PİRHA-PSAKD Kadıköy Şubesi/İçerenköy Cemevi’nde Maraş Katliamının 45. yılında panel düzenlendi. 70’lerin ortasına kadar Alevilerin sosyalist hareketlere dahil olmasının Alevi eşittir Komünist özdeşliğini pekiştirtirdiğini belirten Prof. Dr. Çiğdem Boz, “Sünni halkın huzursuzluğundan ve ekonomik sıkıntılarından faydalanan MHP ve Ülkü Ocakları bunu kullanarak Alevilere şiddeti haklı kılmaya çalıştı. Bu bir anlamda Kızılbaşların mallarının yağmasıydı” dedi.
Maraş Katliamının üzerinden 45 yıl geçti. 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında, sadece bir hafta içerisinde resmi verilere göre 111, resmi olmayan beyanlara göre ise 500’ün üzerinde insan yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı, 210 ev ve 70 iş yeri tahrip edildi. Öncesinde ve sonrasında yaşanan katliamlar gibi Maraş Katliamında da ne adalet sağlandı ne de yüzleşme yaşandı. O günün acılarıysa bugün hala devam ediyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadıköy Şubesi/İçerenköy Cemevi’nde Maraş Katliamının 45. yılında panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Pir Sultan Abdal Kültür Derneği GYK Üyesi Basın Yayın Sekreteri Hüseyin Ağçal’ın yaptığı panele Prof. Dr. Çiğdem Boz, Doç. Dr. Hakan Güneş ve Maraş Katliamı tanığı Rahime Polat konuşmacı olarak katıldı.
“KATLİAM, DEVLETİN GÖZETİMİNDE GERÇEKLEŞMİŞTİR”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren PSAKD Kadıköy Şubesi İçerenköy Cemevi Yöneticisi Şengül Şimşek Ayvadaş, “Maraş Katliamı da diğer Alevi katliamları gibi devletin gözetiminde gerçekleşmiştir. Şehirdeki kolluk kuvvetleri hiçbir müdahalede bulunmayarak katliama ortak olmuştur. Maraş’ta, yüzlerce insan sadece Alevi olduğu için hunharca katledildi.”
“MARAŞ KATLİAMI, ÖNCEDEN PLANLANDI”
Maraş Katliamı tanığı Rahime Polat ise, “Maraş Katliamı önceden planlanmış, yağmaya dayalı, insanlık dışı bir olaydı” dedi.
“MHP VE ÜLKÜ OCAKLARI ALEVİLERE ŞİDDETİ HAKLI KILMAYA ÇALIŞTI”
1977-1979 yıllarının dünya ekonomisinde iktisadi bunalım yılları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çiğdem Boz, “Bu yüzden de önceki dönemlerde ülkeye giren dış kaynağın kesildiğini ve 1962-76 arasında yaşanan iktisadi büyüme durdu. Böyle bir ortamda kentlerde görünür olmaya başlayan Aleviler ufak ufak sermaye biriktirmeye, iş yeri açmaya başladılar. Sünni esnafın hakim olduğu piyasaya giren Alevilerin küçük burjuvazisi ekonomik olanakların bölüşümü konusunda Sünni esanafa rakip oldu bir anlamda. 70’lerin ortasına kadar Alevilerin sosyalist hareketlere dahil olması Alevi eşittir Komünist özdeşliğini pekiştirmişti. Sünni halkın huzursuzluğundan ve ekonomik sıkıntılarından faydalanan MHP ve Ülkü Ocakları bunu kullanarak Alevilere şiddeti haklı kılmaya çalıştı. Bu bir anlamda Kızılbaşların mallarının yağmasıydı” diye belirtti.
“MARAŞ KATLİAMI, ÇOK FAİLLİ BİR CİNAYETTİR”
Maraş Katliamının çok failli bir cinayet olduğunu belirten Doç. Dr. Hakan Güneş, “Tek faili olmayan bir cinayet, katliam. Bu cinayetin bir uluslararası boyutu var bir de yerel güçler var. Suçu sadece katliamı gerçekleştiren yerel insanlara atmayalım ama onları da maşa olarak aklamayalım. Onlar suçlular, soğuk bir şekilde cinayeti işlediler ve yaptıklarını itiraf edip özür dilemek zorundalar. Bu çok failli katliamın bütün aktörlerinin ulusal ve uluslarası düzeyde hukuken yargılanması gerekiyor” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.