PİRHA- Dersim Kadın Platformu, 22’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında yürüyüş düzenledi. Yapılan yürüyüşte kadınlar özgür ve eşit bir yaşam taleplerini haykırdı. Yapılan etkinlikte Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku’nun mesajı okundu.
“Doğamızın ve irademizin gaspına izin vermeyeceğiz” şiarıyla düzenlenen 22’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin 3’üncü gününde kadın etkinliği düzenlendi. Dersim Kadın Platformu’nun düzenlediği etkinliğe Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyya Boz, Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, siyasi partiler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı.
Seyit Rıza Meydanında bir araya gelen kadınlar Cumartesi Anneleri’nin, Barış Anneleri’nin, Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku’nun, Emine Şenyaşar’ın adalet talepleri, hasta tutsak kadınlar için balon uçurdu.
Ardından “Kadınların isyanı dünyayı sarsacak”, “Gülistan Doku nerede?” ve “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” dövizleriyle yürüyüş yapan kadınlar sık sık “Jin, jiyan,azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.
Büyük bir coşkuyla Sanat Sokağı’na varan kadınlar, burada şarkılar söyleyip halay çektiler. Sonrasında Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri ve Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku’nun kadın etkinliğine gönderdiği mesajlar okundu.
“KAYIPLARIMIZI VE BARIŞI İSTİYORUZ”
Cumartesi Anneleri’nin mesajında “Doğamızın, irademizin, hak ve özgürlüklerimizin gaspına izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin değişik yerlerinde güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve insan hakları savunucularıyız. Gözaltında kaybettirilen yakınlarımızın bulunması ve onların faillerinin yargılanması için adalet mücadelesi yürütüyoruz. Devlet şiddeti bir araç olarak kullandığı için bu arayışımızda baskıyla karşı karşıya kalıyoruz. Ama asla pes etmeden, mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. 1009 haftadır haykırıyoruz, kayıplarımızı da istiyoruz, barışı da; kayıplarımızı da istiyoruz, hakikati de” denildi.
“BARIŞ TALEBİMİZE KULAK VERİLSİN”
Cumartesi Anneleri’nin ardından Barış Anneleri’nin mesajı okundu. Savaşların son bulması ve barış taleplerinin yer aldığı mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Biz barış annelerinin Türkiye’de ve Kürdistan’da gezmediği dağ, taş, yol kalmamıştır. Barış istemediğimiz bir yer kalmadı. Ankara’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Erbil’e. Bir ananın dünyadaki en değerli varlığı evladından başka bir şey değildir. Savaşın kaybedenleri analardır. Biz anaların gözyaşı akmasın diye dili, dini, ırkı ne olursa olsun bize yapılmış biliriz. O yüzden savaşa karşıyız, tepkiliyiz. Savaş ağır bir travmadır. Eğer bir anne evladının parçalanmış bedenini toprağa veriyorsa ve hala barış istiyorsa, devlet yetkilileri, hükümetler kendilerinden utanmalıdır. Lakin kimseye sesimiz duyulmuyor ve bizi görmezden geliyorlar. Bizim kültürümüzde kavga da anneler baş örgülerini yere attı mı, orada barış olur. Biz Ankara’da Adalet Bakanlığı’nda, Meclis’te tülbentlerimizi barış için yere attık ama sesimizi, talebimizi duymazdan geldiler. Her ne olursa olsun biz var oldukça barışı haykıracağız, savunacağız. Son nefesimize kadar barışta, kardeşlikte, eşitlikte ısrar edeceğiz. Barış Anneleri olarak Dersim halkını, dağını, taşını, suyunu saygıyla selamlıyoruz.”
“GÜLİSTAN DOKU NEREDE DEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku, gönderdiği mesajda 4 buçuk yıldır kızından haber alamadığına dikkat çekerek . Her geçen gün gücümü kaybediyorum. Kızımdan sonra çoğu yaşamsal fonksiyonlarımı kaybettim. Zeynel Abarakov denilen katili yargılayıp, sorgulasaydınız bugün hala ‘Kızım acaba nerede?’ sorusunu sormayacaktım. Ben ölmeden önce kızıma ne olduğunu bilmek istiyorum ve ilk defa bu kadar ölümden korkuyorum. Ben kızıma ne olduğunu bilmeden, bize bu karanlığı yaşatanlar adalet önünde hesap vermeden gözümü yummak istemiyorum. Vicdanınız Gülistan’ın bu şekilde yitip gitmesine, katillerin tatilde olmasına razı mı savcı bey? Dönemin valisi Tuncel Sonel bize, ‘Kızınız intihar etti’ değip, o katili arka kapıdan Rusya’ya gönderdi, neden? Kızımız bizi aradı, bana hediye ayakkabı almıştı. 2 gün sonra eve gelecekti. Kızımın aldığı ayakkabı tam 4 yıldır köşede bekliyor. Kızım nerede? Sorusunun cevabı o katilde. Savcılar da herkes de biliyor, 5 yaşındaki bir çocukta. Katil Abarakov elbet bir gün adaletin önüne gelecek ve o güne kadar biz ‘Gülistan Doku nerede?’ demekten vazgeçmeyeceğiz.”
Mesajların ardından kadın hasta tutsakların isimleri okundu. Sonrasında kadın müzisyenlerin dinletisinin ardından program sona erdi.
PİRHA/ DERSİM
Yoruma kapalı.