PİRHA- Dersim’in en önemli ziyaret yerlerinden biri olan Ovacık ilçesindeki Munzur Gözelerinde ağaçlar bakımsızlıktan devriliyor. Bir kaç yıl önce çevre düzenlemesi yapılıp koruma altına alınan Gözelerin bu halini kimse dert etmiyor. Ne devlet ne de toplum buna dönük bir çalışma yürütmüyor.
Yoğun ilgi gören bir turizm merkezine dönüşmüş olan Dersim’in Ovacık ilçesindeki en önemli ziyaret yerlerinden biri Munzur Gözeleri. Aynı zamanda önemli bir kutsal mekan olan Gözeleri her sene bir milyona yakın insan ziyaret ediyor. Bu tarihi inanç merkezininin korunması amacıyla yakın zamanda piknik yapmanın yasaklandığı mekanda çevre düzenlemesi yapılarak ahşap yürüyüş yolları yapılmış ve yeme-içme, alışveriş mekanları göze alanının dışına çıkarılmıştı. Yapılan bu düzenlemeler toplum tarafından eleştirilmiş ve açılan dava sonucu mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak mahkemenin verdiği bu karar hiçbir sonuç üretmediği gibi yapılan düzenleme çalışmalarına da devam edildi.
ASIRLIK AĞAÇLAR BAKIMSIZLIKTAN DEVRİLİYOR
Birinci derece koruma alanı içinde olmasına rağmen Munzur Gözeleri’ndeki ağaçlar, kış mevsiminin geçmesiyle birlikte bakımsızlıktan devriliyor. Hali hazırda bir çok ağaç devrilmiş. Bazı ağaçlar ikiye bölünmüş, bölünen ağaçların içi boş. En az 100 yıllık olan bu ağaçlarla hiç ilgilenilmemiş. Ortaya çıkan bu manzara hem görüntüyü bozuyor hem de kirlilik ve dağınıklık yaratıyor.
Gözelerin önemli bir parçası olan bu asırlık ağaçlara hiçbir bakım ya da budama yapılmıyor. Ahşap yürüyüş yolları ve ufak tefek müdahaleler dışında etkin bir çevre düzenlemesi de yapılmış değil.
BU DURUM KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR
Garip olan ise hem yöre halkı için önemli bir kutsal mekan hem de yıldızı yükselen bir turizm bölgesi olmasına rağmen Munzur Gözelerinin bu durumu kimseyi rahatsız etmiyor.
KUTSAL MEKANLARA YETERİNCE SAHİP ÇIKIYOR MUYUZ
O zaman şu soruların sorulması gerekiyor:
*Gözelerin bu durumu neden kimseyi rahatsız etmiyor?
*Kutsal mekanlarımıza yeterince sahip çıkıyor muyuz?
*Kurumlar ve bireyler olarak buna yeterince değer veriyor muyuz?
*Sadece kazanç üzerine odaklanarak bu mekanlara nasıl sahip çıkacağız?
*Turizm bu mudur?
*Toprağın, suyun, ağacın can ve Hakk olarak görüldüğü bir inancın bireyleri olarak Munzur’a ve diğer kutsal mekanlarımıza dönük özel bir farkındalık niye geliştiremiyoruz?
*Birinci derece koruma altında olan bir mekanda bulunan tarihi ağaçlar neden bu korunmadan payını almıyor, bunlar da mekanın bir parçası değil midir?
Nuray Atmaca-Eyüp HANOĞLU/DERSİM
Yoruma kapalı.