Açlık grevinde 253 günü geride bırakan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki duruşma salonunda başladı. Nuriye Gülmen SEGBİS yöntemi ile ifade vermeye başladı.
Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülüyor.
20 Ekim’de yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında tahliye edilen Özakça, eylemine evinde devam ederken, Gülmen ise Numune Hastanesi’nde açlık grevini sürdürüyor.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, tedaviyi kabul etmediği için hiçbir müdahalede bulunmadıklarını, şuur kapanması durumunda müdahale edeceklerini söylediği Gülmen, duruşmada SEGBİS yöntemi ile ifade verecek. Nuriye Gülmen daha önce görülen üç duruşmada da mahkeme salonuna getirilmediği için ifade verememişti.
DURUŞMA BODRUM KATINDA, İNTERNET ERİŞİMİ SAĞLANAMIYOR
Sabah erken saatlerden itibaren davayı takip etmek isteyenler Sincan Cezaevi Kampüsü önünde toplanmaya başladı. Saat 10.00 itibariyle salona girişler başladı. Duruşma salonuna 40 kişiden fazla katılımcının alınmayacağı söylendi.
19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşma salonu Cezaevi Kampüsü içerisindeki bodrum kata verildi. Katılımcılar duruşmanın bodrum kata verilmesi nedeniyle telefon bağlantılarında sorun yaşadıklarını ve internet erişiminin olmadığını söylüyor.
NURİYE GÜLMEN BİTKİN GÖRÜNÜYOR
Açlık grevi eyleminin 75’inci gününde gözaltına alınan ve tutuklanan Nuriye Gülmen 178 gün sonra ilk kez mahkeme heyetinin karşısına SEGBİS yöntemiyle çıktı. Bitkin olduğu gözlenen Gülmen salona bağlantının kurulmasıyla salonda bulunanlara el salladı. Salonda alkışların yükseldiği anda mahkeme başkanı uyarıda bulunarak seyircileri dışarıya çıkaracağını söyledi. Gülmen, “Destek veren herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” sözleriyle savunmasına başladı.
“HERKESİ SELAMLIYORUM”
Gülmen savunmasına şöyle devam etti;
“Esra Özakça, Mehmet Güvel, Feridun Osmanağaoğlu ve İsmail Erdoğan, açlığımızı paylaştılar. Onları sevgiyle selamlıyorum. Yüksel direnişçilerini, Acun hocayı, Veli abiyi, Nazife’yi, Mehmet’i, Sultan’ı ve artık tanımadığım gazetelerden gördüğüm Yüksel’i sahiplenen direnişçilere ayrıca selamlarımı gönderiyorum. Destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için bir şeyler yapan herkese teşekkür ediyorum.”
“MAHKEMEYE KEYFİ OLARAK GETİRİLMEDİM”
Mahkemeye keyfi olarak getirilmediğini belirten Gülmen “Mahkemelere getirilmedim, katılmak istediğim halde. Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam.
Bugün yine benden savunma alamayacaksınız. Mahkemeden kaçırıldım. Duruşmaya getirilerek konuşmak istiyorum. Açlık grevine neden başladığımı anlatacağım. Ancak bu asla bir savunma değil” dedi.
“ALİ İSMAİL’İN DURUŞMALARINA KATILDIĞIM İÇİN SORUŞTURMA GEÇİRDİM”
Kapsamlı savunma yapmayacağını belirten Nuriye Gülmen açlık grevi sürecinin öncesini anlatıyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olduğunu söyleyen Gülmen öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmediğini söyledi ve “Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim” ifadelerini kullandı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.