PİRHA- Hubyar Sultan Ocağı mensubu Hüseyin Kelleci, Hubyar Köyünde ‘Mıhlı Baba’ olarak bilinen ziyaretin çok sayıda insanın uğrak yeri olduğunu anlattı. Hastalanan, çocuğu olmayan ya da derdi olan herkesin, Mıhlı Baba’yı ziyaret ettiğini anlatan Hüseyin Kelleci, Hubyar bölgesinde benzer birçok ziyaret yerinin var olduğunu söyledi.
CAN TV program sunucusu Hüseyin Kelleci, Tokat’ın Almus ilçesi Hubyar Köyündeki Mıhlı Baba ile Çetrez Baba ziyaretleri hakkında bilgi verdi.
Hüseyin Kelleci, Hubyar Sultan’ın 500’lü yılların ortalarında Hubyar Köyüne geldiğini; hem psikolojik hem inançsal hem de iyi bir direnişçi olarak Hubyar’ın önemli bir şahsiyet olduğunun altını çizdi. Hüseyin Kelleci, Mıhlı Baba’ya dair de şu bilgileri paylaştı:
“Mıhlı babanın anlamı şu; bu ziyaret yerine hastalanan, karnı ağrıyan, başı ağrıyan, çocuğu olmayan, askere giden, her türlü derdi olan gelir ve dua eder. Ayrıca buraya gelenler mıh (çivi) çakıyor ve ‘tüm dertlerimi buraya mıhladım’ yani ‘çiviledim’ diyor. Dert ortağı, dertlerin çivilendiği bir yer, yani Mıhlı Baba.
Mıhlı babaya hasta olarak gelip, çivi çaktıktan sonra sağlığına kavuşanlar tekrar Mıhlı Baba’ya uğrarlar. İyileşenler, beraberinde kurbanını da getirir. Kurbanlar burada kesilip pişirilir. İyileşen kişi, ardından bütün komşularını buraya çağırıp derdinden kurtulduğu için lokmasını yedirip yoluna devam eder.”
“HUBYAR SULTAN, İNSANLARIN DERDİNE YETİŞMİŞ”
Mıhlı Baba ziyaretinde yaşanan kerametlerin asırlardır anlatıldığını belirten Hüseyin Kelleci, “Hem psikolojik olarak hem de doğa inancının hakim olduğu bir yerde Hubyar Sultan bunların hepsini yapmış. Dermatoloji (deri hastalığı) göz hastalıkları, bel ağrıları; kısacası insan vücudunda hastalık olarak ne varsa yaylamızdan ovamıza kadar Hubyar Sultan, insanların derdine yetişmiş” diye ifade etti.
DOĞANIN ŞİFA OLDUĞU BÖLGE HUBYAR
Hüseyin Kelleci, Hubyar Sultan’dan çıkılıp Tokat istikametine gidildiğinde ‘Çetrez Baba’ isimli bir ziyaret yerinin olduğunu da aktardı. Kelleci, Çetrez Baba’ya dair ise “Tokat’tan, Sivas’a doğru giderken ‘Yolumuzu çetine rast getirme, yolumuzu yolsuzdan uzak tut, sevdiklerimize bir an önce bizi kavuştur, güle güle gidelim, güle güle gelelim. Çetine, zora uğramadan sana niyaz olunsun, geri dönelim’ diye dualar edilir. ‘İyileşenler oldu mu?’ derseniz. Benim duyduklarım oldu. Hakikaten buralara gelip derdinden kurtulan, burada kurban kesen insanlar duydum. Bunu hem psikolojik olarak hem de doğa anlamıyla olduğunu düşünüyorum. Alevi geleneklerinde doğaya olan saygı da düşünüldüğünde böyle yorumlanabilir. 500 Küsur yıldır bu böyle anlatılıyor. Bundan sonra da anlatılmaya devam edecek”
Cebrail ARSLAN/TOKAT
Yoruma kapalı.