Alevi Haber Ajansi

Mersin Cemevi’nde seramik kursu: Burada toprak sanata dönüşüyor- VİDEO

PİRHA- Mersin Cemevi, kadın üyelerine yönelik seramik kursu başlatarak hem sanatsal hem de kültürel bir dayanışma alanı oluşturdu. Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu Semra Turaç Çelik’in yürüttüğü kurs, kadınların kendilerini sanat aracılığıyla ifade etmelerine olanak tanıyor.

Mersin Cemevi, kadınlara yönelik düzenlediği seramik kursuyla sanatı toplumsal yaşamın merkezine taşıyor. Bir ay önce başlayan kurs, 15 katılımcıyla yola çıktı ve şu anda 10 kadınla devam ediyor. Haziran ayına kadar sürecek eğitim sonunda katılımcılar, ürettikleri eserleri bir sergide sanatseverlerle buluşturacak.

SERAMİĞİN ŞEKİLLENDİRDİĞİ BİR YOLCULUK

Kursu yürüten Semra Turaç Çelik, aynı zamanda Mersin Cemevi yönetiminde görev alıyor ve kadın komisyonunda aktif rol üstleniyor. Çelik, seramiğin insanlara sabır ve öz disiplin kazandıran bir sanat dalı olduğunu belirterek, “Seramik, insanlara sabrı öğretiyor. Çamurun kurumasını beklemek, fırınlanma sürecini izlemek, tüm bu aşamalar birer sabır egzersizi. Katılımcılar bu süreçte hem üretmenin keyfini yaşıyor hem de içsel bir dinginlik kazanıyorlar” dedi.

Çelik, seramikle uğraşmanın sadece bir üretim süreci değil, aynı zamanda bir terapi niteliği taşıdığını da vurgulayarak, “Sanatla uğraşmak insanın zihnini boşaltıyor. Katılımcılar burada yalnızca teknik bilgi öğrenmiyor, aynı zamanda kendi duygularını da keşfediyorlar. Söyleyemedikleri, ifade edemedikleri duygularını eserlerinde dışa vurabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

SANATLA GELEN DAYANIŞMA VE DÖNÜŞÜM

Kursun en önemli etkilerinden biri, kadınların sanat yoluyla hem bireysel hem de toplumsal anlamda güçlenmeleri. Çelik, seramiğin bu süreçte bir araç değil, bir dönüştürücü olduğunun altını çizerek, “Kadınlarda gözlemlediğim en önemli şey, üretim sürecinde içsel bir dönüşüm yaşamaları. Seramik, bekleme ve sabır gerektirdiği için, bu kadınlara kendi içsel tempolarını dinlemeyi öğretiyor. Aynı zamanda bir dayanışma alanı da yaratıyor. Kadınlar burada birbirlerini destekliyor, fikir alışverişinde bulunuyor, birlikte üretmenin keyfini yaşıyorlar” dedi.

Sanatın kadınlar için bir ifade biçimi olduğuna dikkat çeken Çelik, “Sözlü olarak anlatamadığımız şeyleri sanatla anlatabiliyoruz. Seramik bize bunu sağlıyor. Duygularımızı, sıkıntılarımızı, sevinçlerimizi toprakla paylaşıyoruz. Bu yüzden sanat çok kıymetli bir alan” diye ekledi.

ALEVİ KADINLARIN KÜLTÜREL MİRASI SANATLA YAŞATILIYOR

Semra Turaç Çelik, Alevi kültüründe kadının her zaman önemli bir yerde bulunduğunu hatırlatarak şunları dile getirdi:

“Alevi kadınları tarih boyunca hep üretken, katılımcı ve ön planda olmuşlardır. Kültürümüzde kadın, sosyal yaşamın ve dayanışmanın merkezindedir. Cemevlerinde düzenlenen bu tür etkinlikler de bu geleneği sürdürüyor. Kadınlar burada sadece sanat üretmiyor; aynı zamanda kültürel mirası yaşatıyor, bir aradalığın gücünü hissediyor. Bu tür etkinlikler kadınların kendilerini özgürce ifade edebildikleri, birbirlerinden güç aldıkları alanlar yaratıyor. Bizler için toprak kutsaldır; topraktan gelir, toprağa döneriz. Seramik de bu döngünün sembolü. Kadınların toprakla yeniden bağ kurması hem kültürel hem de ruhsal olarak çok anlamlı.”

Mersin Cemevi’nde üçüncü yılına giren seramik kursu, her geçen yıl daha fazla kadının ilgisini çekiyor. Haziran ayında açılacak sergiyle taçlanacak bu süreç, kadınların sanatla güçlenmesini, dayanışma içinde üretim yapmasını ve kültürel değerlerini yaşatarak geleceğe taşımalarını hedefliyor. Cemevi’nin bu girişimi, sanatın sadece bir estetik uğraş değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve kimlik ifadesi aracı olabileceğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.