Alevi Haber Ajansi

Mehmet Aydoğdu: Eğitim bir yıkıma doğru gidiyor, İran’da bu kadar din dersi yok!-VİDEO

PİRHA- Ankara Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu, MEB’in açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” müfredatına tepki gösterdi. Aydoğdu, “Yeni müfredat; laikliği ve bilimi yok etmek, bilimsel eğitim sürecini tırpanlamak amacıyla konulmuş. Bilimsel eğitim ve laik bir eğitim istiyoruz” dedi.

Hükümetin eğitim sistemi üzerindeki gerici projeleri hız kesmeden devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) Projesi kapsamında, okullarda yapılan dini içerikli etkinlikler tepkiyle karşılanıyor. Bunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla müfredat taslağını da gündeme getirdi. Bilimsel birçok konunun kaldırıldığı yeni müfredatta sıkça ‘ahlak’ ve ‘değer’ kelimelerinin kullanıldı.

Ankara Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla sunulan müfredata ilişkin PİRHA’ya değerlendirme yaptı.

“BİR ÇOCUK MEZUN OLMAK İÇİN 32 TANE DİN DERSİ ALMAK ZORUNDA”

Mehmet Aydoğdu, yeni müfredat ile bütün eşitsizliklerin üzerini örtmek için “milli ve manevi” değerler vurgusu yapıldığının altını çizdi.

Aydoğdu, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ isminin dahi tartışmalı bir konu olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“‘Türkiye Yüzyılı’ bir partinin sloganı, ‘Maarif’ ise Türkçe bir kelime değil. ‘Dilimizin zenginlikleri’ diyerek de bütün derslere bunu yediriyorlar. Arapça ve Farsça kelimeleri çeşitli derslere yedirip çeşitli kulüp etkinlikleri ile bu çalışmaları yürütüyorlar zaten. ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile yapılan müfredat değişikliği aslında karşımıza ilk defa çıkan bir şey değil. 4+4+4’den sonra bütün ders kitaplarının içeriği, niteliği değiştirilmiş, sınırlandırmalar olmuş. Şu an ilkokula başlayan bir çocuk liseden mezun olurken toplam 32 tane din dersi almak zorunda.

Müfredat değişikliğinde yüzde 35 sadeleştirmeden bahsediyorlar. Bu sadeleştirmeye baktığımızda aslında felsefenin, müziğin, beden eğitiminin, resim derslerinin kaldırılıp yerine din derslerinin konulduğu, ana sınıflarında ve kreşlerde değerler eğitimi adı altında tek din, tek mezhep anlayışı verildiğini görüyoruz. Bu aslında 12 Eylül modelidir, 12 Eylül’ün bugün tam olarak eğitim alanında kendini ifade etmesidir. Adım adım, zorunlu din dersleri neticesinde buraya kadar getirdiler. Bir eğitim, toplumun beklentilerine, gelecek inşasına göre yapılması gerekirken, tam olarak bir yıkıma doğru gidiyor. Biyoloji dersinden daha önce evrim kuramını çıkarmışlardı şimdi de yaradılış kuramını koymuşlar. Evrim kuramı olmazsa aşı olmaz, antibiyotik olmaz. Ya da matematikten integral kaldırılıyor, integralin kaldırılması mühendislik alanının yok edilmesi demektir. Nitelikli bir mühendisliğin önü kesilmiş oluyor.”

 “YENİ MÜFREDAT LAİKLİĞİ, BİLİMİ YOK ETMEK İÇİN KONULMUŞ”

Yeni müfredat ile eğitimin daha da gericileştirildiğini belirten Aydoğdu, ÇEDES’in yarattığı nitelik kaybına da vurgu yaptı: Aydoğdu, gelişmelere dair şunları söyledi:

“Tarikatlar, cemaatler birbirleriyle yarışıyor. Çocukları cami temizletmeye götürüyorlar! Bütün bunlar pedagojik eğitim almayan imam ve vaizler tarafından yapılıyor. Bu sene çıkartmış oldukları ‘Manevi rehberlik’ de aslında bu müfredatla birleşince ortaya başka bir şey çıkıyor. Suudi Arabistan’da, İran’da bu kadar din, şeriat dersi yok. Demek ki burada başka şeyler var. Vakıflara aktarılan milyarlarca para var. Bu yeni müfredat, laikliği, bilimi yok etmek, bilimsel eğitim sürecini tırpanlamak amacıyla konulmuş. Bu durum öğretmenlere sorulmuyor. Birtakım cemaat ve tarikatlar ile iş birliği yapılarak, alelacele, ne olduğu bilinmeden, daha bir eleştiriye tabi tutulmadan beş günlük bir süreçle açıp önümüze koydular. Okuldaki öğretmenlerin, zümre başkanlarının, velilerin haberi yok!”

“HASAN ALİ YÜCEL’DEN GELDİĞİMİZ YER YUSUF TEKİN!”

Mehmet Aydoğdu, toplumun her kesimiyle yan yana gelerek eğitimdeki gerici politikalara karşı duracaklarını belirtti. Aydoğdu, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in görüşme taleplerine cevap vermediğini, bunun yerine yerel seçimlerde AKP adayları ile okulları gezdiğini de söyledi.

Aydoğdu, şöyle devam etti:

“Her kesimin bu modele karşı bir şey söylemesi, itirazlarda bulunması gerekir. Bizim de Eğitim Sen 1 No’lu Şube olarak Mamak Eğitim Platformu’muzla beraber, içerisinde sadece Eğitim Sen’in olmadığı, okul aile birliklerinin, muhtarların, köy derneklerinin olduğu, demokratik kitle örgütlerinden partilere kadar, yan yana geleceğiz. Toplumun tüm kesimleriyle yan yana geleceğiz.

Bilimsel eğitim olmadan bir ülke nasıl gelişebilir? Eğitim bilimsel olmadan, bilimsel içerikler yok edilerek nasıl gelecek kurulabilir? Bakanın bize karşı gözü kör, kulağı duymaz halde. Eğitim Sen Genel Başkanımız, Bakan Tekin’den defalarca randevu istedi. Bakan ise o sırada yerel belediye başkan adaylarıyla okul okul gezdi. Özellikle Mamak’taki okulları Asım Balcı’yla gezdi. ‘Çocukları kullanamazsınız, orada burada mitinglere götüremezsiniz!’ derken onlar bu işlerle meşguldü.

Türkiye Orta Çağ’a sürükleniyor. Köy enstitülerini kuran Hasan Ali Yücel’den geldiğimiz yer Yusuf Tekin! ‘Devrim’ diye bahsediyorlar. Neyin devrimi? Bitirmişsiniz, tüketmişsiniz, yok etmişsiniz. Öğrencilerin ne olduğunu, neden olduğunu, nasıl olduğunu sorgulatmıyorsunuz. Evet, ezberci bir eğitim vardı. Ezberci eğitim diye tartışamıyoruz artık.”

Buse Nehir DEMİR/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak