Alevi Haber Ajansi

‘Meclis İçtüzüğü ifade özgürlüğünü ortadan kaldırıyor, mücadele edilmeli’

PİRHA – AKP ve MHP’nin Meclis İçtüzük değişikliğine ilişkin ortak teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Hazırlanan Meclis İçtüzüğünün 15. Maddesinde yer alan  “Anayasa ve Yasaların devletin ruhu, milletin birleştirici unsuru olduğu bilinciyle Anayasa ve yasalara aykırı isim ve sıfatların kullanılmaması parlamento ruhuna uygun olacaktır” hususuna HDP’li vekiller ve MYK Üyeleri tepki gösterdi. PİRHA’ya konuşan Kerestecioğlu, Kenanoğlu ve Küçükkeleş “Hem mecliste hem de dışarıda ifade özgürlüğü ortadan kaldırılıyor” dediler.

AKP ve MHP’nin Meclis İçtüzük değişikliğine ilişkin ortak teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, AKP Antep Milletvekili Abdulhamit Gül ile MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak’ın imzasını taşıyan “TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi” 18 maddeden oluşuyor. HDP’liler, “Tüm toplumun buna karşı mücadele etmesi gerekir” dediler.

AKP ve MHP’nin Meclis İçtüzük değişikliğine ilişkin ortak teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Hazırlanan Meclis İçtüzüğünün 15. Maddesinde yer alan  “Anayasa ve Yasaların devletin ruhu, milletin birleştirici unsuru olduğu bilinciyle Anayasa ve yasalara aykırı isim ve sıfatların kullanılmaması parlamento ruhuna uygun olacaktır” hususuna HDP’li vekiller ve MYK Üyeleri PİRHA‘ya konuşarak tepki gösterdi.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRIYOR”

Meclise gelecek içtüzüğün gerçekten komisyonda tartışılmak üzere getirilmiş, öncesinde herhangi bir uzlaşma aranmış bir içtüzük olmadığını ifade eden HDP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu, “Türkiye’de genel olmayan ifade özgürlüğü, kendini ifade etme hakkının aslında meclisin de yok edilmesi anlamına gelen ve meclisin ifade özgürlüğünü de tamamen ortadan kaldıran çoğunluk tahakkümünün yasallaştırıldığı bir içtüzük olacaktır” dedi.

“AKP VE MHP KENAN EVREN RUHUNU YAŞATMAK İSTİYOR”

“Türk milletinin tarihini ve ortak geçmişine yönelik hakaret ve ithamlar ile anayasanın ilk 4 maddesinin aleyhine ithamlarda bulunmak T.C anayasa ve kanunlarda düzenlenen idari yapı ve yerleşim birimine ilişkin anayasa ve kanunlara aykırı isim ve sıfatlar kullanmak deniliyor ve bunların cezaya tabii olduğu, bu tür kavramlar kullanıldığında milletvekillerin de cezalandırılacağı” yeni tüzüğün 15 maddesinin sadece bir bölümünü okuyan Kerestecioğlu, şunları belirtti:

“Anayasanın ilk 4 maddesine aykırıda bulunmak ifadesine baktığımızda bu düzenlemede AKP ve MHP koalisyonu 82 darbe anayasasını eleştiren ve buna ilişkin söz söyleyen herkesi adeta cezalandırmış olacaktır. Yani bugün darbelere karşı 15 Temmuz diyerek bu hafta bunu gündemleştirecek olan AKP ve onun yandaşı MHP koalisyonu aslında bir başka ruhu Kenan Evrenin ruhunu yaşatmak istemektedir.”

“DERSİM DEMEK BİLE SUÇ OLABİLİR, BUNU ASLA KABUL ETMİYORUZ”

Kavramların çok soyut olduğunu ve burada büyük bir tehlikenin varlığına dikkat çeken Filiz Kerestecioğlu, “Hakikaten mesela Kürt veya Kürdistan demek, Ermeni soykırımı demek, Dersim Katliamı demek, Koçgiri demek, belki kadın katliamı kırımı demek, belki iş cinayetleri demek, bunları bile kapsayacak yorumlara tabii olabiliriz. İşte bu gerçekten asla kabul edilebilir bir şey değildir” dedi.

“İÇTÜZÜĞE HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKACAĞIZ”

“Hep birlikte bu içtüzüğe karşı çıkacağız” diyen HDP Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu, ” İster komisyonda, ister genel kurulda olsun, ama bütün kurumların bu konuda artık meclisin de ifade özgürlüğüne set vuran, onu adeta bir noter haline getiren konuşma sürelerini 5 dakikaya indirerek, önergeleri kısıtlayarak ve bunları tamamen işlevsiz hale getiren, getirmeye yönelen bu uygulamalara bu içtüzüğe karşı çıkmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“MECLİSTEN BAŞLAYIP HALKA YÖNELİK BİR BASKIYLA DEVAM EDECEK”

Dersim ismini kullananlar cezai yaptırıma tabi tutulacağını ifade eden HDP MYK üyesi ve 25. Dönem Milletvekili Ali Kenanoğlu ise şunları vurguladı:

“15 maddenin Alevileri yakından ilgilendirdiğini, Mecliste dokunulmazlığı olan seçilmiş kişilerin kullanmayacağı kelimeleri kullandıkları takdirde cezai işlemlere tabi tutulacakları ifadeleri, dışarıda halkın, bizlerin, insanların kullanmaları daha mümkün olmayacaktır. Bu anlamıyla özellikle bizim tarihsel isimlerimiz, tarihsel olaylarımız, anmalarımız, yıl dönümlerimiz bununla ilişkilidir. Net bir şekilde biz buradan şunu çıkarabiliriz. Kamuoyununa Kürdistan, Amed, Dersim,  Koçgiri, ismini kullanmak diğer tarafta da Çorum Katliamı, Sivas katliamı, Dersim katliamı ya da, Dersim Soykırımı, Ermeni Soykırımı demek tüm bunların tamamı cezai yaptırıma tabi tutulacaktır. Meclisteki milletvekilinin böylesi bir cezai yaptırıma tabi tutulması, dışarıdaki vatandaşın ne ile karşı karşıya kalacağının bir açık göstergesidir” dedi.

Kenanoğlu, “Bunların aşama aşama topluma uygulanan işlemler olduğunu ve bunun meclisten başlatılması seçilmişlerden dokunulmazlığı olan kişilere cezai yaptırımın getirilmesi devamında da halka yönelik böylesi bir baskının uygulanması ile karşı karşıya kalacağımızı da gösteriyor” dedi.

“Önümüzdeki günlerde kimi sebeplerle örneğin Yavuz Sultan Selim’e katil diyemeyeceğiz” diyen Kenanoğlu, “Buda tarihi bir geleceğe dayandırılacak bu madde gibi ondan sonra belki bunu hakarete sayabilecekler. Bu anlamıyla Alevilerin kutsal kabul ettiği değerler Alevilerin yerleşim alanları, anmalarını yaptıkları bir takım katliamlar, bu şekliyle ifade edilmeye yasak hale getirilecek.  Bir nevi unutturmanın bir başka yöntemi. Toplumu sindirmenin başka bir yöntemi olarak uygulanacak” ifadelerini kullandı.

“ALEVİLER BUNA KARŞI DURMALI”

Alevi kamuoyununa çağrıda bulunan Ali Kenanoğlu, “Bu madde meclis komisyonunda görüşülmeye başlanacak. Güçlü bir şekilde Alevi kamuoyununun buna karşı koyması gerekiyor. Bu yasa meclisten geçtiği takdirde bu yasaklar sadece meclisle sınırlı kalmayacak, bütün Türkiye’yi kapsayacaktır. Bu da bizim kutsal değerlerimizi, isimlerimizi, anmalarımızı ağzımıza alamayacağımız anlamına da gelir. Bu anlamıyla buna güçlü bir şekilde karşı durmak gerekiyor” diye konuştu.

“HERKESİN KENDİ HAK, HUKUKUNA SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR”

Ülkede siyasetin sadece meclisten ibaret olmadığını, sadece mecliste verilen mücadele ile demokrasi gelmeyeceğini söyleyen HDP MYK Üyesi ve 25.Dönem Milletvekili Çilem Küçükkeleş de, “Herkesin kendi hak ve hukukuna sahip çıkıp, aynı zamanda ortaklaştırmasını da bilirsek kazandıracak. Doğal olarak da bu görev sadece mecliste milletvekillerinin yürüteceği bir mücadele ile mümkün olmayacaktır. Bir meclis içtüzüğüdür ama aynı zamanda ülkenin içtüzüğünün, bir şekliyle kendi yasal düzenlemesini uydurmaya çalışan bir siyasetle karşı karşıyayız” dedi.

“DERSİM DERSİM OLMAYA DEVAM ETMELİ”

Bu düzenlemeyi sadece meclis içtüzüğü olarak görmemek,  aynı zamanda hepimizin hayatını düzenlemeye çalışan bir içtüzük değişikliği olarak görmek gerektiğini vurgulayan Küçükkeleş, “Bulunduğumuz her yerde mutlaka sesimizi çıkarmalıyız.  Bu içtüzüğe karşı durmazsak eğer, tıpkı 1938’den sonra kurulan Dersim mahkemelerindeki gibi sistem, bu mahkemeler Tunceli isminin Dersim ile hesaplaşmasıdır demişti. Bu hesaplaşma orada bitmedi, bugün burada bitmemeli. Dersim,  Dersim olmaya, Koçgiri, Koçgiri olmaya, devam etmeli” diye konuştu.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak