Alevi Haber Ajansi

‘Maraş’ta suçluları gizleyen ve katliamı önlemeyen devlet pratiği vardı’-VİDEO

PİRHA- İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Maraş Katliamı’nda suçluları gizleyen, delilleri ortadan kaldıran ve katliamı önlemeyen bir devlet pratiği ile karşı karşıya kalındığını söyledi. Yoleri, “Alevilerin kendi kimliklerinden, inançlarından vazgeçmemeleri ve kültürlerini yaşatmaya çalışmalarının karşılığı devlet katında katliamlardır” dedi. 

Haberin videosu

19-26 Aralık 1978 yılında Maraş’ta yaşanan katliamda resmi rakamlara göre 111 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı, 550’ye yakın ev, 300’e yakın iş yeri yakılarak tahrip edildi. Katliamda hayatını kaybedenlerin birçoğunun ise mezar yerleri hala bilinmiyor.

Maraş Katliamı’nın 41. yılı dolayısıyla İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, PİRHA‘ya konuştu. Alevilere yönelik katliam girişimlerinin önceden planlandığına dikkat çeken Yoleri, katliamın sorumluların ortaya çıkarılarak yargılanmasında siyasi bir iradenin ortaya çıkamadığını ifade etti.

“FAİLLERİ YARGILAYACAK SİYASİ İRADE YOK”

Yoleri, Maraş Katliamı faillerinin bulunması ve olayın aydınlatılması için birçok çaba sarf edilmesine rağmen halen yol alınamadığını hatırlatarak, “Bugüne kadar faillerinin bulunması, olayın aydınlatılması için bunca çabaya rağmen maalesef yol alınamadı. 7 gün boyunca 120 insanın öldürüldüğü, yüzlere ev ve iş yerinin tahrip edildiği bir olaydan söz ediyoruz. Unutulması mümkün olamayan, acısı silinemeyecek bir olay. Buna ilişkin bugüne kadar ne etkili bir soruşturma yürütüldü, ne de gerçek faillerinin ortaya çıkarılarak yargılanmasında siyasi bir irade ortaya çıktı. Bu katliamda yaşam hakkının bu şekilde ihlal edilmesi kabul edilebilir değil. Mesele bunun yaşam hakkı ihlal edilmeden önce engellenmesidir” diye konuştu.

“DEVLETİN TEKÇİ YAPISINA İTİRAZ EDEN DÜŞMAN GÖRÜLÜYOR”

Alevilere dönük bu tür katliamların tamamının aylar öncesinden planladığını söyleyen Yoleri, katliamların devlet destekli güçler tarafından yapılmaya çalışıldığının altını çizdi. Yoleri, devletin tekçi yapısına itiraz eden tüm kesimlere karşı düşmanca bir tutum sergilediğine değinerek, “Bununla ilgili kamuoyu araştırmaları yapıldığı ve özellikle bazı mahallelerde insanların bu katliamı yapmaya kışkırtıldığını görüyoruz. Bu katliamın yaşandığı yerlerde karşımıza çıkan gerçekliklerden bir tanesi. Devlet güçleri ve devletin desteklediği güçlerin de karıştığı bu olaylar önceden planlanarak gerçekleştirilen olaylar. Devletin Alevilere, farklı inanç kesimlerine yaklaşımını ortaya koyan olaylar. Kürtler ve Aleviler söz konusu olduğunda devletin makbulüne, tekçi yapısına itiraz eden veya karşı koyan kesimlere yönelik düşmanca bir yaklaşım var. Alevilerin kendi kimliklerinden, inançlarından vazgeçmemeleri ve kültürlerini yaşatmaya çalışmalarının karşılığı devlet katında katliamlardır. Çünkü bu sesi duymak istemiyorlar ve Alevilerin bu güçlü duruşlarının devam etmesi devlet açısından kabul görülmüyor” ifadelerini kullandı.

“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE ORTAK MÜCADELEYE GEREK VAR”

Aleviler ve diğer farklı kesimlere karşı halen benzer tehditlerin varlığını devam ettirdiğini belirten Yoleri, ülkede yaşayan tüm toplumsal kesimlere, sorunların çözümüne dair ortak hareket ve mücadele etme çağrısında bulundu.

Yoleri, devletin inanç özgürlüğü dışında demokrasi, ifade özgürlüğü ve halk iradesini reddettiğine vurguda bulunarak şunları dile getirdi:

“Bugün hala benzer tehditlerin varlığından söz edebiliyoruz. En son İzmir’de bir kapıya çarpı işareti konulmasında Süleyman Soylu’nun açıklaması dikkat çekiciydi. Bu tür olaylar bir katliama dönüşünceye kadar devlet katında çocukların yaptığı bir olaymış gibi  gösterilip ama katliam boyutuna geldikten sonra da suçluları gizleyen, delilleri ortadan kaldıran ve katliamı önlemeyen devlet pratiği ile karşı karşıya kalıyoruz. Alevilerin inançlara yönelik bu tür tehditler karşısında çok daha birlikte ve örgütlü bir mücadeleye yönelmeleri gerektiğine inanıyorum. Bu ülkede yaşayan herkesin sorunların çözümünde ortak hareket etmesine ihtiyaç var. İnanç özgürlüğü konusunda sadece Aleviler değil bütün inanç grupları tehdit altında. İnanç özgürlüğüne rıza göstermeyen, kabul etmeyen devlet aklı ifade özgürlüğünü de, demokrasiyi de, halkın iradesini de reddediyor.”

PİRHA/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak