PİRHA- İHD Mersin Şubesi’nin bu ayki Barış Nöbeti’nde 2023 yılındaki hak ihlalleri anlatıldı. İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci, “Türkiye toplumunun şu an içinde bulunduğu tüm krizlerin tek çözümü, toplumsal barışı tesis etmekten geçmektedir. Barış için cezasızlıktan vazgeçilmeli” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, her ayın ilk cuma gününde yaptıkları Barış Nöbeti’nde 2023 yılının değerlendirmesi yapıldı ve Mersin başta olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki toplumsal sorunlar konuşuldu.
Barış Nöbeti’nde hak ihlallerine ilişkin yapılan basın açıklamasını İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci okudu.
“KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ HAK İHLALLERİNİ DOĞURUYOR”
Gazi İnci, tespit edilen hak ihlallerinin büyük bir kısmının Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden kaynaklandığına işaret etti.
Kürtlere yönelik ağır hak ihlallerinin uzun yıllardan günümüze sistematik bir biçimde devam ettiğini söyleyen İnci, “Başta 90’lı yıllarda yaşananlar olmak üzere faili meçhul siyasi cinayetler ile gözaltında zorla kaybettirmeler, yaklaşık kırk yıldır süren çatışmalı ortamda yaşanan can kayıpları, gerek gözaltı birimlerinde gerekse gözaltı birimleri dışında uygulanan işkence ile kötü muamele uygulamaları ve mahpusların maruz bırakıldığı gayri insani fiiller gibi birçok ağır insan hakları ihlalleri sürekli ve sistematik bir şekilde devam etmektedir” dedi.
ZAMANAŞIMI KARARLARINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Son yıllarda yargı makamları tarafından verilen zamanaşımı kararlarının cezasızlık pratiğinin en belirgin örneklerinden olduğunu belirten Gazi İnci, “Özelikle 90’lı yıllarda gerçekleşen ağır insan hakları ihlallerinin bir kısmı hakkında açılan Lice Katliamı Davası, Vartinis Davası, Sivas Madımak Davası, Musa Anter Davası gibi sembol dava dosyalarında dava konusu katliamların üzerinden 30 yıl geçmiş olması nedeniyle verilen düşme kararlarının insan hakları hukuku açısından hiçbir meşru yönü olmadığını belirtmek isteriz. Zira söz edilen davalarda görülen olaylar ve başkaca onlarca örnek durumlarda yaşanan ağır insan hakları ihlalleri, belli bir sistematik içinde, belli bir grup tarafından yine belli bir gruba karşı işlenen suçlar olmaları nedeniyle uluslararası hukuk tarafından insanlığa karşı suçlar olarak tanımlanmaktadır” sözlerini kullandı.
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının uygulanamayacağını evrensel hukuk kurallarıyla destekleyen İnci, bu kararların Türkiye’de toplumsal barışın inşa edilmesi yönündeki engellerden biri olduğunu vurguladı.
İnci, “Türkiye toplumunun şu an içinde bulunduğu tüm krizlerin tek çözümü, toplumsal barışı tesis etmekten geçmektedir. Barış için cezasızlıktan vazgeçilsin” diyerek sözlerini noktaladı.
Basın açıklamasının ardından savaş, barış, sağlık, kadın ve çocuk alanlarındaki hak ihlalleri konuşuldu.
PİRHA/ MERSİN
Yoruma kapalı.