PİRHA-Kürt Sorunu’nda diyalog yollarının açılması ve cezaevlerindeki tecridin kaldırılması için açlık grevlerinin başladığını söyleyen ÖHD’li avukat Necla Mizgin Argış, “Şu an tüm halklar tecrit altında ancak hapishanelerdeki tecritin topluma yansıması çok daha hızlı ve sert bir şekilde görülüyor. Eğer halklar olarak toplu bir şekilde bir tepki göstermediği sürece açlık grevine ilişkin eylemlerin bir sonuç alması çok zor olacak” diye belirtti.
Cezaevlerindeki tecridin kalkması ve Kürt Sorununun çözümü için cezaevlerindeki siyasi tutukluların 27 Kasım’da başlattığı dönüşümlü açlık grevleri sürüyor.
27 Kasım’da başlatılan eylem, 15 Şubat 2024 tarihine kadar devam edecek. Eylemleri 20’nci gününe giren tutuklular için Diyarbakır, Mersin, Van, Adana ve İstanbul’da adalet nöbetleri tutuluyor.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Necla Mizgin Argış, cezaevlerinde tutukluların 27 Kasım tarihinde başlattığı açlık grevlerini PİRHA’ya değerlendirdi.
“TÜM HALKLAR TECRİT ALTINDA”
Necla Mizgin Argış, “Temelde bu açlık grevinin başlatılma gerekçesi cezaevlerinde uygulanan tecritin kaldırılması ve Kürt Sorunu’na ilişkin diyalog yollarının açılması. Mahpusların bedenini açlık grevi eylemine yatırması hem alınabilecek en ağır eylem kararı hem de en somut talebin son olarak başvurulabileceği eylem tarzı olarak değerlendirilebilir. Hem yurtsever halk olarak hem de demokrat olduğunu düşündüğümüz her kesimin açlık grevi eylemini şöyle değerlendirmesi gerekiyor; tecrit neden uygulanıyor? Tecrit’in kaldırılmama hali sadece İmralı adasında gerçekleştirilen bir şey değil. Şu an tüm halklar tecrit altında ancak hapishanelerdeki tecritin topluma yansıması çok daha hızlı ve sert bir şekilde görülüyor” dedi.
Toplu bir şekilde bir tepki gerçekleşmediği sürece açlık grevine ilişkin eylemlerin bir sonuç alması çok zor olacağına dikkat çeken Necla Mizgin Argış, “Tutuklular eylemlerini süresiz açlık grevine çevirmeleri ya da başka bir eylem tarzı gerçekleştirmeleri durumunda demokrat halklar ve kurumlar olarak bunun nasıl önüne geçebiliriz ve tecriti kırmaya yönelik nasıl bir çalışma ortaya koymalıyız, bunu değerlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Cihan BERK-Devrim FINDIK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.