PİRHA-“Emeğimiz ve özgürlüğümüz için işçi mitingi” sloganıyla 24 Ekim Pazar günü, saat 15.00’da, Kartal Meydanı’nda yapılacak miting öncesi Şişli Cevahir AVM önünde açıklama yapıldı. Milyonlarca işçi ve emekçi pandemi sürecinde giderek daha da yoksullaştığı belirtilen açıklamada, “AKP-MHP iktidarı pandemi döneminde sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda bir dizi saldırıyı devreye soktu. İşçi ve emekçiler geleceksizliğe itilirken sermaye sahipleri bu dönemde kârlarına kâr kattı” denildi.
Pandemi dönemi başladığından beri Madde 25/2’den farklı farklı kodlarla atılan, sendikalaşması engellenen, artan enflasyonla birlikte gittikçe daha düşük ücretlerde çalışmak zorunda bırakılan işçiler miting çağrısı yapıyor.
“Emeğimiz ve özgürlüğümüz için işçi mitingi” sloganıyla 24 Ekim Pazar günü, saat 15.00’da, Kartal Meydanı’nda yapılacak miting öncesi Şişli Cevahir AVM önünde açıklama yapıldı. Açıklamayı Simbo işçisi Dilbent Türker okudu.
Milyonlarca işçi ve emekçi pandemi sürecinde giderek daha da yoksullaştı, işsiz kaldı ve güvencesiz çalışmaya itildiğini vurgulayan Türker, “AKP-MHP iktidarı pandemi döneminde sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda bir dizi saldırıyı devreye soktu. İşçi ve emekçiler geleceksizliğe itilirken sermaye sahipleri bu dönemde kârlarına kâr kattı. “İşten atmak yasaklandı” dendi, pandemi sürecinde milyonlarca kişi ya ücretsiz izne çıkarıldı ya da Madde 25/2 ile (Kod 29) işten atıldı. Pandemi sürecinde Kod 29’la işten atılanların oranı %70 arttı. 15 Temmuz sonrasında nasıl ki yüz binlerce kamu emekçisi haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK’larla işten atılıp fişlenip tüm hakları elinden alındıysa Kod 29 saldırısıyla da aynısı, pandemi sürecinde binlerce işçi ve emekçiye yapıldı. Kod 29’a karşı yükselen mücadeleyle “Kod 29’u kaldırdık” demek zorunda kaldılar. Ancak farklı kodlar vererek Madde 25/2’yle işten atmalar devam etti. İşten atma yasağının bitmesiyle pek çok iş yerinde toplu işten atmalar başladı. TÜİK işsizlik oranlarının düştüğünü iddia ederken gerçekte işsizlik oranı üç yılda 11 puan arttı” dedi.
“İŞSİZLİK VE GELECEK KAYGISI SEBEBİYLE İNTİHARLAR ARTTI”
Yeterli denetim yapılmadığı, önlem alınmadığı için başta inşaat sektöründe olmak üzere iş cinayetleri hız kesmeden devam ettiğini belirten Türker, “İşsizlik ve gelecek kaygısı sebebiyle intiharlar arttı. Gelecek kaygısı yaşayan kesimlerin başında gelen gençler; işsizlik, iş olduğunda da düşük ücretler dayatmasıyla boğuştu. Diğer yandan EYT’lilerin yaşadığı hak gaspları pandemi sürecinde devam etti. İş yerlerinde çalışma koşulları her geçen gün kötüleşirken en basit korona önlemleri dahi alınmadı. Diğer yandan yükselen enflasyon karşısında ücretler eridi. Temel tüketim maddelerine, faturalara, ev kiralarına gelen zamlar karşısında düşük ücretler dayatıldı. Ücretsiz izin gibi uygulamalarla güvencesiz çalışma, genel çalışma biçimi haline getirildi. Belirli süreli iş sözleşmesi ve İŞKUR üzerinden işe alımlar arttı. “Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro müjdesi” diyerek sözde kadroya alınan işçilerin hakları gasp edildi, düşük ücretlerle yaşamaya mahkûm edildi” diye belirtti.
“HAK GASPLARI KARŞISINDA SENDİKALAŞMA ARTIŞ GÖSTERDİ”
Pandeminin en ağır faturası kadın işçi ve emekçilere kesildiğini söyleyen Türker, “Pandemi sürecinde ev içi yükleri artan kadınlar işyerlerinde de en fazla hak gasbına uğrayan kesim oldu. İlk olarak kapının önüne yine kadın işçiler konuldu. Diğer yandan işyerlerinde kadın işçilere yönelik taciz, mobbing, şiddet gibi olaylar da pandemi sürecinde arttı. Kadınlar bu tarz uygulamalarla yıldırılmaya ve ağır çalışma koşullarını kabul etmeye zorlandı. Pandemi sürecinde artan hak gaspları karşısında sendikalaşma eğilimi artış gösterdi. Ancak anayasal bir hak olan sendikalı olma hakkı pek çok iş yerinde engellendi. Buna rağmen işçiler “sendikalı olma hakkına” dört elle sarılmaya devam ediyor. Sermaye iktidarı pandemi sürecinde saldırılarını artırırken bu saldırılara direnenler de var. Kod 29’a, keyfi işten atmalara, hak gasplarına, sendikal faaliyetin engellenmesine, kölece çalışma koşullarına, kadın işçilere yönelik tacize-mobbinge karşı pek çok yerde işçiler direnişte. Emeğimiz için, ekmeğimiz için, özgürlüğümüz için, geleceğimiz için 24 Ekim Pazar günü saat 15.00’da Kartal Meydanı’ndayız. İşçilerin kürsüsünü kuracağımız mitingimize tüm işçi ve emekçileri, emekten yana olan tüm kurumları, sendikaları ve işçi örgütlerini davet ediyoruz” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.