Alevi Haber Ajansi

Nimet Ateşoğulları: En yakınımızdaki erkeklerden gördüğümüz şiddeti hep yuttuk-VİDEO

PİRHA- “Alevilikte ve Bektaşilikte Kadının Yeri ve Konumu” başlıklı panelde konuşan Antalya Kadın Derneği aktivisti Nimet Ateşoğulları Kırbıyık, “En yakınımızdaki erkek kardeşimiz, babamız, kocamız, sevgilimiz belki de en değer verdiğimiz çocuğumuzdan gördüğümüz şiddeti hep yuttuk. Oysaki toplumun karşısında, hukukta, eşit olabilseydik, bunların hiçbiri başımıza gelmezdi” dedi.

Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Niyazlar köyünde gerçekleştirilen “Alevilikte ve Bektaşilikte Kadının Yeri ve Konumu” başlıklı panelde konuşmacı olarak katılan Antalya Kadın Derneği aktivisti Nimet Ateşoğulları kadın, erkek eşitsizliğe dair sunum yaptı. Kadınların, en yakınları tarafından şiddete maruz bırakıldığını söyleyen Ateşoğulları, “Toplumun karşısında, hukukta eşit olabilseydik, bunların hiçbiri başımıza gelmezdi” dedi.

“EN YAKINIMIZDAN GÖRDÜĞÜMÜZ ŞİDDETİ HEP YUTTUK”

Ülkede her gün kadın cinayetlerinin yaşandığını vurgulayan Ateşoğulları, “Hepimiz kadın olarak bir dolu öykü yaşamışızdır. Yaşadıklarımızın bazılarını yanımızdaki kadın arkadaşımıza seslendirdik, bazılarını ise yuttuk. Yuttuklarımız nelerdi? En yakınımızdaki erkek kardeşimiz, babamız, kocamız, sevgilimiz belki de en değer verdiğimiz çocuğumuzdan gördüğümüz şiddet. Günümüzde her gün bu ülkede en az üç kadın öldürülüyor. Öncelikle kadın arkadaşlarıma sesleniyorum. Şu an bir Alevi Bektaşi köyündeyiz. Biliyor ve umuyorum ki burada bulunan erkeklerimiz eşitlikçidir. Eşitlikçiden ne anlıyoruz? Biz yüzyıllardır bu konuda kadınlar olarak mücadele yürütüyoruz” diye konuştu.

“KADIN OLDUĞUMUN FARKINDA BİLE DEĞİLDİM”

Ateşoğulları, kadın, erkek eşitsizliğine dair yaşadıklarını anlatırken, şunları söyledi:

“Ben 20’li yaşlarda başladım devrimci mücadeleye. Bir Alevi köyündeyim. Bunu söylememde hiçbir sakınca yok. 20’li yaşlardan bu yana yaklaşık 50 yıldır bu mücadele içerisindeyim. Önce kadın olduğumun farkında bile değildim. Sadece insandım, insan olarak mücadele veriyordum. Ama dönüp bir baktığımda babam, kardeşim ve de çok üzülerek söylüyorum kocam tarafından ezildiğimi sömürüldüğümü hissettim. Hissetmem mi? Her birimiz öyleyiz. Her birimizin büyük derdi vardır. Çünkü eşit değildik.

Nasıl eşit değildik? Okula önce erkek çocuklarımız gider, kadınlarımız gitmezdi bir dönem. Şimdi artık özellikle bu tür köylerde yani Alevi Bektaşi köylerinde tabii ki bu kırılmış ama bizim kırmamız yetiyor mu? Yetmiyor. Biz bu toplumun sadece bir parçasıyız, çok azınlığız. Biz bunu yaygınlaştırmak için mücadele veriyoruz. Öncelikle erkek çocuklarımız her şeydi. Eğer bir ailede erkek çocuğu yoksa onun ocağı kör kalmıştır. Erkek çocuğu olması için mücadele edilir, hocalara, hacılara gidilir ve mutlaka bir erkek çocuğu olması gerekir ki o ailenin soyadını devam ettirebilirsin. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi sadece ev içinde mi haksızlığa uğruyorduk? Hayır. Toplumda da, hukuk karşısında da soyadımızı kullanamayız. Miras hakkımız yok. Boşanmak diye bir şeyimiz asla olmazdı. Hele de Alevi toplumunda.”

“TOPLUMDA, HUKUKTA EŞİT OLABİLSEYDİK BAŞIMIZA BUNLAR GELMEZDİ”

“Ben de bir Alevi kızıyım” diyen Ateşoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ailemizde boşanmak yasaktı. Evlenirken babam ve dedem bana şöyle söylemişlerdi: Bu eşikten atlıyorsun. Gelinliğinle çıkıyorsun ancak kefeninle dönebilirsin. Düşünebiliyor musunuz? Ne acı bir durum. Bir daha benim babamın evinde bir odam olmayacak, bir daha ben sıkıntılarımı acımı, isyanımı babama anlatamayacağım. Çünkü artık o kapı bana kapandı. Hâlbuki babam bana şöyle deseydi: Kızım sen gelinliğinle çıkıyorsun. Ne mutlu bana ki seni gelin ettim, gönderiyorum ama bilesin ki senin burada bir odan var ve sen ne zaman istersen evine gelebilirsin, iyi ya da kötü gününde.

Öyle olduğunu bilseydi eğer kadınlarımız bir tek ben değil, bütün kadınlarımız ne yaparlardı? Evdeki şiddete göğüs germezlerdi. O gerdikleri göğüs, onların yetiştirdiği çocuklarını çok yanlış yere yönlendirdi. Nasıl çocuk yetiştiriyoruz? Doğal olarak artık bizim kapanmış bir kapımız var. Evlendiğimizde kocamıza sadık kalmamız beklenir bizden başka bir şey olmaz. Çünkü bize o öğretildi, o amaçla yetiştirildik. Kocamız bize işkence yapabilir, para vermeyebilir, yemek saatinde olmadığı için azarlayabilir. İstenir ki bütün bunlara göğüs gerelim. Oysaki toplumun karşısında, hukukta, eşit olabilseydik, kolay boşanabilseydik zamanında bunların hiçbiri başımıza gelmezdi.”

“EŞİT PARA İSTEDİĞİ İÇİN KADIN ARKADAŞIMIZ SALDIRIYA UĞRUYOR”

Kadın, erkek eşitsizliğinin hayatın birçok alanında kendini gösterdiğini belirten Ateşoğulları, “Hukukta hiç eşit değiliz. Birçok arkadaşımız çalışmıştır okullarda, işyerlerinde. Hep kadın, erkek eşitliği söylenir ancak bunun uygulaması yok. Nasıl yok? Size kısacık bir örnek anlatayım. Bundan bir yıl önce pandemi döneminde bir kadın arkadaşımız tarla işine gitti, çalıştı. Çalışırken para dağıtılıyor; kadın arkadaşımız parasının diğer erkeklerden daha az olduğunu görünce isyan ediyor. Diyor ki “Bakın ben de çalıştım o arkadaşlarım gibi. Siz bana onlardan neden daha eksik para veriyorsunuz?” İtiraz edince de itişme oluyor. Çavuş, kadın arkadaşı darp ediyor. Kadın arkadaşımın gözü çıkıyor. Şu anda mahkemede kadın dernekleri olarak bu olayı takip ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz eşit para istediği için “Sen bir kadınsın benim karşımda konuşamazsın” diyor. Çünkü o çocukluğundan bu yana erkek olarak yetiştirildi. Sistem zaten bize bunu dayatıyor. Erkek egemenlikçi sistemde kadın erkeğinin karşısında konuşamaz. Her ne söylerse onu kabul etmek durumunda. Bunu uzun bir dönem kabullendik, ta ki ne zamana kadar? Ben siyasi olarak birçok alanda çalıştım. Bu çalışmalarım sırasında da ben de erkek arkadaşımın dediğini hep dinledim, yaptım. 1980’li yıllara doğru 12 Eylül Kenan Evren’in darbesi ile birlikte kadınların bir kısmı yurtdışına gittiler. Yurtdışına gittiklerinde orada kadının daha farklı olduğunu görmüşler, bize bu bilgiler geldi. 1990 yıllarda “kadının adı yok” dendi hepimiz uyandık. Gerçekten bizim adımız yok” şeklinde konuştu.

Cebrail ARSLAN/Niyazlar Köyü-BURDUR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak