Alevi Haber Ajansi

Mehmet Halis Dede Tunceli Sempozyumu’na katılmadı: Şu anda Aleviliği katlediyorlar!

PİRHA – Mehmet Halis Dede, Tunceli Sempozyumu’na katılmayacağını beyan etmesine rağmen programda ismine yer verilmesine tepki gösterdi. Halis, sempozyum ile ne amaçlandığı konusunda Alevi toplumunun bilinçli olduğunu belirterek, “Tarih boyunca Alevileri katletmişler ama şu anda Aleviliği katlediyorlar” diye konuştu.

AKP hükümeti tarafından Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı eliyle organize edilen “Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli Sempozyumu” başladı. Ancak katılmak istemediklerini söylemelerine rağmen programın katılımcıları arasında gösterilen isimlerden tepkiler gelmeye devam ediyor.

Sempozyuma katılmayacağını belirten Ali Önal Dede’nin ardından Mehmet Halis Dede’nin de ismi Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından katılanlar listesine yazıldı.

“SEMPOZYUMA KATILAMAYACAĞIMI BELİRTTİM”

16-17 Ekim’de yapılan sempozyuma dair Mehmet Halis Dede, PİRHA’ya konuştu.

Mehmet Halis, yaklaşık bir yıl önce Munzur Üniversitesi’nde yapılmak üzere bir program üzerinde konuştuklarını, ancak içeriğinin bugünkü haliyle olmadığını belirtti. Halis, üniversite yönetimi ve Ali Önal Dede ile farklı bir içerik planladıklarının da altını çizdi.

Mehmet Halis Dede, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ndan gelen teklife “katılmayacağım” dediğini aktararak şöyle devam etti:

“Alevilik Yol erkanında hiçbir zaman ilimden, bilimden, adaletten, edepten uzak olunmaz. İnsanlara doğruyu, akademik bilgileri aktarmak gerekir. Sadece Alevilik inancıyla ilgili değil, her inançla ilgili aslında bu hakikat geçerlidir. Biz de bilimsel anlamda yapılacak o çalışmada o zaman elimizden geldiği kadar bir şeyler yapabileceğimizi söylemiştik. Bizlerde bir söz vardır, “bildiğimizin alimi, bilmediğimizin talibiyiz” diye. Biz de bu Yolu süren ocakzadeler olarak ‘atalarımız yolu nasıl sürmüşler, kendi adaletini nasıl sağlamışlar’ konusunda orada bir Baba Mansur evladı olarak bilgilendirme yapacaktım. Sonrasında bu programın iptal olduğunu söylediler. Ardından Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ndan birisi beni arayıp programdan bahsetti. Davetleri üzerine, belediye çalışanı olduğumu, izinsiz bir yere gidemeyeceğimi kendilerine söyledim. Sempozyuma katılamayacağımı belirttim. “Benim de kendime ait özel sebeplerim var” deyip katılamayacağımı söyledim. Karşıdaki de, “Tamam, sizin iradenize bağlı, saygı duyarız” dedi ve kapattı.

“BİZ NELER NELER GÖRDÜK BU MEMLEKETTE”

Mehmet Halis, sempozyum programında isminin yer alması üzerine Munzur Üniversitesi’nden yetkili bir isimle görüştüğünü de aktardı. Mehmet Halis, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Göz görüyor, kulak duyuyor, akıl biliyor. Yüzyıllardır bu topraklarda Alevi toplumuna zulüm, imha, inkar, katliam, iftira, sürgün yapılıyor. İnsanlık onurunu incitecek her türlü zulmü yaşamış bir toplumuz. Kimin neyi nasıl bir zihniyetle yaptığını anlamamak için aptal olmak lazım. Bunun üzerine bir şey söylemeye gerek var mı? Yapılan her şey ortada açık. Kerbela’dan bugüne kadar neler yaşayıp, görmüşüz. Binlerce fetva yemiş, nice zulümlere uğramışız. 1938’de öz amcalarım, suçsuz, sorgulanmadan, yargılanmadan, sadece pir olan bu insanların binlercesi kapalı yerlerde tutulup sonra sırf Alevi Kızılbaş oldukları için öldürülmüş. Yani daha düne kadar biz neler neler gördük bu memlekette. Bu toplumun tarihine baktığımız zaman en mazlum, en temiz, en ikrarlı, rızalı toplumu olduğu halde nice Kerbela’lar yaşamışız. Bunları bilmek için çok büyük araştırmacı ya da profesör olmaya gerek yok. Çok fazla konuşmak da istemiyorum, bu söylediklerim üzerinden anlayan anlar.

“ALEVİ TOPLUMU NEYİN NEREYE ÇEKİLDİĞİNİN BİLİNCİNDE”

Açıkçası bu sempozyum beni hiç ilgilendirmiyor, etkilemiyor. Çünkü bunlar artık sıradan şeyler olmuş. Alevi toplumu da neyin nereye çekildiğinin de iyi kötü bilincindedir. Kimisi bu yolda dünya malı için buradadır, kimisi Hakk yolunda nefsini bilmek için vardır. “Kervan yolda düzülür” demişler. Böyle şeyler de olacak ki kimin nasıl olduğu görülsün.

Mevlana ile dervişleri yolda giderken birkaç köpeğin bir arada yattığını görüyor. Birisi, “Pirim, insanoğlu birbirini yiyor, bakar mısın bunlar ne güzel koyun koyuna yatıyor” diyor. Mevlana ise “Onların arasına bir kemik at ve gör bak birbirlerine nasıl davranıyorlar” diyor. Dünya böyle işte. Herkes bir şekilde menfaat peşinde koşuyor. Onun için bu olanlar normal. Daha bizler neler göreceğiz neler.

“DERSİM’E SEFER OLMUŞ AMA ZAFER OLAMAMIŞ!”

Alevi toplumu birlik olmadığı, ikrarını tazelemediği, Hakk yolunda hakikatli olmadığı sürece olumsuzluklar olacaktır. Alevi toplumu, tarihte ocak sistemi ile çok güçlü bir örgütlenme sistemi kurmuş. Yani oto kontrol sistemi sağlanmış ve hiçbir devlet, Alevileri kolay kolay bozamamış. Sefer olmuş ama zafer olamamış. Tarih boyunca Alevileri katletmişler ama şu anda Aleviliği katlediyorlar.

Alevi inancını yaşatan, töresini, inancını, dilini ayakta tutan bu toplumun kadınlarıdır. Özellikle bu Yol’a anaların, kadınların sahip çıkmasını istiyoruz. Asıl bu ocakları sürdüren, tütmesini sağlayan analardır. Bizlerin varlığımızın sebebi analardır. Hakk ve hakikat analardadır. Şimdi cemevlerinin %99’unda erkekler yer alıyor. Neden peki? Oralar da ocak değil mi?”

Eren GÜVEN/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak