PİRHA- Roboski Katliamı’nın 10. yılı sebebiyle Ankara’da panel düzenlendi. Konuşmacılardan HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Bektaş, “10 yıl önce Türk savaş uçakları Kürtleri öldürdü. Onca katliamlara rağmen halen Kürtler, katledildiklerini ispatlamaya çalışıyor” dedi.
Roboski İçin Adalet Girişimi ile İnsan Hakları Derneği Ankara Şube, savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin katledilmesinin 10’ncu yıldönümünde panel düzenledi. Mülkiyeliler Birliği’nde yapılan panelin moderatörlüğünü Tanju Gündüzalp yaparken, konuşmacı olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan katıldı.
Panel öncesinde Yönetmen Ümit Kıvaç’ın “Ağlama anne güzel yerdeyim” adlı belgeseli gösterime sunuldu.
“TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI KÜRTLERİ ÖLDÜRDÜ”
Film ardından ilk konuşmacı olan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, katliamın yaşandığı ilk akşam bölgede sadece kaymakamın olduğunu belirterek vali ve diğer yetkililerin, uzun bir süre açıklama yapmadıklarını aktardı. İktidar adına ilk açıklamanın Hüseyin Çelik’ten geldiğini belirten Beştaş, “O da ‘kaza’ gibi açıklama yapmıştı. Hepimiz dehşete düştük, olay yerinde cenazeleri gördük, korkunç bir olaydı. Erdoğan ilgilere teşekkür etti. Roboskî davasında ailelerle Türkiye kamuoyu çok büyük bir dayanışma gösterdi” dedi.
Meral Danış Beştaş, Dönemin BDP Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş’ın Roboskî Katliamı’na dair “Kürt halkına yapılan katliamların devamıdır” sözlerini hatırlatarak “O söylenen sözler halen güncelliğini korumaktadır” dedi. Beştaş, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Bu davaya takipsizlik verileceğini ilk gün gördük. O dosyada emir komuta zinciri vardı. O bombalamanın başından sonuna bir silsile var ve onu bütün devlet aygıtları biliyor. Emir komuta zinciri içerisinde bir iktidarı aklayacak, bir bahane uydurdular. Orada bir çatışma yoktu, başından beri ‘Fehman Hüseyin gelecekti, oradan geçecekti’ bahaneleri vardı. Kaçakçılık yaptıklarını devlet de biliyordu. Günlük gidip geliyorlardı. Göz göre göre Türk savaş uçakları, Kürtleri öldürdü. İşin korkunç tarafı bunu reddetmiyorlar.
Bu dava bitecek bir dava değil. Bu konudaki açıklamaları, deliller bunun mahşere kalmayacağını gösterir. Bugün yargı onların her dediğini yapan bir enstrüman halinde. Bu katliamı unutturmamak, katliamın üzerine gitmek, herkesin sahip çıkması gereken bir durum. Roboskî davasının cezasız bırakılması Kemal Kurkut, Uğur Kaymaz’ın davasından farksız değil. Kürtler yüzyıldır katledildiğini ispatlamaya çalışıyor.”
“ÖLENLER DEĞERSİZ OLDUĞU İÇİN KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL!”
Panelin bir diğer konuşmacısı HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise “Hata varsa hatayı yapan da vardır” dedi. 10 yıldır hatayı yapanların kayıp olduğunu ifade eden Gergerlioğlu “Ölüp gidenler değersiz olduğu için kimsenin umurunda değil. Değersiz oldukları için öldürüldüler. Gereken önlemler alınabilirdi ama Genelkurmay Başkanı evinden verdiği talimat ile ‘Vur gitsin’ dedi. Eğer bu katliam bir tür hata sonrasında yapıldıysa dahi onun da hukuken bir cezasının olması gerekir. Ama o noktada dahi adalet işlemiyor. Büyük bir duyarsızlık var. Roboski Katliamı’nı Ankara’nın karanlık dehlizlerinde boğdurmayacağız dediler ama Ankara’nın karanlık dehlizlerinde bu katliam kaybedildi” dedi.
“HUKUKSAL SÜREÇ TEKRAR CANLANDIRILDI”
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Roboskî Katliamı’nın bilinçli yapıldığını belirterek o güne ait İHA görüntülerinde köylülerin net görüldüğünü vurguladı. “Köylüler tek bir çakı dahi taşımıyorlardı” diyen Türkdoğan, şu konuşmayı yaptı:
“Roboskî Katliamı olduğunda Oslo görüşmeleri devam ediyordu. Bu diyalogların baltalanması adına devlet içindeki kesimlerin bilerek yaptığı bir katliamdı. Sonuçta devletin bilgisi dahilinde gerçekleşen bir katliamdı ve sorumluların açığa çıkarılması gerekiyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru teknik bir hata sonucu kabul edilmedi. Türkiye’de ise çok büyük bir cezasızlık politikası söz konusu. Ve maalesef bunu aşmak için de bizler, yılmadan mücadelemizi sürdürüyoruz. Hukuksal süreç tekrar canlandırıldı. Tekrardan Anayasa Mahkemesine başvuru yapıldı.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.