PİRHA-Kimden gelirse gelsin zulümün zulüm olduğunu vurgulayan Derviş Cemal Ocağı’ndan Menşure Doğan, “Kendi yaşadığımız zulümleri de unutmayalım ama benzer zulümler dünyanın neresinde olursa olsun zulümün karşısında duralım” dedi.
Muharrem ayı Aleviler için yas ayıdır. Muharrem ayı, 680’de Kerbela’da Yezit tarafından katledilen İmam Hüseyin ile 71 kişi için tutulan oruç bir yas ayıdır ve İmam Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır.
Aleviler, Kerbela Katliamı’nın yası nedeniyle 3 gün Masum-u pak, 12 gün ise Muharrem orucu tutuyor. Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez, hiçbir canlıya eziyet edilmez. Eğlenceden uzak durulur.
Derviş Cemal Ocağı evladı Menşure Doğan, Muharrem orucuna ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“KERBELA YAŞAMIN HER ALANINDA YAŞANAN ZULÜME ÖRNEK GÖSTERİLEBİLİR”
Nenesinin ‘Biz 1938 Dersim Katliamı’nı yaşadıktan sonra Kerbela’yı unuttuk, daha beteri oldu’ sözlerini hatırlatarak sözlerine başlayan Menşure Doğan, “Şimdi de gençlere yönelmişler zindanlarda, işkencelerde zulüm devam ediyor. Zulüm kimden gelirse gelsin zulüm zulümdür. Kerbela, yaşamın her alanında yaşanan zulüme örnek gösterilebilir. Zulüm nereden gelmişse kabul etmeyip karşı çıkmışız. O dönemde Hz. Hüseyin’in karşı çıkışı bizi öyle bir etkilemiş ki geleneklerimize yerleştirmişiz ve günümüze kadar sürdürüyoruz. Eskiden siyahlar giyilirdi, banyo yapılmazdı, sakal tıraşı olunmazdı ama günümüzde şehir yaşamında daha toplumsal bir alandayız ve kurumsal yerlerde görevli olanlar var o yüzden geleneksel olarak yaptığımız bazı ritüeller maalesef uygulanmıyor. Onlar o kadar bedel ödeyerek inancımızı bugüne kadar getirdiler, o bedellere saygısızlık yapmayalım. Kendi yaşadığımız zulümleri de unutmayalım ama benzer zulümler dünyanın neresinde olursa olsun zulümün karşısında duralım. Zaten her şey artık Kerbela olmuş” dedi.
Cihan BERK-Nuray ATMACA/PİRHA
Yoruma kapalı.