Alevi Haber Ajansi

Nadir Sayın: YOL anlayışımız ile bağlantılı bitkisel bazlı yiyecekler tercihimiz olmalı

PİRHA – Şair Nadir Sayın, Alevi Yol inancında ‘Yemek ve İçmek’ ihtiyaçlarına dair yazı kaleme aldı. Yol anlayışında yeme-içme şartının bulunmadığını ifade eden Sayın, “Alevilikte inançsal olarak ne yenir-ne yenmez, ne içilir ne içilmez demekten ziyade, bunları insanlığın kabul ettiği genel normları ve sağlık ölçüsünde ele almalı” diye belirtti.

680 Yılında Hz. Hüseyin ve ailesinin Kerbela’da katledilmesi sebebiyle Alevi toplumu, 3 Temmuz itibariyle Yas-Matem Orucu tutuyor.

Şair Nadir Sayın ise 10 ya da 12 gün boyunca tutulan oruç evresindeki beslenme alışkanlıklarına dair görüşlerini paylaştı.

“OLANAK ÖLÇÜSÜNDE VE VİCDAN TERAZİSİNDE BESLENME”

“Enel Hak Yol anlayışında Yemek/içmek, lokma, su, dem, muhabbet, emek” başlığı ile yazı kaleme alan Nadir Sayın, “olanak ölçüsünde” yemek ve içmenin altını çizdi. Sayın, beslenme ihtiyacının “bireyin, yaşam anlayışı ile bağlantılı, özgür olduğu bir alan” olduğunu ifade ederek, görüşlerini şu cümlelerle aktardı:

“Konu başlığı okuyunca umuyorum şaşırmadınız!

21. Yüzyılımızda bilim, teknik, teknoloji, uzay ve gezegenimizde olan bitenlerin, Kuantum Teorisi ve Yapay Zeka sürecindeyken YOL anlayış, felsefemizde ‘Yemek/içmek’ derken, ilk etapta şaşkınlık olmasın da ne olsun!

‘Yeme ve İçme’ insanlığın varlığından bu yana temel olan birincil gereksinimimiz. Kısaca yemek ve içmek, solunum almak gibi yaşamsal bir ihtiyaç.

Bizim anlayışımızda yeme ve içme Hakk’ın/Doğamızın canlı tüm varlara bahşettiği doğal bir nimetidir. Bu açıdan ilk olarak diyeceğimiz, bizde ‘helal/haram’, (kainatta bir varlık olan insan için de) anlayışı bulunmaz! Ancak ‘Hak nimeti’ bizde bir ‘vicdan’ meselesidir!

İnanç açısından gerçekten de onun gerekliliğini, şartını yerine getirene saygımız tabii ki… Ancak başta berraklaşma açısından genel bir bakışla, örneğin ‘domuz yemeyip, dünyada neredeyse milyarları bulan sefillik ve yemeğe, gıdaya muhtaç topluluklar varken, dini açıdan onun bunun (hangi hayvan eti) yenmez, yenir (dinsel yorumla) uğraşan/yargılayan anlayışı, müsrif anlayışla örneğin ‘ıstakozu’ mideye indirenlere ne diyeceğiz?

Altında Mercedes’le, sefalete açlığa, kurban derisine ihtiyaca fetva ve çağrı yapanları ne yapacağız?

Kurban etlerini/derilerini pazarlayanların (sözümüz holdingler veya holdingleşen cemaatlere özellikle, -ki geçimini sağlayan garibana bu alanda da sözümüz olamaz), kubbesinde altın kaplamalı kiliseleri olanların, ayin duvarını kan ile boyayanların, şeytan taşlayanların konumlarını ne yapacağız?

Bu yukarıdakiler örneğinde olanların, hayvan türü hangisi olursa olsun velev ki ‘domuz’  olsun (bu konuda Alevi bir canımız, biz Aleviler için ‘domuz eti’ noktasında onun ne anlama geldiğini sormuştu), helal/haram kelamlarını beraberinde ve ‘insanlık nazarında’ ‘İyiler iyidir’ ile ‘Eline/Diline/Beline’ anlayışında değerlendirirsek, çıkacak sonuç açısından onları, ‘iyidirler’ ile buluşabilir miyiz?

Sadede gelelim ve Alevi/Bektaşi/Kızılbaşlık Yol’umuz, uygulamalarımız, tanımlarımız, erkanlarımız, evrensel ilkelerimiz, ritüellerimiz, yaşam anlayışımız çıkışıyla buna bizler ne deriz?

Enel Hak “Varlığın Birliği” çıkışıyla ilk aklımıza gelenler:

– Bizim YOL anlayışımızda ‘inanç’ odaklı bir şey yemek ya da yememek kuralı/şartı bulunmaz. Kısaca Alevilikte inançsal olarak ne yenir-ne yenmez, ne içilir ne içilmez demekten ziyade bunları insanlığın kabul ettiği genel normları ve sağlık ölçüsünde ele almalı diye düşünüyorum. Buna inançsal olarak bir yasak koymak, kişinin özgür anlayışa ve kendi sorumluluğunda vicdani/ahlaki konumuna aykırı bir durum olduğu kanısındayım.

Örneğin içmek noktasında su, dünyamızda, yaşamın var olmasında olmazsa olmaz Anasır elementlerden biridir. Ve bedenin tüm organları için yeterli su tüketmek temelde sağlık bağlantılıdır. Mümkün olduğu halde bendini gün boyu susuz bırakmak bir nevi ona yapılan haksızlık, hatta işkencedir. Suyun bir damlası olsa da ne denli önemli olduğu diğer bir boyut ise ‘Su’ belirtisi için dahi uzay çağımızda, gezegenden gezegene keşifler için neredeyse yarım asır ve halen süren bir çaba sürecimiz yaşanmaktadır.

İçmek: ‘DEM’ (Şarap)

İçme fiili olarak ‘DEM’ bizde kısaca (kȃmil insan olma sürecinde) ‘Bilgi’ almak anlamındadır. Yoksa içip sarhoş olup kendinden geçmek hali (anlaşılıyor/uygulanıyorsa) ise o kişinin yanlış bilgilenmesi ya da yanılsamasının beyanıdır kanımca.

‘Dem’ aynı zamanda ‘ilhama gelmek, feyz alma’ halidir, örneğin ilhama gelen bir can kalkar semah döner.

– Anamızın sütü gibi berrak, yemek, beslenmek, gıda insanın en zaruri ‘hakça paylaşım’ odağından ‘hak lokması’ yani en doğal haklarından biridir. Aklı başında, vicdanı yerinde, aklıselim düşünebilen bir yetişkin birey (olanakları ölçüsünde ve müsrif, gözü aç olmamazlık dahilinde) kişinin ne yiyeceğini (yetiştirme ve çocukluk sürecinde Anne/ebeveyn) kendisi karar verir.

– ‘Yemek’, ‘karın doldurmaktan’ çok, bizde bir kültürdür, muhabbettir, emektir, alın teridir, imecedir (örneğin tandırda ekmek pişirmektir) ve lokmadır.

– Et yiyenlere (yemeyenlere daha çok saygı duyarız) bir şey diyemeyiz ve genelde pek çoğumuz et tüketmektedir. Biz insan ve insanoğlunun özellikle tek tanrılı dinler beraberinde kuşaktan kuşağa genlerimize kadar (inanç/din, beslenme yeterli gıda alınması gibi) işlenilmişlik/etkiler, manipülasyon nedenleri yatmaktadır. Nedeniyle de hiç olmazsa et (tabii itiraf edelim ki örneğin TR’miz ve dünyanın pek çok ülkesinde adeta lüks tüketim konumundadır) makul ölçüde tüketimi tavsiyemiz olmalıdır. Bu ise bizim YOL yaşam anlayışımız ile bağlantılı (bedenen ve zihnen ya da kȃmil insan olma sürecinde) sağlıklı yaşam aynı zamanda yaşam felsefemizde olduğu için; baklagiller, sebze/meyveler, tam tahıllar, bitkisel bazlı yiyecek türleri gibi seçenekler tercihimiz olmalıdır.

Ayrıca gerçeklik odur ki, çiftlik hayvancılığı ticaretinin tüm dünyamızda (ilaç ticareti ve bağımlılık kadar) insanlığın en büyük açmazlığı, sağlıksız yaşamın, çevre/doğa kirliliği ve hayvanlara acımasız anlayışın, aynı zamanda dünyamızın en büyük adaletsizlik ve sorunlarından biri ve bir açık göstergesidir.

“YEME-İÇME ENEL HK YOL ANLAYIŞINDA BİREYİN/AİLENİN ÖZGÜR OLDUĞU BİR ALANDIR”

Sonuç olarak, olanak ölçüsünde ve vicdan terazisinde ‘Yeme/İçme’ beslenme Alevi/Bektaşi/Kızılbaş ENEL HAK YOL anlayışımızda bireyin/ailenin yaşam anlayışı ile bağlantılı özgür olduğu bir alandır.

Bu durumda anne/baba, ebeveynin sorumluluğu sağlıklı yaşam odaklı yetiştirme tarzı/kılavuzluğudur ve onun beraberinde doğru ve dürüst şekilde çocuğunun sorusunu bu yönüyle ele almalı, ne yiyip içeceğinde çocuğunu da tamamen özgür olduğu hissi vermelidir inancındayım. Çünkü soğan/ekmek, dereotu, yufka, ekmeğe dürülmüş yeşil soğan/çökelik, kuzukulağı ya da (domatesli) bulgur pilavı, çorba, emlek yöresi mantı, az etli nohut veya mercimek yemekleri, çoban salatası, patates (sade zeytinyağı ile kızartılmış ve çocukların genelde sevdiği), hoşaf, yemlik, gözleme, tabii herle âşı, bol bol meyve ve sebze seviliyorsa gıda içinde aşk ile nefis kokan yanlarıyla da tadına doyulmaz birkaç örnektir.

Ki bunlar aynı zamanda oldukça sağlıklı, hatta (köylerde her zaman mümkün sanıyorum) olanaklı ise kendi bahçenizde canlarınızla birlikte paylaşımı ve emeğinizle üreteceğiniz, doğa ile de olabildiğince sentezleşeceğiniz yiyeceklerin tüketimiyle adeta kendinizi bu alanda Rıza Şehrimizde sayabilirsiniz. Bu anlayışa bu ortamı bir şiirimle bu muhabbetimi tamamlarsam sevinirim.

Kokun Özlemdir bir de Herle Aşı

Söyle canan senden ne istiyorum?
Cemali gül yüzün sevginden başka.
İnsansız ormanda çiseliyorum,
Denizden enerjin dalıyor aşka.

Versem unu maya da istiyorsun.
Yoğursam üstüne pişir diyorsun.
Yaksam fırını bir de sür diyorsun.
Ateşten sinerjin eriyor aşka.

Yetmiyor gücüm kalmadı halım.
Tek kozan kainat değerim balım.
Uzaklık bitmezse bu gidiş zalim.
Yokluktan gönencin kaçıyor aşka.

Kokun özlemdir bir de Herle aşı.
Koşulsuz nimetin sevda bakışı.
Doğa ana ışır erit güneşi.
Sabırdan direncin sarıyor aşka.

Sen var eden insan, ben insanoğlu.
Yol’a emeğinden demlenir gönlü.
Yolculuğu paylaşım lokmandan belli
Pirce’den güvercin uçuyor aşka.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak