Alevi Haber Ajansi

Maraş Katliamı’ndan 36 yıl sonra topraklarına dönerek yaşamı yeniden kurdu-VİDEO

PİRHA- Maraş Katliamı sonrasında terk etmek zorunda kaldığı topraklara 36 yıl sonra ‘Yaşamı Yeniden ve Yerinde İnşa Hareketi’nin çağrısı ile dönen Haydar Şal, yaşadığı bölgeye hayat verdi. Şal, “Dağlara çıkarak 600 köke yakın ağaç aşıladım. 400 kök meşe fidesi diktim ve yine ilkbaharda 400 kök meşe fidesi dağıtacağım. Zor gitmelerin büyük dönüşleri olur. Bu tarihi bir adımdır ve topraklarımıza sahip çıkacağız. Bizim için gerçek olan topraklarımızdır” dedi. 

Maraş Katliamı sonrası bölgede yaşayan çok sayıda insan, çeşitli kentlere ve Avrupa’ya göç etmek zorunda kalmıştı. Katliam sonrası demografik yapısı değişen coğrafya insansızlaştırıldı.

Yaşamı Yeniden ve Yerinde İnşa Hareketi, 5 Ekim 2019’da Maraş’ın Elbistan ilçesinin Yalıntaş (Axtil) Köyü Kocapınar mezrasında kadınların öncülüğünde 5000 badem ağacı dikerek çalışmalarına başladı.

Maraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Sevdilli Mahallesi’nde yaşayan Haydar Şal, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı 1986 yılında göç etmek zorunda kalıp, İstanbul’a yerleşmiş. Yaşamı Yeniden İnşa Hareketi’nin çağrısıyla 36 yıl sonra geri döndüğü köyünde tarım ve arıcılıkla uğraşan Haydar Şal, tarihi bir adım attıklarını ifade ederek yaşamın yeniden inşasının ancak ve ancak kendi toprakları üzerinde olacağını kaydetti.

ZOR OLAN GİDİŞLER VE BÜYÜK GERİ DÖNÜŞ

Katliam sonrası bölgeyi 1986 yılında zorunlu olarak terk ettiklerini söyleyen Şal,  ‘zor gidişler’ olarak nitelendirdiği göçlerinin büyük bir dönüşle tersine döndüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Burası bizim atlarımızın yerleşim yeridir. Bu topraklar bizim için değerliydi. 40 seneye yakın İstanbul’daydım. Ama aklımız da, gönlümüz de hep toprağımızdaydı. Bizler buradan kolay değil zor gittik. İsteyerek topraklarımızı terk etmedik. Buradan giderken de bunun bilincindeydik. Zorla gönderildiğimiz topraklarımız gönlümüzde kaldı. Dönemin ekonomik koşulları ve siyasi konjonktürel yapısı buraları göçe zorladı. Ama buralardan asla vazgeçmedik. Taştır, çetindir, zordur ama bizlerin anıları var. Zor gitmelerin büyük dönüşleri olur. Bizim dönüşümüz de büyüktür ve büyük olacaktır. Bu tarihi bir adımdır ve topraklarımıza sahip çıkacağız.”

YARIM ASIRDIR DEVAM EDEN MARAŞ KATLİAMI

Maraş Katliamı ve devamında 1980 askeri darbesi ile bölgenin insansızlaştırılmasının hedeflendiğini dile getiren Şal, “Buradan göç ettirilmemiz katliamın bir devamıydı. Maraş’ta o dönem siyasi bir yükseliş vardı. Bu da bazı kesimleri rahatsız ediyordu. Bunların yuvaları daralıyordu. Halk haklının kim olduğunu anlıyordu. Bunun bilincinde Maraş Katliamı’nı yaptılar. Bu kıyımdan sonra insanımız artık rahatsız edildi. Bu bir devlet projesiydi. Amaç bölgenin insansızlaştırılmasıydı. Bunu da bir şekilde becerdiler. Bu yarım asırdır devam ediyor. Alevi-Kürt köylerinin hepsi buraları terk etmek zorunda kaldı” diye konuştu.

GERİ DÖNÜŞ KARARI

Şal, Yaşamı Yeniden İnşa Hareketi’nin çağrısıyla terk etmek zorunda kaldığı topraklara dönüş hikayesini şöyle anlattı:

“Bu göçten sonra uzunca  bir süre buralara gelemedik. Ticaret ile uğraştım. Sonrasında turist gibi gelip gittik. Bizlerin geçmişi bu topraklardaydı. Yaşamın yeniden inşa hareketinin bu çalışaması bizler için bir fırsat oldu. Ne yapabiliriz diye konuştuk ve köye geri dönmeye karar verdik. Toprağa sahip çıkmayanın kökü olmaz. İlk geldiğimde evim yoktu ve bir seneyi çadırda geçirdim. Emek vererek gece gündüz çalıştım. Zor gidiş bizleri buraya büyük bağlamıştı. Sonrasında ise başardım. Bir amaç da bölgenin ekonomisini kalkındırmaktı. Bizler insanlarımızı kapitalizme muhtaç etmemeliyiz. Asıl kazandıran bu topraklardır.”

400 MEŞE AĞACI DİKTİ, 600 AĞAÇ AŞILADI

Başlattıkları ağaçlandırma çalışmaları kapsamında şimdiye dek 400 kök meşe fidanı diken Haydar Şal, bunun devam edeceğini sözlerine ekleyerek, “Buraya geldikten sonra bölgeye değişik bitkiler getirdim. İlk lavanta ektim. Bölgemizde olmayan ağaçları ektim. Dağlara çıkarak 600 köke yakın ağaç aşıladım. 400 kök meşe fidesi diktim ve yine ilkbaharda 400 kök meşe fidesi dağıtacağım. Bölgemizde olmayan çeşit çeşit ağaç diktim. Kim yardım isterse giderim onun ağacını da aşılarım. Domates, elma, kayısı, kuşburnu, kabak gibi birçok şeyin bir senelik kurutmalığını yaptım. Her hafta elde ettiğim ürünleri dostlarıma gönderiyorum” ifadelerini kullandı.

“TARİHİ ADIM ATTIK, GERÇEK OLAN TOPRAKLARIMIZDIR”

‘Bizim attığımız adım tarihidir. Ölümsüz bir iş yapıyoruz’ diyen Şal, tüm Maraşlıları bu çalışmaya emek vererek büyütmeye çağrısında bulunarak şöyle devam etti:

“İnsanlar bu emeklerimizi takdir ettiler. Avrupa’dan insanlar bizlerle görüşmek için geldiler. Emek evlat gibidir. Toprak senin olursa ve üretirsen her attığın taş sırtına değse dahi yorulmazsın, anlamlıdır. Yaşamı Yeniden İnşa Hareketi’ni algılamak lazım. Ben dinledim ve onları algıladım. Bizler bir emek sarf ediyoruz. Burada maddiyat yok, bir gönüllülük var. Bölge insanımız bu çalışmaya katılsın. Emek verenler ölümsüzdür. Bizim attığımız adım tarihidir. Ölümsüz bir iş yapıyoruz. Yaşam yeniden inşa edilecek ise burada yani yerinde inşa edilecektir. Bizim için gerçek olan topraklarımızdır.”

Ersin ÖZGÜL/MARAŞ

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak