PİRHA- Almanya’da 5 yıldan bu yana Alevilik dersleri veren öğretmen Meltem Güven Ergün, “Bence çocuklar bu dersten çok şey alıyorlar, çok şey öğreniyorlar. Etrafına da yayıyorlar. Bu konuda eksik olan aileleri ikna. Ailelerin güvenini kazandıktan sonra gerisi kendiliğinden geliyor. Bu da kapı kapı dolaşıp aile ve çocukları ikna etmekten geçiyor” diye konuştu.
Almanya’da Aleviler, tanınmış bir inanç topluluğu ve Alevilik dersi ise 2007 yılından bu yana resmi olarak okullarda okutuluyor. Almanya’da 9 eyalette ilk ve ortaokul öğrencilerine hazırlanan ortak bir müfredat doğrultusunda Alevilik dersleri veriliyor.
Hamm kentinde Hamm Alevi Kültür Derneği ve Cemevi’nin katkılarıyla Wilhem-Busch-Schule’de hem ilk okul, hem de ortaokul sınıflarında Alevilik dersi veriliyor.
Alevilik dersleri veren öğretmen Meltem Güven Ergün ve Alevilik derslerine katılımı organize eden Hamm Alevi Kültür Derneği ve Cemevi Başkanı Gülay Sönmez ile Alevilik derslerini ve derslere ilgiyi konuştuk.
5 yıldan bu yana Alevilik dersleri veren Meltem Güven Ergün, “Alevilik derslerinin Almanya’da başlamış olması biz Aleviler için, önemli bir adım. Neticede çocuklarımız okullarda Türkçe inanç derslerine katılıyorlardı. Son zamanlarda İslam dersine de gitmek zorunda kalacaklardı. Alevilik derslerinin okullarda yaygınlaşması ile beraber, kendi özleri ile bağdaştırabildikleri asıl alternatif doğmuş oldu” diyor. Ergün Alevilik dersleri verebilmek için kadrolu öğretmen olmak ve memur statüsünde olmak gerektiğinin altını çiziyor.
“ÇOCUKLAR NEREDEN GELDİKLERİNİ MERAK EDİYOR”
Okullarda dersler verilmeden önce Alevilik dersleri Hamm Alevi Kültür Derneği ve Cemevi bünyesinde veriliyormuş. Okullarda verilmesi ile beraber, Hamm’da öğrenciler toplu olarak Wilhem-Busch-Schule’ye giderek ders görüyor. Ergün Alevilik dersleri için bir sınıfın oluşabilme koşullarını şöyle aktarıyor:
“Bir okulda bir sınıf oluşması için 12 öğrenciye ihtiyaç var. Bir çok okulda 12 öğrenciyi birarada bulmak her zaman mümkün olmuyor. Bu nedenle benim Pazartesi öğleden sonraki derslerime Hamm’da bulunan ve dersleri almak isteyen öğrenciler toplu olarak geliyor. İlkokulda 23 öğrenci, ortaokul düzeyindeki sınıf ise 25 öğrenciden oluşuyor.”
Öğrencilerin derslere ilgisinin iyi olduğunu belirten Ergün, dersi nasıl işlediği hakkında şu bilgileri veriyor:
“Derse başlarken önce çocuklardan rızalık alıyorum. Sonra “anlatmak istediğiniz, sizi sıkan ya da üzen bir şey var mı?” diye soruyorum.
Daha sonra ders konularına geçiyoruz. Ders bitiminde ise Allahtan kolaylık, Hızırdan yoldaşlık dileyerek ayrılıyoruz.
Temalar çok fazla, derslere yeni başlayan öğrencilere öncelikle “ben kimim, nereden geliyorum, ailem nereden geliyor” diye sorularla başlıyoruz. Çocuklar ailelerinin nereden geldiklerini merak ediyorlar.”
“KAPI KAPI DOLAŞIP AİLELERİ İKNA ETMEK GEREKİYOR”
Ders inanç olunca öğrencilerden bazen ilginç sorular da aldığını söylüyor Ergün. Yanıtlarını genellikle çocukların anlayacağı dilde verdiklerini belirtiyor, fakat bazen de cevapların öğrencileri tatmin etmediğini kaydediyor. Ergün, çocuklarla ilginç anekdotlarından birini şöyle aktarıyor:
“Bir kız öğrencim, 2. sınıf öğrencisi, “Nasıl ana olabilirim” diye sordu. “Dede soyundan gelmen gerekiyor. Eğer değilsen ana olamazsın” dedim. Ayağını hiddetle yere vurdu. Haksızlık olduğunu söyledi.”
Daha çok sınıfa ve daha çok öğretmene ihtiyaç olduğunu dile getiren Ergün, “Veliler başta nasıl olacak diye düşünüyorlardı. Şehrin bir ucuna götürmek, hele de çalışıyorsa oldukça zor. Çocuklara özgüven verdiklerini görünce ilgi de çoğalıyor. Önemli bir öğretmen kuşağı da yetişiyor. Bence çocuklar bu dersten çok şey alıyorlar, çok şey öğreniyorlar. Etrafına da yayıyorlar. Bu konuda eksik olan aileleri ikna. Ailelerin güvenini kazandıktan sonra gerisi kendiliğinden geliyor. Bu da kapı kapı dolaşıp aile ve çocukları ikna etmekten geçiyor” diye belirtiyor.
DUVAR BOYAMA ETKİNLİĞİ…
Çocukları derslere motive etmek için Hamm Alevi Kültür Derneği ve Cemevi’nde çocuklara yönelik etkinlikler de yapılıyor. Bunlardan biri de cemevi duvarını boyamak. Çocukların bu etkinliğe sanılandan büyük ilgi gösterdiğini belirten Ergün, “Bu duvar sadece çocuklar için hazırlandı. Çocukların el izleri çiçeklerin yapraklarını oluşturacaktı. Sadece çocuklar değil, amcalarımız, dedelerimiz, gençlerimiz bu duvarda el izlerini bıraktılar.
O gün çocuklarda unutulmaz bir anı olarak kaldı” şeklinde anlatıyor.
“DUVARA SANKİ BİR TARİH İŞLENDİ”
Hamm Alevi Kültür Derneği ve Cemevi Başkanı Gülay Sönmez ise duvarın oluşma sürecini şöyle aktarıyor: “Derneğimizde Alevi dersine giden öğrenciler için arada etkinlikler düzenliyoruz. Yönetimde de bu duvarı çocuklara ayırdık. Her sene okul tatil olmadan önce mutlaka bir şey yapıyoruz. Bir ressam arkadaş geldi, alt yapısını hazırladı. Çocukların mutluluğunu gördük, buraya sanki bir tarih işlendi.”
Elif SONZAMANCI- Zeynel GÜL
HAMM/ALMANYA
Yoruma kapalı.