PİRHA-Maraş Katliamının yaşandığı dönemde lise öğrencisi olan Kemal Bulut, o süreçte yaşananlara değinirken; “Evleri yaka yaka geldiler. Sadece bizim köyde 17 kişi öldürüldü. Ben askeri alana kaçtım. Yardım istedim. Ancak ‘Yardım edemeyiz. Biz de tehlikedeyiz’ dediler. Saldırganlar da dışarıdan bağırıyordu ‘Komünisti bırakın, öldürelim’ diye. Özellikle Alevilerin yaşadığı bölgelere saldırdılar” ifadelerini kullandı.
Maraş katliamının üzerinden 43 yıl geçti. Lise öğrencisi iken katliama tanık olan Afşin’in Kaşanlı Köyü’nden Kemal Bulut, o dönem yaşadıklarını PİRHA‘ya anlattı.
Alevilerin yaşadıkları bölgelere saldırıların gerçekleştiğini kaydeden Bulut, “Ölenlerin mezar yerleri belli değil. Katliamdan sonra hepimiz Maraş’ı terk ettik. Beni İstanbul’a gönderdiler. Ekonomik durumumuz iyi olmadığı için okulu yarıda bırakmak zorunda kaldık. Eğitim kaybımızın da nedeni Maraş Katliamıdır” dedi.
“MHP’LİLER ORGANİZE ŞEKİLDE SALDIRDI”
Bulut, lise birinci sınıftayken katliamın yaşandığını belirtirken, “1974-75 tarihlerinde ortaokula başlamak için oraya göçtük. Lise 1’inci sınıfa başladığım zaman Kahramanmaraş olayları başladı. Meslek lisesinde iki demokrat öğretmenin faşistler tarafından vurulmasıyla olaylar başladı. Öğrenciler olarak, öğretmenlerin cenazesinin kaldırıldığı gün yürüyüş düzenledik. Cenaze, Maraş’ın merkezindeki Ulu Cami’nin oraya götürülünce, MHP’liler organize şekilde bizim konvoya saldırdılar. Maraş kalesinden taş, camlardan masa, sandalye attılar” diye konuştu.
“FAŞİSTLER BAĞIRIYORDU: KOMÜNİSTİ BIRAKIN, ÖLDÜRELİM”
Katliamın başladığı günden sonra yaşananlara da değinen Bulut, şunları söyledi:
“Askerler geldiğinde de müdahale etmedi. Cenazeleri zor şekilde alandan çıkardık. Olaylar mahalle mahalle yayılmaya başlamıştı. Evler yakılıyordu. Sabah erkenden kalkıp, Yörükselim Mahallesi’ne gittim. Gıjik dedenin vurulduğu kahvehane önünde toplanmaya başladık.
Faşistler tekrardan saldırdılar. Mücadele ettik ama bizde silah yoktu. Taş ve sopalarla karşı koymaya çalıştık. Evleri yaka yaka geldiler. Sadece bizim köyden 17 kişi öldürüldü. Ben askeri alana kaçtım. Yardım istedim. Ancak ‘Yardım edemeyiz. Biz de tehlikedeyiz’ dediler. Saldırganlar da dışarıdan bağırıyordu “Komünisti bırakın, öldürelim” diye. Askerler beni kovaladı ama ben çıkmadım. Helikopter indi alana.
‘Ateş serbest’ sesini duydum. Askerler, arkamdaki faşistlere sıktı. Havaya ateş edenler de vardı. Faşistler daha sonra askerlere ‘Sizden hesabı soracağız’ diye bağırdılar. 100-150 kişi askeri alana sığındı. Üç gün sürdü böyle. Evlerimiz hep yanmıştı.”
“ÖZELLİKLE ALEVİLERİN YAŞADIKLARI BÖLGELERE SALDIRDILAR”
Bulut, katliamın ardından Alevilerin bölgeyi terk ettiklerini söyledi. O süreçte İstanbul’a gönderildiğini de belirten Bulut, “Ölülerimiz açıktaydı. Özellikle Alevilerin yaşadığı bölgelere saldırdılar. Ölenlerin mezar yerleri belli değil. Katliamdan sonra Maraş’ı hepimiz terk ettik. Beni İstanbul’a gönderdiler. Ekonomik durumumuz iyi olmadığı için okulu yarıda bırakmak zorunda kaldık. Eğitim kaybımızın da nedeni Maraş katliamıdır” ifadelerini kullandı.
“ANMALARI YASAKLASALAR DA YÜREĞİMİZDEN ÇIKMAZ”
Kahramanmaraş Valiliği’nin, katliamda yaşamını yitirenler için yapılacak anma etkinliklerini yasaklamasına da tepki gösteren Bulut, “Maraş’ın anmasını yasaklasalar da yüreğimizden çıkmaz. Unutulmaz. Katliamın MİT organizasyonu olduğu ifade edildi. Bunu zaten biliyorduk” dedi.
Barış KOP / İSTANBUL
Yoruma kapalı.