Alevi Haber Ajansi

Meclis komisyonu ‘İmralı görüşmesi’ başlığıyla toplandı!

PİRHA- Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde kurulan Meclis komisyonu ‘İmralı görüşmesi’ başlığıyla toplandı. Toplantıda görüşmeye dair detaylar paylaşılacak.

TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, İmralı’da Abdullah Öcalan’la komisyon heyetin görüşülmesinin ardından ilk kez toplantı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun açılış konuşmasında, gelinen sürecin hassasiyetine dikkat çekti.

Kurtulmuş, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Bu meselenin bir kısmı aynı şekilde bir devlet politikası olarak sürdürülen bu süreç devletin bütün ilgili kurumları ile sahada ve bir şekilde örgüt ile yapılan temaslar ile bugüne kadar getirildi. Bu sürecin bir al ver ve bir pazarlık süreci olmadığını, örgütün kendisini feshetme kararı ortaya koyduktan ve silahları teslim etme sürecine, sembolik bir tören ile başladıktan sonra bu süreç hızlanmış ve siyaset de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için Meclis’te bulunan partilerimizden 11’inin ittifakı ile bu komisyonu kurmuştur, bugüne kadar getirmiştir.

Bu tarihi süreci komisyon da tarihi sorumluluklarını yüklenerek yerine getiriyor. Bundan sonraki süreçte çok daha dikkatli olmamamız gereken çok hassas bir sürece girdiğimiz aşikardır. Bunu başta kendim olmak üzere hepimize önemli bir uyarı olarak ortaya koymak istiyorum. Süreç bu anlamda şimdiye kadar 134 kişiyi ve kuruluşu dinledi. En son 18’inci toplantımızda toplantıya katılanların 5’te 3 çoğunluğu ile alınan karar gereği komisyonumuzda grubu bulunan partileri temsilen birer temsilcinin adaya gitmesi bir karar alındı. 3 siyasi parti üyesini gönderdi. Ve ziyaret 24 Kasım tarihinde gerçekleştirildi.  Bu ziyaretin gerçekleştirilmesi ile birlikte komisyonumuz dinleme faslı nihayete ermiştir.

Bundan sonraki süreçte raporlama safhasına geçiyoruz. Böylece bu raporun hazırlanması ile birlikte bu tarihi süreç çok önemli bir eşiği daha atlatacak ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olacak. Daha evvel burada grubu bulunan partilerden kendi raporlarını hazırlamalarını istedik. Bana şimdiye kadar 5-6 kişinin hazırladığı rapor geldi. Bunların hepsini kaydediyoruz. Dolasıyla bugünkü oturumda önce raporları, önerileri dinleyeceğiz, raporları hazır olanları dinleyeceğiz.

Sürecin ne kadar hassas bir noktaya geldiği görülüyor. Söylenen her bir sözünün normal zamanlarda söylenen sözlerden kat kat daha tesirli olduğu, hiç beklemediğiniz çevrelerde, beklemediğiniz şekilde olumlu ya da olumsuz etki ettiği bir sürece giriyoruz. Eskiler demiş ya, ‘Söz gümüş ise sukut altındır’ burada yüz düşünüp bir konuşma bin düşünüp bir konuşmanın gerektiği günlere giriyoruz. Herkesin öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyasi fikirleri farklı, anlayışları farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta artık bu memlekette silahlar susun. Analar ağlamasın, ocaklar sünmesin. Ve bu milletin geleceği bir şekilde karanlık ellere teslim edilmesin. Onun için özellikle bu siyasi malzeme yapılmaması konusunu her birinizden istiyorum.

Burada basınımızın da üstüne çok sorumluluk düşüyor. Zaman zaman bu uyarı yaptım ama buna ihtiyaç var. Sürecin aslı, kim ne dedi nereden geldi, nereye gitti… Bunlardan daha önemlisi ortaya hangi somut sonuçlar konuldu? Önemli olan budur. Sürecin magazinleştirilmemesi için de olağanüstü bir gayret sarf etmemiz lazım. Ayrıca dil, üslup ve davranışlarımıza da dikkat etmemiz lazım. Bu mesele bir partinin veya birkaç partinin meselesi değildir. Bu meselesi tüm Türkiye’nin meselesidir, 86 milyonun meselesidir.

Bu mesele hayırla ve başarı ile sonuçlandığında bir ya da birkaç parti kazanmış olmayacak, süreci karşı olan partiler de dahil olmak üzere bütün Türkiye kazanmış olacak. Bunun elimizi şimdiye kadar olduğu gibi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Olumlu sonuç almak için de sabırla, bu süreçlerini müzakere süreçlerini tamamlamış olacağız. Sağda solda ya da içerden ya da dışardan bu mesele son noktaya geldi, son günlere yaklaşıyor, bu meseleyi akamete uğratalım diye hesap kitap içinde olanların varlığını biliyoruz. Aklımızın onların aklından daha üstün olması gerekiyor. Farklılarımız birbirimize ifade ederek, yolumuza devam edeceğiz. İnanıyorum ki; bu sefer Türkiye kazanacak. Bu sefer mutlaka kazanacağız.”

(HABER MERKEZİ)
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.