KHK ile mesleklerinden ihraç edilen ve başlattıkları açlık grevi sürerken tutuklanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi eylemi bugün 126. gününü dolduruyor. Özakça ile cezaevinde görüşen Esra Özkaça, eşinin yürümekte daha çok zorlandığını söyledi. Eğitimcilerin avukatlarından Engin Gökoğlu ise “Moralleri iyi ama sağlıkları kötü” dedi.
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklandıktan sonra cezaevinde de devam ettikleri açlık grevi eylemi 126’ncı gününde devam ediyor.
“İşimi geri istiyorum” sloganıyla başlattıkları açlık grevini cezaevinde sürdüren Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumu gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor.
Gülmen ve Özakça’nın zihinleri ve bilinçleri açık ancak son olarak iki eğitimcinin sağlık durumuyla ilgili yeni bilgiler Esra Özakça’dan geldi.
Önceki gün eşi Semih Özakça ile Sincan Cezaevi’nde görüşen Esra Özakça, görüşmenin ardından Fotoğraf ve Sinema Emekçileri’ne (FOSEM) açıklamalarda bulundu.
Eşinin yürümekte daha çok zorlandığını söyleyen Esra Özakça, “Yanakları çökmüştü ve saçı ile sakalı çok uzamıştı. Zaten açlık grevi süresince saçı ve sakalını kesmeyeceğini söylemişti. Onun dışında bir böbrek ağrısı vardı. Sürekli belini tutuyordu. Bize biraz hissettirmemeye de çalışsa…Moral, motivasyonu çok yüksek. Çok eğlenceli ve güzel bir görüştü. Hepinize çok sevgi ve selamları var.
Ayrıca Özakça, “Nuriye ve Semih’in sağlığı, iyiliği düşünülüyorsa; onların iyiliği dışarıda olmaları, onların iyiliği işlerine geri alınarak açlık grevini bitirmeleridir. Bunun dışındaki şeyler kabul edilebilir değil” dedi.
“SAĞLIKLARI KÖTÜ”
Eğitimcilerin avukatlarından Engin Gökoğlu ise bugün iki müvekkiliyle de cezaevinde görüştü ve durumlarını bianet’e anlattı.
“Moralleri iyi ama sağlıkları kötü. Artık yürüyemiyorlar, Nuriye görüşe tekerlekli sandalyeyle geldi, mide ve böbreklerinde sorunlar var, bacağında morarma var.
Nuriye, kadın gardiyanların her gece hücrelerine gelerek kendisini uyandırdığını anlattı. Bunu neden yaptıklarını sorduğunda da ‘Öldün mü, yaşıyor musun diye kontrole geldik’ cevabını aldığını söyledi.
Semih’in hücresine de akşamları 23.00 civarında gidip dokunmadan, uzaktan bakıyorlarmış. Sorunun çözümü için adım atmak yerine bunu yapmaları insanlık dışı. Herhalde sorumluluktan böylelikle kurtulacakları yönünde endişe duyuyorlar. Ama Nuriye ve Semih’in sağlıklarını düşünmüyorlar.”
EDEBİYATÇI VE SANATÇILARDAN KİTAP KAMPANYASI
Ayrıca Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için edebiyatçı ve sanatçılar bir kampanya daha başlattılar.
Aralarında Burhan Sönmez, Ataol Behramoğlu, Ayşe Kulin, Deniz Türkali, Fatoş Güney, Zülfü Livaneli, Ayşe Semiha Baban gibi isimlerin yer aldığı pek çok sanatçı ve yazar, eğitimcilerin tutuklu bulunduğu cezaevine kitaplarını göndermeye başladılar.
Yoruma kapalı.