PİRHA – Mersin Kadın Platformu, artan kadın cinayetleri sebebiyle protesto düzenledi. Yapılan basın açıklamasında, cinayetler nedeniyle hükümetin politikaları eleştirilirken “Cinayet mahali haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz” denildi.
Mersin Kadın Platformu, son günlerde yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin Kushimoto Sokağı’ndan Özgecan Aslan Medyanı’na yürüyüş düzenledi.
Yapılan eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanları ve çok sayıda kadın destek verdi. “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Jin, jîyan, azadî” sloganlarının atıldığı yürüyüş sonrası basın açıklaması yapıldı.
Platform adına basın açıklamasını Fatoş Sarıkaya okudu. “Öfkeliyiz, isyandayız, bu cinayet mahalli ülkede güvende değiliz” diyen Sarıkaya, “Mücadelemiz özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz, erkek devletinizi alaşağı edeceğimiz güne kadar sürecek” diye de ekledi.
“CİNAYET MAHALİ HALİNE GELMİŞ ÜLKE”
Fatoş Sarıkaya, AKP-MHP hükümetinin, kadın cinayetleri konusundaki politikalarını eleştirerek şunları söyledi:
“Bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için, hayatlarımızdan endişe duymadan özgürce yaşamak istediğimiz için hep bu sokaklarda olduk. Bugün acımız, öfkemiz taze! Dün bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı. Bu ülkede dün iki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Bu ülkede dün bir kadın iki saldırgan tarafından sokak ortasında taciz edildi. Bu ülkede, katledilen Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu ülkede erkek devlet şiddeti kadınlara, çocuklara, LGBTI+lara, kendinden olmayanlara nefes aldırmıyor. Bu ülkede erkek devlet eliyle, iktidar eliyle hırsızlar, uyuşturucu baronları, çeteler, mafyalar hüküm sürüyor. Kahrolması gereken çürümüş düzenleri katledilen kadınların, kaybedilen çocukların bedenleri üzerinden yükseliyor!
Semih Çelik isimli erkek dün İstanbul’da yaklaşık 1 saat içinde iki kadını katletti. Daha 19 yaşındaki Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner, kadınlara nefret kusan, kadın katliamlarına ön açan, ‘nasılsa devlet iyi hal ya da tahrik indirimi yapar’ sözünün rahatça kurulabildiği bu düzenin bir parçası olan erkek tarafından katledildi. Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner sadece katil Semih Çelik tarafından değil, cezasızlıkla faillere ödül veren erkek yargı tarafından, ‘kutsal aile’ yalanlarıyla kadını her alandan alıkoymak isteyenler tarafından, kadın düşmanı politikaları bir bayrak gibi taşıyan erkek devlet tarafından, sırtı sıvazlanan eril tahakküm tarafından, çocuklar öldürülürken araştırılmasına engel olan bu iktidar tarafından katledildi.
Daha bu haberlerle yeni karşılaşmışken bugün bir kadının Mezitli’de katledildiğini öğrendik. Sonay Öztürk Aslan, Uğur Araç isimli bir erkek tarafından katledildi. Erkek şiddeti her gün aramızdan bir kadını alırken susmayacak, vazgeçmeyeceğiz.
Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla kaşınızda durmaya devam edeceğiz. Cinayet mahali haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz.”
“BİR GÜNDE 4 KADIN KATLEDİLDİ!”
Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ise yaptığı konuşmada son 24 saatte 4 kadının katledildiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“AKP iktidarının politikalarından kaynaklı kadınların hakların gasp ediliyor, yaşamları ellerinden alınıyor, her alanda katlediliyor. ‘Sıfır tolerans tanıyacağız’ diyorlar. Sanki 22 yıldır iktidar olanlar onlar değilmiş, sanki 22 yıldır kadın kırımını getiren onlar değilmiş gibi bu açıklamaları yapıyorlar. İsyanımızla teşhir ediyoruz. Biz bu politikalara geçit vermeyeceğiz, kadınları katledenlere itaat etmeyeceğiz, geçit vermeyeceğiz. Faillerinin kim olduğunu da biliyoruz. Bir yandan erkekler öldürüyor, öldürmeyi kendinde hak olarak görüyor, diğer yandan bu hakkı onlara tanıyan devletin kendisi.”
“SIRADAKİ BİZ Mİ OLACAĞIZ?”
Adana Kadın Platformu ise Seyhan Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Sıradaki biz mi olacağız?” diye soran kadınlar, erkek şiddetine karşı örgütlü mücadelenin önemini vurguladı.
Basın açıklamasını okuyan Emine Esmer, Emine Bulut’un “Ölmek istemiyorum” feryadını anımsatarak kadınların can güvenliğinin sağlanamadığını ve faillerin cezasız bırakıldığını vurguladı.
Emine Esmer, konuşmasında Dersim’de 2020’de kaybolan Gülistan Doku’nun hala bulunamadığını ve Van’da 7 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in akıbetinin belirsizliğini koruduğunu hatırlattı. Aynı gün içinde Mersin’de Sonay Öztürk Aslan’ın Uğur Araç tarafından öldürüldüğünü öğrendiklerini ifade eden Esmer, bu olayın toplumda derin bir yaraya neden olduğunu belirtip 15 Eylül’de Diyarbakır’da vahşice katledilen trans kadın Sudenaz’ı da anarak, erkek şiddetinin LGBTİ+ bireyleri de hedef aldığına dikkat çekti.
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.