PİRHA- Antalya Manavgat’taki orman yangınında evi ve tüm eşyaları yanan Hasan Oğuz, yangın üzerinden geçen 2 aya rağmen kaderleri ile baş başa bırakıldıklarını söyledi. Oğuz, “İki ay önce bir yangın geçirdik, maalesef daha yaralarımız sarılmadı, kaderimizle baş başa bırakıldık. Devlet bir konteyner verdi; içerisinde dört tane sünger döşek, iki tane yastık var. Bizim yaralarımıza merhem olsunlar, sesimize kulak versinler” dedi.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz’da başlayan ve 10 gün sonra kontrol altına alınabilen yangınlarda 59 mahallenin ve 65 bin hektar ormanın yandığı belirtildi.
Manavgat’ta yanan evlerin yerine yenilerinin inşaa edilebilmesi için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan proje ise tartışma konusu oldu. Antalya Manavgat’ta AFAD yetkililerinin, evleri yanan insanlara zararlarının tamamını tazmin etmelerini öngören bir senet imzalatmaya çalıştığı bildirildi.
İddiaya göre, AFAD yetkilileri, daha önce mağdurlara, devletin zararın yüzde 40’ını karşılayacağı, kalan yüzde 60’ını da 2 yıl sonra faizsiz taksit ödemeleri taahhütünde bulunmuştu. Ancak AFAD’ın imzalatmaya çalıştığı senette, mağdurlardan zararları tamamen kendilerinin karşılaması isteniyor.
Manavgat’a bağlı Demirciler köyünden Ramazan Salcan, orman yangını üzerinden geçen 2 aylık süre zarfında yaralarını toplumsal dayanışma ile sardıklarını dile getirerek, verilen sözlerin yerine getirilmesi çağrısında bulundu.
“KADERİMİZLE BAŞ BAŞA KALDIK”
Orman yangını üzerinden geçen 2 aylık süreçte verilen sözlerin tutulmadığı eleştirisinde bulunda bulunan Oğuz, tek gözlü bir konteynerde yaşamlarını idame ettirmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Oğuz, “Devlet bir konteyner verdi çerisinde dört tane sünger döşek, iki tane yastık var. Ne nevresim, ne battaniye, ne yiyecek; kaderimizle baş başa kaldık. Manavgat’ta ve ülkede yardım severlerin desteğiyle şu anda yaşamımızı devam ettiriyoruz. Hayvanlarımız yandı, mallarımız yandı, evimiz yandı. Şu ana kadar bir yardım görmedik. AFAD kriz masası oluşturdu, köyde bize eve yapacaklarını söylediler. Ama maliyeti ne olacak, kaç metre kare olacak? Herhangi bir cevap alamadık” diye konuştu.
“MECBUR KALIP AFAD’IN SENETLERİNE İMZA ATTIK”
Oğuz, evleri yanan mağdurlardan kayıt alan AFAD’ın boş senede imza attırdığını ve bu senet bedelinden de ev sahiplerinin haberi olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bize söyledikleri evin maliyetini bilmediğimiz için AFAD’ın senetlerine imza atmadık, kabul etmedik. Fakat bundan yaklaşık 3-4 gün önce köyün hepsi imza arttığı için mecbur kaldım ben de açık senede imza attım. Ama kaç metre kare olacak? Kaç paraya mahal olacak? Hiçbir şey bilmiyoruz. Bizim burası atalarımızdan kalmış bir toprak. Rahmetli babamız atalarından kalan emaneti bize emanet etti. Mecbur kaldık, açık senede imza attık. Buradan yetkililere sesleniyorum. En kısa zamanda bize kaç paraya mal olacağını, kaç metre kare ev yapacaklarını lütfen bize söylesinler.”
“ATA TOPRAKLARIMIZA GÖZ DİKMESİNLER, SESİMİZE KULAK VERSİNLER”
Annesi, babası ve ninesinden miras kalan tarihi eşyaların da yandığını belirten Oğuz, verilen sözlerin yerine getirilmesi çağrısında bulunarak şunları kaydetti:
“Yangından geriye kalan annem, babam ve nenemin bize miras bıraktığı bakır kazanlar, güğümler, tüfek yandı ve maalesef sahip çıkamadık. Onlar bize emanet etti fakat çocuğumuza, torunlarımıza atamızdan kalan bir iğne bırakamayacağız. Mal mülk alınır fakat bu maneviyatlarımız, bu yaralarımız nasıl sarılacak? Tekrar buradan büyüklere sesleniyorum. Bizim ata topraklarımıza göz dikmesinler, ne yapabileceklerse açık net bir şekilde söylesinler. Şu anda üvey evlat gibiyiz, kendimizi bir mülteci olarak görüyorum. Devlete buradan sesleniyorum. Bizim yaralarımıza merhem olsunlar, bizim sesimize kulak versinler. Biz bu ülkenin vatandaşı isek, vergi ödüyorsak bize sahip çıksınlar.”
Cebrail ARSLAN-Ersin ÖZGÜL/ANTALYA
Yoruma kapalı.