.”

“CİDDİ BİR ALEVİ HAREKETİNİ GÖREMEDİK”

Mücadele yöntemleri konusunda önerilerini de sunan Turgut Öker, “Bu örgütlenme modelleri ile bir yere varamayacağımız açık. Eleştirdiğimiz sistemin, zihniyetin aynısını biz kendimiz bugün hayata geçiriyoruz. Şu an Türkiye’deki ve Avrupa’daki Alevi kurumlarına bakın, büyük oranda en az 15-20 yıldır kurum başkanlığı yaşam biçimine dönüştü. Kurumlarımız sanki özel bir şirketmiş gibi” diye konuştu.

“Kurumlarda demokrasi, gençler, kadınlar, yeni yüzler yok” diyen Öker, Sadece adı ‘Sivil toplum örgütü’ ama işleyişi özel mülkiyet gibi. Bu kapsamda mevcut modelle bir yere varılacağına inanmıyorum. Daha da halktan kopacaktır ve korku egemen olacak. Böylelikle insanlarımız daha fazla sindirilecek. Seçim sürecinde de Avrupa’da ve Türkiye’de ciddi bir Alevi hareketini göremedik. Sosyal medyada sadece 1-2 paylaşımla süreç geçiştirildi. O açıdan doğrudan demokrasi diyebileceğimiz yeniden meclisler üzerinden bir örgütlenme, yeni yüzleri bu sürece katabilir. Mevcut örgütler maaşlı bir yöneticiliğe dönüşünce oralar ‘Ekmek teknesi’ olarak görülüyor. Nasıl ki 20 yıldır bu zihniyet koltuğunu bırakmıyorsa Alevi kurumlarında da aynı şey söz konusu” ifadelerini kullandı.

“ALEVİ HAREKETİ BÖYLE GİDERSE DİBE VURACAKTIR”

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Kurucu Başkanı Turgut Öker, “Sadece cenaze hizmetleri ile sınırlı olmayan cemevlerinin gençliğe, çocuklara, kadınlara, yoksul insanlara yönelik hizmet vermesi gerekir” diyerek ne yapılması gerektiğine işaret etti.

Öker, “Önümüzdeki süreçte Alevi hareketi böyle giderse daha da dibe vuracaktır. Alevilerin temel sorunları hiçbir şey uğruna feda edilmemesi gerekir. Mesela ben seçim sürecinde Alevi merkezli bir kampanya yürüttüğüm için birçok insan rahatsız oldu. ‘Mezhepçilik yapılıyor’ diye değerlendirildi. Bu ülkenin geleceğinde kendi renginizle, kendi sorunlarınızla yer almayacaksanız içinden çıktığınız toplumu özgürleştiremeyecekseniz o zaman kendi adınızla niye bu ülkede örgütleniyorsunuz? O zaman neden Alevi dernekleriniz federasyonlarınız, cemevleriniz var? Hiçbir gündemin, Alevileri Alevi yapan temel sorunların görmezlikten gelinmesine hizmet etmemesi lazım” diye belirtti.

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak