PİRHA-Alevi aktivist Nuran Kılıçkaya Büyük Alevi Kurultayı’nı PİRHA’ya değerlendirdi. Kılıçkaya, kurultayın coşkusunun sürdürülmesi gerektiğini belirterek, “Bundan sonra bütün ezilenlerle yan yana, bu mücadelemizi sürdürmemiz lazım. Eğer hepimizin derdi hak ve hakikat arayışı ise o zaman birbirimizin bütün acılarına, yaşadıklarına gözümüzü kapatmadan, ciddi anlamda yan yana ve can cana olarak devam etmeliyiz” dedi.
Laik ve demokratik Türkiye’ şiarıyla İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirilen ‘Büyük Alevi Kurultayı’ binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. 7 Alevi çatı örgütü başkanının konuşma yaptığı kurultayda Aleviler, AKP’nin torba yasasına yönelik tepkisini dile getirdi. Alevileri inkar edenlere karşı birlikte karşı duruş sergileyeceklerini söyleyen Alevi başkanlar, Alevilere zulüm edildiğini belirterek, bundan vazgeçilmesini istediler.
Büyük Alevi Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde ise, “Eşit yurttaşlık” vurgusu öne çıkarken, “Asimilasyon ve yok etme politikalarına karşı, Seyit Nesimi’nin dediği gibi iki cihana sığmayan bizler, Kültür Bakanlığına da torba yasaya da sığmayız” denildi.
Alevi aktivist Nuran Kılıçkaya Büyük Alevi Kurultayı’nı PİRHA’ya değerlendirdi.
“BİR ARAYA GELİŞİN COŞKUSUNU YAŞADIK”
Alevilerin cumhuriyetin birinci yüzyılında katliama, asimilasyona maruz kaldığını aktaran Nuran Kılıçkaya, “kurultay aslında bugüne kadar verilen mücadelenin ilk duraklarından biri. Durak diyorum çünkü devam edecek olan bir şey, sonuç değil” dedi.
Kurultay öncesi büyük bir emek harcandığının altını çizen Nuran Kılıçkaya, kurultaydaki heyecana dikkat çekerek, “Ben kurultaya katılan canların gözlerinden heyacanı ve mutluluğu gördüm. Hep beraber ‘Alevilik vardır, Alevilik haktır’ diyorduk. Bir olmanın, diri olmanın, iri olmanın güzelliğini, bir araya gelişin coşkusunu yaşadık” diye konuştu.
“CAN CANA OLARAK DEVAM ETMELİYİZ”
Nuran Kılıçkaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi sormamız gereken şey bundan sonra neyi nasıl yapmamız gerektiği. Bu çok önemli. Çünkü ciddi anlamda verilen bir mücadele var ama bu sadece başlangıç. Bundan sonraki her adım bizim nasıl bir yol izleyeceğimizi ortaya koyacak. Bir kere dik durmalıyız. Her şeye rağmen dik durmalıyız. Ne kadar yan yana ve can cana durursak o kadar muhatap olasılığımız yükselir. En büyük talebimiz, eşit vatandaş olmak. Eşit vatandaş olmanın yolu da bu sistemin demokratikleşmesi. Çünkü demokratik olmayan bir sistemin bütün ötekiler maalesef ikinci sınıftır. Kadınlar için de, Aleviler için de, Kürtler için de, diğer etnik kökenden olanlar için de, LGBT’liler için de durum aynıdır.
Bundan sonra bütün ezilenlerle yan yana, bu mücadelemizi sürdürmemiz lazım. Eğer hepimizin derdi hak ve hakikat arayışı ise o zaman birbirimizin bütün acılarını bütün yaşadıklarını gözümüzü kapatmadan, ciddi anlamda yan yana ve can cana olarak devam etmeliyiz.”
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.