PİRHA – MEB, Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nden “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ni çıkardı. Değişiklikle okullarda, uluslararası ve yerli sivil toplum kuruluşlarının ‘sosyal etkinlik’ yapmasının önünü açan bir madde eklendi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Aydoğan, “Son yönetmelikle birlikte MEB, eğitim kurumlarını protokol ve işbirlikleri ile sınırlı kalmayıp çok daha geniş yetkiler vererek dini yapılara devretmiş durumda” dedi.
Haberin videosu
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nde değişiklik yaparak, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ifadesini etkinlik alanlarından çıkardı. Yönetmelik değişikliği ile okullarda, uluslararası kuruluşlarla, sivil toplum kuruluşlarının (STK) sosyal etkinlik yapmasının önünü açan bir madde eklendi.
Yönetmelikte çarpıcı olan bir diğer değişiklik ise okullarda, uluslararası kuruluşlarla, sivil toplum kuruluşlarının sosyal etkinlik yapmasının önünü açan madde oldu. MEB’in yıllardır çeşitli dini vakıf ve derneklerle yürüttüğü protokoller tartışma konusuydu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, yönetmelik değişikliğine dair dava açacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Aslında bu yeni bir uygulama değil. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, özellikle son yıllarda adım adım bazı vesayet mekanizmalarında toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef göstermesi ile kadın mücadelesinde kazandığımız bütün kazanımları bir bir yok ediyor. Önce Milli Eğitim Bakanlığı 162 okulda hayata geçirilecek olan toplumsal cinsiyete duyarlı okul projesini yine bu vesayet mekanizmalarının çeşitli yayın organlarında hedef göstermesi sonucunda sonlandırdı. Üstelik bir gün öncesinde Milli Eğitim Bakanı çıkıp bir programda ‘toplumsal cinsiyete duyarlı okul eğitimlerini tamamladık 162 okulda hayata geçireceğiz’ açıklamasını yapmıştı. Hemen proje hedef gösterilmeye başlandı. Milli eğitim bakanının açıklamasının hemen ertesi gününde bu projenin sonlandırıldığı açıklandı. Devamında YÖK, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinden tutum belgesi hazırlamıştı. Müfredatın düzenlenmesinden, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ders olarak okutulmasına ve birtakım projelerin hayata geçirilmesine kadar… Ve tüm rektörlüklere göndermişti. Ardından yeni YÖK başkanı bir açıklama yaparak ‘toplumsal cinsiyet eşitliğe bizim değerlerimizle mütenasip değildir, uygun değildir. Sonlandırıyoruz, diyerek sitelerinden bu tutum belgesini kaldırdılar.
“MEB, EĞİTİM KURUMLARINI DİNİ YAPILARA DEVRETTİ”
Son yayınlanan yönetmelikle birlikte tüm sosyal etkinlik alanlarından toplumsal cinsiyet eşitliği çıkarıldı ve devamında da bu sosyal etkinlik faaliyetlerini STK ve uluslararası kuruluşlarla birlikte devam edeceği söylendi. Şimdi biz 17 yıla baktığımızda özellikle 4+4+4 sisteminden sonra bu STK ve uluslararası kuruluşların Aladağ, Karaman, Kulp, Taşkent, Dikili ve en son Ümraniye Fıkıh Der vakasında yaşadığımız gibi kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Son yönetmelikle birlikte tüm eğitim kurumlarını Milli Eğitim Bakanlığı protokol ve işbirlikleri ile sınırlı kalmayıp çok daha geniş yetkiler vererek bu dini yapılara devretmiş durumda.”
Feray Aytekin Aydoğan, yapılan değişiklik ile kadınların yok sayıldığını ifade ederek şöyle devam etti:
“İktidar, genel olarak kendi rejimlerini inşa etmek noktasında başlangıç olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alıyor. Yeni rejim inşasına ancak toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayarak, kendi ideolojileri doğrultusunda bir inşa süreci hayata geçiriyor. Biz bunu söylemlerinde de çokça gördük. Örneğin; ‘işsizliğin nedeni kadınlardır. Kadınların kariyeri anneliktir. 3 yetmez 5 çocuk doğurun’ söylemleriyle kadınları bütün toplumsal yaşam alanlarından yok sayan politikaları hayata geçiriyorlar.”
“MEB, TARİKAT VE CEMAATLERE SOSYAL ETKİNLİK YAPTIRACAK”
Yapılan değişikliğe bir tepki de CHP kanadından geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “MEB, tarikat ve cemaatlere okullarda sosyal etkinlik yaptıracak” diyerek şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanlığı vakıf ve derneklere yetkilerini devretmesi nedeniyle eleştirilirken, Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile tarikat, cemaat, vakıf ve derneklerin okullara girebilmesi için yeni bir kapı daha araladı. Daha önceki süreçlerde tarikat ve cemaatlere ait vakıf, dernekler üzerinden kurulan yurtlarda neler yaşandığı ortada. Aladağ’da, Karaman’da yaşananlar MEB’e ders olmamış. Protokoller çerçevesinde okullara giren vakıf ve dernekler bundan sonra elini kolunu sallaya sallaya okullara girecek. Yandaş okul müdürleri de buna engel olamayacak. Yönetmelik değişikliğinde gördüğümüz en önemli nokta, bu vakıf ve derneklerin yaygın ve örgün eğitim kapsamında her düzeyinde etkinlik yapabilecek olması. Yani 4 yaşındaki çocuğa da, 70 yaşındaki yurttaşa da ulaşmış olacaklar. Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ni bir gazetenin olumsuz haberleri ile kaldıran MEB, tüm mevzuatta temizlik yapıyor.”
Eren Güven – Cebrail ARSLAN / ANKARA
Yoruma kapalı.