PİRHA-Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Özgür Ertaş okulu bırakıp köye yerleşme sürecini PİRHA’ya anlattı.
“Şehir hayatının belli başlı cazip ve güzel yanları var ama insanı değiştirip dönüştüren kültüründen uzaklaştıran yapay ekonomik ve sosyal gerçeklikleri de var” diyen ODTÜ İktisat Bölümü öğrencisi Özgür Ertaş, tüm bu ‘cazip’ hayatı bir kenara bırakıp toprakla buluştu. Okuduğu bölümü bırakarak babası ile birlikte köye yerleşen Ertaş, 2 bin 200 rakım yükseklikte bir kulübe yaptı. Burada da baba oğul kırsalda üretim alanının yapılanmasına ilişkin çalışma yürütüyor. İlk işlerine ise arı alıp bal üreterek başlamış. Güneş enerjisi ile de kendi elektriklerini üretiyor.
Kenttin karmaşasından köyün o mütevazi hayatında yaşamaya başlayan Özgür Ertaş yaşadıklarını PİRHA’ya anlattı.
“KIRSALDA YENİ BİR HAYAT İNŞA ETMEK İSTEDİK”
Köye gidip 2 bin 200 rakıma kulübe yapıp yerleşince köylülerin ‘şehir bırakılıp köye yerleşilir mi’ sözleriyle karşılaşan Ertaş yeni bir hayat inşa etme nedenini şöyle anlattı:
“Bizim hayatta beklentilerimiz farklıydı. Malum şehir hayatının belli başlı cazip ve güzel yanları var ama insanı değiştirip dönüştüren, kültüründen uzaklaştıran yapay ekonomik ve sosyal gerçeklikleri var. Bunlarla yüzleşmenin sonucu kendi özümüze dönüp kırsalda kendimize yeni bir hayat inşa etmek istedik.”
“ARTIK İLETİŞİM VE ULAŞIM ÇOK GELİŞTİ”
Köye tam olarak bir geri dönüş yapmadıklarını söyleyen Ertaş, “Artık iletişim ve ulaşım o kadar gelişmiş durumdaki çok rahat gelip gidebiliyor ve haberleşiyoruz. Aslında burada bir hibritleştirmeden de bahsedebiliriz. Yani gençlerimiz köydeki üretimi dikkatte alarak belli bir süre köyde belli bir sürede şehirde yaşayabileceklerini” ifade etti.
“YAŞITLARIMA GÖRE ÇOK ŞANSLIYIM”
Kendini yaşıtlarına göre çok daha şanslı hissettiğini belirten Ertaş, “Çünkü ben bilgisayar alanında çalışma yürütmekteyim ve uzaktan yazılım geliştirebiliyorum. Böylelikle işlerimi internetin olduğu her alanda çok kısa bir sürede ve hızlı bir şekilde yapabiliyorum” dedi.
“GENÇLER YENİ DEĞİŞİMLERE VE FARKLILIKLARA DAHA AÇIK”
Ertaş kırsalda yaşamak isteyen gençlere de şu tavsiyeler de bulundu:
“Kırsalda yaşamayı planlayan gençlere teknoloji ve iletişim çağı ile daha koordineli olmalarını tasfiye ederim. Böylelikle internetin olduğu her yerde işlerini daha rahat ve hızlı yapabilirler. Köyde belli bir yaşın üstünde yaşayan insanlar yaşamakta ve kalmaktadır. Onlarında genel hatlar üzerinde köyde yapılanlara ilişkin düşünceleri çok muhafazakar kalmaktadır. Bu yapıyı ancak gençlerle yıkabiliriz. Çünkü gençler yeni değişimlere ve farklılıklara daha açıklar. Köylerine geri dönsünler ve şehirlerde öğrendiklerini burada yaşayan insanlara öğretsinler. Genç olmak güzel ve iyi bir şeydir. Çünkü hayata geçmişteki insanların dokunduklarından daha farklı dokunuyorlar.”
“İNSANLARIN MUTLU OLABİLMESİ İÇİN ŞEHİRDE YAŞAMASINA GEREK YOK”
Ertaş, köyde yaşayan ve sen gençsin burada ne işin var diyen belli bir yaşın üstündeki insanlara da şöyle seslendi:
“İnsanın yaşadığı herhangi bir yerde mutlu olması için illaki şehirde yaşamasına ve belli bir yaşta olmasına gerek yok. İnsanlar köyde ve kırsalda yaptıkları işlere konsantre olur ve isteyerek yaparlarsa mutlu olabilirler. Böylelikle kendilerini var etmiş ve özlerine dönmüş olurlar.”
İsmet SEFER
HABERİN VİDEOSU
Yoruma kapalı.