PİRHA-Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, depremde Alevi köylerinde yıkılan evlerin yerinde veya toplu alanlarla inşa edilmesi sürecinde de Alevi köylerinin dışlandığını, bu çalışmanın başlamadığını ilgili bakanlara sorarak, “Maraş’ta Alevi halkına yapılan ayrımcılığı kabul etmiyoruz” dedi.
6 Şubat’ta meydana gelen, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan, milyonlarca insanı etkileyen depremin üzerinden aylar geçmesine karşın sorunlar devam ediyor. Yeşil Sol Parti Milletvekili Ayten Kordu, Alevi köylerinde yıkılan evlerin yerinde veya toplu alanlarla inşa edilmesi sürecinde de Alevi köylerinin dışlandığını, bu çalışmanın başlamadığını belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya konuyla ilişkili soru önergesi sundu.
“ALEVİ KÖYLERİNİN BULUNDUĞU ALANLARA DÖKÜLEN MOLOZLAR TEHLİKE SAÇIYOR”
Deprem sonrasında Pazarcık’ta bulunan Alevi köylerinin dışlandığının altını çizen Kordu,“6 Şubat tarihinde 11 ili ve 13 milyon insanı etkileyen, büyük felakete yol açan depremde on binlerce yurttaş hayatını kaybedip, yüz binlercesi yaralanırken, milyonlarca insan yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Deprem felaketinin üzerinden 6 aydan fazla zaman geçmesine karşın, birçok yerde yurttaşların temel ihtiyaçları giderilebilmiş değildir. Su, gıda, hijyen malzemesi ve çadır sorununun devam ettiği kentlerde, enkazlar kaldırılmaya devam ediliyor. Tarım alanlarına ve Alevi köylerinin bulunduğu alanlara dökülen molozlar tehlike saçarken, deprem felaketinin yaşandığı bölgede ayrımcı politikalar uygulanmaya devam ediliyor. Alevi köylerinde yıkılan evlerin yerinde veya toplu alanlarla inşa edilmesi sürecinde de Pazarcık’ta bulunan Alevi köyleri dışlanıyor, çalışmanın başlamadı” belirtti.
“BU AYRIMCILIK DEPREMDE DAHA ÇOK HİSSEDİLİYOR”
Soru önergesinin gerekçesinde Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Pazarcık Şube Başkanı Hasan Hüseyin Değirmenci‘nin PİRHA’da yer alan sözlerine şu şekilde yer verildi:
“Bizler bir deprem yaşadık. Sıkıntılarımız devam ediyor. Pazarcık cemevinin 2500 üyesi var ve birçok köyümüze hizmet veriyoruz. Bir aşure lokmamız var ve bunun için cemevimizin önünü yıkatmaya çalışıyoruz. Ama belediye başkanı telefonlarımıza cevap vermiyor. Alevi köylerine ayrım yapılmıyor denilirse bu yalandır. Armutlu, Çiçekalan ve Çeçelli köylerinin yolları halen toprak yollar. Sıkıntılar yaşıyoruz ve bu ayrım yapılmamalı. Cemevi’nin su ve temizlik ihtiyacı var ama belediye cevap vermiyor, dikkate almıyor. Bu gerçekleri konuştuğumuzda ise aleyhimizde propaganda yapıyor diyecekler. İşlerini yapmadıkları için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz Biz oy aldığımız yere hizmet ederiz’ mantığı var ve ayrım yapılıyor. Bu ayrımcılık depremde daha çok hissediliyor. Cemevimiz şu anda konteynerde hizmet yürütüyor. Prefabrik alan içerisinde verdiğimiz hizmet yeterli kalmıyor. Hakk’a yürüme erkanları burada yapamıyoruz. Kaç zamandır suyumuz yok ve geldiği zamanda çok az geliyor. Yeni bir Cemevi yapılmadan cem yapacak imkanımız dahi yok.
Konteynerlerde hizmet verdikleri cemevinin su ihtiyacının hala giderilmediğini ve belediyenin kendilerine cevap vermediğini ifade eden Değirmenci, “Bizler bir deprem yaşadık. Sıkıntılarımız devam ediyor. Pazarcık cemevinin 2500 üyesi var ve birçok köyümüze hizmet veriyoruz. Bir aşure lokmamız var ve bunun için cemevimizin önünü yıkatmaya çalışıyoruz. Ama Belediye Başkanı telefonlarımıza cevap vermiyor. Alevi köylerine ayrım yapılmıyor denilirse bu yalandır. Armutlu, Çiçekalan ve Çeçelli köylerinin yolları halen toprak yollar. Sıkıntılar yaşıyoruz ve bu ayrım yapılmamalı. Cemevinin su ve temizlik ihtiyacı var ama belediye cevap vermiyor, dikkate almıyor. Bu gerçekleri konuştuğumuzda ise aleyhimizde propaganda yapıyor diyecekler. İşlerini yapmadıkları için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” diyerek yapılan ayrımcılığa isyan etmektedir.”
“ALEVİ TOPLUMUNA YAPILAN AYRIMCILIĞIN GÖSTERGESİ”
“Alevilerin yaşadığı köy yollarının genel olarak bozuk ve toprak olması açıkça yapılan ayrımcılığın göstergesidir” diye belirten Kordu, soru önergesine şunları ekledi:
“Depremden 6 ay geçmesine rağmen Maraş’ın Pazarcık ilçesi Cengiz Topel Mahallesi’nde halk hala çok ciddi su sıkıntısı çekmektedir. Deprem sonrasında özellikle enkazlar kaldırılırken enkaz yerinde suların patlamasından kaynaklanan nedenlerden dolayı su kesintileri ciddi bir boyuta ulaşmıştır. Bu nedenle Cengiz Topel Mahallesi’nde yaşayan halk, çok ciddi şekilde su sıkıntısı çekmeye devam etmektedir. Mahalle halkı ne banyo yapabildiklerini ne de çamaşır yıkayabildiklerini söyleyerek sorunun bir an önce çözülmesi için yetkililere çağrıda bulunmaktadırlar. Ancak yetkililer bırakın sorunun çözümüne yönelik adım atmayı mahallenin telefonlarına dahi cevap vermemektedir.
Yıkılan evlerin yerinde veya toplu alanlarla inşa edilen Evri, Beşçeşme, Aşağı Mülk, Karahüyük, Emiroğlu, Salmanlı, Yukarı Höcüklü, Ufacıklı, Karabıyık ve Mezere köylerinden hiçbirisinin Alevi köyü olmadığı iddia edilmektedir. Yine Alevi köyleri Armutlu, Çiçekalan ve Çeçelli örneğinde olduğu gibi Alevilerin yaşadığı köy yollarının genel olarak bozuk ve toprak olması açıkça yapılan ayrımcılığın göstergesidir.”
“İNŞAATINA BAŞLANAN KÖYLERİN HİÇ BİRİSİNİN ALEVİ KÖYÜ OLMADIĞI İDDİASI DOĞRU MU?”
Milletvekili Ayten Kordu, soru önergesinde konuyla ilgili, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:
“*Pazarcık’ta depremde yıkılan ve inşaatına başlanan köylerin hiç birisinin Alevi köyü olmadığı iddiası doğru mudur? Doğru ise bunun gerekçesi nedir?
*Alevi köylerinden Armutlu, Çiçekalan ve Çeçelli köylerinin yolları asfaltlanmamasının gerekçesi nedir?
*Cemevi’nin su ve temizlik ihtiyacının giderilmemesinin gerekçesi nedir?
*Depremden sonra 6 ay geçmesine rağmen Pazarcık ilçesi Cengiz Topel Mahallesi’nin su ihtiyacının karşılanmamasının gerekçesi nedir?
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.