Alevi Haber Ajansi

O yurttaş konuştu: Ömrümüz mahallede nöbet tutarak geçti

Malatya’da Cemal Gürsel Mahallesi’nde evi işaretlenen ve evinin önündeki çarpı işaretinin önünde çekilen fotoğrafında korku dolu ifadeleri ile tanınan Yüksel Kalın. İlk olmayan bu ırkçı saldırılara karşı ömrünün mahallede nöbet tutmakla geçtiğini söyleyen Yüksel, fotoğrafın aksine korkuya karşı dimdik bir duruş sergiliyor.

Malatya’da evleri işaretlenen Alevilerden duvarın önünde duran bir kadının ‘kaygılı’ şekilde çekilmiş fotoğrafı çokça konuşulmuştu. Yüksel Kalın, fotoğrafın ‘korkuyor’ şeklinde lanse edilmesinin ardından ‘korkmuyordum sadece üşüyordum’ açıklamasını yapmıştı. Yüksel ile yeniden o duvarın önünde buluşan jinnews muhabiri Gülistan Azak Aleviler’e yönelik geçmiş saldırılara doğru bir yolculuk yaptı. Azak, Yüksel ile hafızasına ve yüreğine kazınan haksızlıkları ve katliamları konuştu.
Cemal Gürsel Mahallesi’ndeki 13 evin işaretlenmesi, Paşaköşkü Mahallesi’ndeki Alevilerin korumasında olan Kurtuluş Kiliseleri Derneği’nin camlarının kırılması gibi saldırıların sistematik bir hal aldığını söyleyen Yüksel, “Türkiye’nin bu haline üzülüyorum” dedi.
“ÖMRÜMÜZ NÖBET TUTARAK GEÇTİ”
Malatya’da Alevilere dönük saldırıların 1978 yıllarına dayandığını ve o dönemlerin canlı tanığı olduğunu söyleyen Yüksel o dönemleri şöyle anlattı:

“1978 yıllarında zamanın Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’nun öldürülmesinden yine biz Aleviler sorumlu olarak gösterildik. Yine o dönemde mahalle olarak yoğun saldırılara uğradık. ‘Hamido olayları’ denilen o olayların yaşandığı dönemlerde iş yerlerimiz, evlerimiz yakıldı, öldürüldük, taşlı saldırıya uğradık. Ben küçükken babam ve annem beni kardeşlerimi korumam için eve kilitleyip mahallede nöbet tutarlardı. Ben büyüdüm kendi çocuklarımı eve kilitleyip mahalle nöbet tutmaya başladım. Bugün Alevilerin durumu yine aynıdır. Ömrümüz nöbet tutarak geçti.”

“BİR AY BOYUNCA MAHALLEDE BOŞ KOVAN TOPLADIK” 
Yaşanan tüm saldırıların planlı olduğunu ve hepsinin aynı amaç için yapıldığının altını çizen Yüksel, Alevi halkının her zaman hedef seçildiğini belirtti.
Bir ay içinde mahallenin üç kez silahlı saldırıya uğradığını vurgulayan Yüksel, evleri işaretlenmeden evvel yaşadığı bir olayı şöyle anlattı:
“Bir ay boyunca boş kovan topladık mahalleden. Mahallemizde sürekli bir ambulans tur atıyordu. Bir gün ambulansı durdurdum neden geldiklerini sordum. Hızla uzaklaştılar. Ben de 112’yi aradım. Bizim mahalleye ambulans göndermediklerini söylediler. Ertesi gün belediye zabıtaları mahalleye gelip bazı evlere girip çıktılar, sebebini sormama rağmen yine cevap alamadım. Zabıtaların geldiği günün ertesi sabahı evlerimizi işaretlenmiş gördük.”
“GELİN CANLAR BİR OLALIM”
Yaşanan tüm sorunların güvenlik zafiyetinden kaynaklandığını belirten Yüksel, “Tüm bunlara tesadüf mü diyelim?” diye sordu.
Alevilere dönük saldırılara sessiz kalınmaması gerektiğinin altını çizen Yüksel, “Özsavunmamızı almak zorundayız. Biz Alevilere dönük bir saldırı politikası hayata geçiriliyor. Bunun arkasında devlet desteğinin olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle bizi sevmeyenlerden koruma bekleyen bir tavır içinde de değiliz. Gelin canlar birlik olalım, nefret duvarlarını birlikte yıkalım” ifadelerini kullandı.   (HABER MERKEZİ)
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak