PİRHA-Mersin Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kadın buluşması gerçekleştirdi.
Mersin Kadın Platformu, 8 Mart etkinlikleri kapsamında Yenişehir ilçesi Pozucu Mahallesi’nde kadın buluşması gerçekleştirdi. Kadın Platformu üyelerinin katıldığı etkinlikte 6 dilde “Yaşasın 8 Mart” pankartı asıldı. “Cinsiyetçi eğitime hayır”, “İstanbul Sözleşmesi hayat kurtarır” dövizlerinin taşındığı buluşmada, sık sık “Jin jîyan azadî” sloganı attı.
Buluşmada konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Gülperi Fatih, 2020 yılının zor bir yıl olduğunu vurgulayarak, bu süreçte en çok kadınların etkilendiğini söyledi. Fatih, yükselen kadın mücadelesinin ve kadınların hane içlerinden yükselen özgürlük taleplerinin de arttığına dikkat çekti.
Yükselen kadın mücadelesinin ve kadınların hane içlerinden yükselen özgürlük taleplerinin de artmasıyla erkeklik krizinin üstü örtülemez bir seviyeye ulaştığına işaret eden Fatih, ülkenin her yerinde artan kadın cinayetlerinin pandemiye rağmen mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmenin gerekçesi olduğuna vurguda bulundu.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
‘’ÖZ SAVUNMA HAKTIR’’
Siirt’te Musa Orhan adlı uzman çavuşun tecavüzüne uğradıktan sonra intihar eden İpek Er’in durumu bize Kürt illerinde kolluk güçlerinin genç kadınlara yönelik şiddetin, tacizlerin, tecavüzlerin farklı bir boyutunu gösterdi. İpek Er’in ifadelerine, bıraktığı mektuplara ve adli raporlara rağmen Musa Orhan’ın tutuklanmaması da bir zihniyetin açığa çıkmasıdır.
Kadına yönelik erkek şiddetiyle, kadın cinayetleri ve ekonomik krizle mücadele ederken bir yandan da tartışmaya açılan Nafaka Hakkımıza sahip çıkıyoruz. Cinsiyet eşitsizliğinin ve başta çalışma ve dinlenme hakkı olmak üzere temel haklara erişim olanaklarının cinsiyetlere göre bu kadar adaletsiz olduğu bir ortamda bu tartışma kadınların kazanılmış haklarına karşı bir saldırıdır.
Bizler iş ve sosyal alanlardaki erkek egemenliğine karşı da sesizimizi yükseltiyoruz. Uluslar Arası düzeyde başlayan #Mee Too hareketine Türkiye’den biz kadınlar da ‘’susma Bitsin’’ diyerek yaşadığımız tacizleri ve cinsiyetçi davranışları anlatarak katılıyoruz ve anlatmaya devam edeceğiz. ‘UYKULARINIZ KAÇSIN BEN NE ZAMAN İFŞA EDİLECEĞİM DİYE!’
Ekonomik kriz ve kadın emeğinin değersizleştirilmesi de en önemli gündemlerimizden biridir. İşsizleşme ve güvencesizleşmenin ilk hedefi yine inatla hane içinde tanımlanan biz kadınlarız! Dünya çapında yaşanan ekonomik kriz artan kadın yoksulluğu bunun göstergesidir.
‘’KAYYUM YASASINA HAYIR’’
Mersin’de ise, Muğla’da erkek şiddeti ile yitirdiğimiz Pınar Gültekin için yaptığımız sokak eylemi ve 18 Ağustos’ta İstanbul Sözlemesi Yaşatır Kampanyası kapsamında Türkiye’nin her yerinde eşzamanlı olarak düzenlediğimiz yürüyüş bahane edilerek bizlere gözdağı verilmeye çalışıldı. 35 kadına yaklaşık 70 bin TL ye yakın para cezası kesildi. Bu cezalar açık açık bizlerin sokak eylemlerinden vazgeçmesini ve eve dönmeleri gerektiğini bize söylemek için yapılıyordu. Ama tabii ki yılmadık, ilk fırsatta yine sokaktaydık, bugün burada yine sokaktayız üstelik daha da kalabalığız.
Hükümetin muhalif olan herkese karşı yürüttüğü baskı ve sindirme politikalarının sonuncusu 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin çıkarılan kanundur.
En temel hak taleplerinin bile terörizm ile damgalandığı, kadın ve LGBTi+ların, sivil toplum örgütlerinin baskı altında olduğu, gazetecilerin, siyasetçilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının bile düşüncelerinden dolay tutuklandığı, kadın örgütlerinin, yerel yönetimlerin, üniversitelerin bile kayyumla baskı altına alındığı, mevcut anayasal hakların bile yok sayıldığı bir dönemde tamamen sivil toplumu susturmayı amaçlamaktadır. Ama bu yasayı çıkaranlar bilmeliler ki biz kadınların susmaya niyeti yok. Her alanda her mecrada sesimizi ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.
“ÇIPLAK ARAMA İLE BASKI ALTINA ALINMAYA ÇALIŞIYORLAR”
AKP iktidarının erkek egemen zihniyeti kadınları gözaltında, ceza evlerinde çıplak arama gibi insanlık dışı uygulamalarla baskı altına almaya çalışmaktadır. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in “ Türkiye’de çıplak arama yoktur diyerek inkar etmesine rağmen TBMM Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Başkanı ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, “çıplak arama” yapıldığını kabul etti ve nasıl yapıldığını anlattı. ‘’Makul şüphe’’ile utandırmadan yapılıyormuş.
Özlem Zengin Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez’’ gibi sözleri İbrahim Yurduseven’in utandırmadan yapılıyor gibi sözler sarf etmesi çıplak aramanın, insan onuruyla bağdaşmayan insanlık dışı, onur kırıcı bir muamele olduğunu, işkence olduğu sonucunu değiştirmez. Çünkü çoğunlukla politik tutsaklara baskı aracı olarak uygulanmaktadır.
Boğaziçi Üniversitesinde kayyum rektöre karşı başlatılan protestolar bazı AKP’liler tarafından LGBTİ+lara yönelik ayrımcı, ötekileştirici, nefret dilinin kullanılması, homofobik söylemler hatta LGBTİ+ların hedef gösterilmesi Boğaziçi direnişini başka bir boyuta taşıdı. Buradan Boğaziçi direnişini, selamlıyoruz.
“KADINLARIN ZAMANI BAŞLADI”
Sadece bu coğrafya değil tabii ki tüm dünyada Mor renk yükseliyor. Dünyada da şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına karşı direniş giderek büyüyor. Bolivya’da Erkek Egemenliğini Ortadan Kaldırma Bakanlığının kuruluyor, Polonya’da, İspanya’da, Arjantin’de ve daha birçok ülkede kadınlar mücadeleyi yükseltiyorlar. Biz kadınlar; ataerki ye ve erkek egemenliğine karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz kadınlar; Cinsiyetçiliğe, homofobiye, karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz kadınlar; kapitalizme ve emek sömürüsüne karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz kadınlar; kadına yönelik erkek şiddetine ve kadın cinayetlerine karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz kadınlar; savaşa ve ırkçılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz. Adana’da Emniyet Müdürlüğünün 8 Mart Mitinginde LGBTİ+ ile ilgili flama, afiş ve bayrakları yasaklamasına karşıda sesimizi yükseltiyoruz. Ve diyoruz ki; bizler mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.. Kadınların zamanı başladı ve özgürlüğümüz artık engellenemez!
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.