PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Yenimahalle Şubesi ve Cemevi, Batıkent Meydanı’nda Maraş Katliamı’na dair açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Maraş Katliamı faşistlerin tetikçiliğini yaptığı, egemenlerin yönlendirmesiyle gerçekleştirilen planlı ve organize bir katliamdır” denildi.
19-26 Aralık 1978 yılında Alevi toplumu bir kez daha katliamla karşı karşıya kaldı. Maraş Katliamı olarak tarihe kazınan ve sorumluların hesap vermediği katliamın üzerinden 43 yıl geçti.
Alevi toplumu ve kurumları Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri birçok kentte anarken, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Yenimahalle Şubesi ve Cemevi, Batıkent Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı PSAKD Batıkent Şube Başkanı Onur Şahin okudu.
“MARAŞ KATLİAMI’NIN ÜZERİNDEN 43 YIL GEÇTİ”
Maraş Katliamı’nda yüzlerce insanının katledildiği, binlerce insanın yaralandığı, on binlerce insanın ise göç etmek zorunda bırakıldığı belirten Şahin, “Maraş Katliamı 19 Aralık 1978 günü akşamı saat 21:00’de ülkücü bir faşistin Çiçek Sinemasında gösterilen “Güneş Ne Zaman Doğacak” adlı sağ içerikli antikomünist bir filmi izleyenlerin üzerine tahrik ve provokasyon amacıyla bomba atması ile başladı. Ardından daha önce Maraş’ın çeşitli ilçelerinden gelen ve önceden hazırlıklı olan faşist militanların kışkırtmalarıyla gerici güruhlar CHP Maraş İl Binasına saldırdılar. Ertesi gün Alevi canlarımızın yoğun olarak gittiği bir kıraathane bombalandı. Bir gün sonrasında ise TÖB-DER üyesi iki öğretmen faşistler tarafından vurularak öldürüldüler. 22 Aralık 1978 günü iki öğretmenin cenazesi bilerek işlemleri geciktirilerek Cuma Namazı saatine denk getirildi. Cenazeler taşındığı sırada Bağlarbaşı Camii imamının “Bir Alevi öldüren beş kez cennete gider. Komünistlerin ve Alevilerin Cenaze namazları kılınmaz” şeklindeki insanlık dışı ve aşağılık vaazının ardından harekete geçen katil sürüleri cenazelere saldırdılar ve cenazeler ortada kaldı” dedi.
“KATLİAMIN ARDINDAN BİNLERCE ALEVİ VE SOLCU MARAŞ’I TERK ETMEK ZORUNDA KALDI”
Katliam sürecinde güvenlik güçlerinin saldırıları izlediklerini söyleyen Onur Şahin, “Faşistler 23 Aralık 1978 günü Alevilerin ve solcuların evleriyle işyerlerine saldırmaya ve buldukları insanları katletmeye başladılar. 24 Aralık 1978 günü ise Maraş’ta yer gök vahşice katliama uğrayan mazlum halkımızın çığlıklarıyla inliyordu. Vahşet dünya tarihinde eşine çok az rastlanabilecek bir korkunçlukta devam etti. Devlet güçlerinin gözü önünde insanlarımız parçalanarak, kurşunlanarak, çivilenerek, kazanda kaynatılarak katledildiler. Kadınlarımıza tecavüz edildi. İnsanlarımızın malları mülkleri talan edildi. Evleri yakıldı. Ana karnındaki ve kundaktaki bebeklere dahi acımasızca kıydılar. Faşistler yolları kapatıp hastaneleri kuşatarak yaralıların tedavilerini engellediler. Birçok insanımızı da bu yüzden kaybettik. Katliamın ardından binlerce Alevi ve solcu yurttaşımız canlarını kurtarmak için Maraş’ı terk etmek zorunda kaldılar, Maraş’ın demografik yapısı değiştirildi” diye belirtti.
“MARAŞ KATLİAMI PLANLI BİR KATLİAMDIR”
Bugüne kadar gerçekleştirilen bütün katliam davalarında göstermelik yargılamalar yapıldığını vurgulayan Şahin, “Katliamın gerçek sorumlularına ve planlayıcılarına hiç dokunulmadı. Katliamın üzeri kapatıldı. Katliamda başı çeken faşist katiller ödüllendirildi. Bu katillerin kimi milletvekili yapıldı. Maraş Katliamının üç müdahil avukatı Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de peş peşe faşistler tarafından katledildiler. Maraş Katliamı faşistlerin tetikçiliğini yaptığı ve egemenlerin yönlendirmesiyle gerçekleştirilen planlı ve organize bir katliamdır. İyi bilinmelidir ki; bu katliam bir insanlık suçudur. Devlet Maraş Katliamı’ndaki sorumluluğunu kabul etmeli ve özür dilemelidir. Maraş Katliamı yüzlerce yıldan beri Alevi halkımıza karşı gerçekleştirilen katliam, asimilasyon ve inkâr politikalarının bir parçasıdır. Yeni katliamlar yaşamamak için bütün katliamların hesabını sormak zorundayız. Maraş Katliamını unutmamak ve unutturmamak için 25 Aralık Cumartesi günü saat 11:00’de Maraş Merkez Yörükselim Mahallesinde bulunan Erenler Cemevinde buluşalım. Katledilen canlarımızı analım. Maraş Katliamının bir insanlık suçu olduğunu bütün Türkiye’ye ve Dünya’ya duyuralım” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından Maraş Katliamına dair fotoğraf sergisi açıldı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.