PİRHA- Mamak Emek Ve Demokrasi Güçleri, Tuzluçayır’da 1 Mayıs nedeniyle açıklama yaptı. Açıklamada herkes Tandoğan alanına davet edildi.
Bugün 1 Mayıs. Mamak Emek Ve Demokrasi Güçleri, Ankara Merkezi 1 Mayısı’nın yapılacağı Tandoğan alanına gitmeden önce Tuzluçayır Meydanı’nda açıklama yaptı. Ortak açıklama metnini kurumlar adına Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu okudu.
“BU MÜCADELEDE TOPRAĞA DÜŞENLERİN ANILARINI BÜYÜTMEK İÇİN ALANLARDAYIZ”
Yapılan açıklamada, “İşçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların, ezilen halkların, tüm ötekileştirilen, yok sayılanların alanlara çıkıp taleplerini haykırdığı Emeğin Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günüdür. İşçi sınıfının büyük bedeller ödeyerek kazandığı gün olan 1 Mayıs’ta biz de taleplerimizi haykırmak için alanlardayız.
Dünya tarihinde ve ülkemizde 1 Mayıs’lar kanlı katliamlara sahne olmuştur. 77 Taksim 1 Mayıs’ında miting alanına silahlarla ateş açılması sonucu 34 kişi katledilmiş, 136 kişi yaralanmıştır. 29 Nisan1980’de Tuzluçayır Lisesi’nde yapılan 1 Mayıs eylemine polis ve asker silahlarla ateş açarak saldırmış Menekşe Erbay ‘Çocuklarımızı öldürecekler’ diyerek saldırıyı engellemeye çalışırken kalbinden vurularak burada katledilmiştir. Bizler bu mücadelede toprağa düşenlerin anılarını Tuzluçayır’da-Taksim’de her yerde yaşatmak ve onların mücadele ettiği işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışmasını büyütmek için 1 Mayıs alanlarındayız” denildi.
“İŞÇİLERİN PAYINA AÇLIK VE SEFALETTEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞMÜYOR”
İçinden geçilen dönemde eşi benzeri olmayan bir servet-sefalet kutuplaşması yaşandığı belirtilirken açıklama şu ifadeler ile devam etti:
“Son bir kaç yıl içinde reel ücretler hızla gerilerken sermayedarlar kâr rekorları kırdı. Ücretli çalışanların büyük çoğunluğu asgari ücrete mahkum edildi. AKP iktidarının övünmeyi pek sevdiği ekonomik büyüme gerçekte kapitalist para babalarının büyümesidir. O çok övündükleri ekonomik büyümeden işçi emekçilerin payına açlık ve sefaletten başka bir şey düşmemektedir. Sermaye ve para babalarının zenginliği katlanırken, ağır çalışma koşulları altında azgınca sömürülen milyonlarca emekçi en temel gereksinimlerini dahi karşılayamaz hale getirilmiştir. Bu yıkım karşısında hak arayan işçi ve emekçilerin karşısına polis ve jandarma copuyla devletin zor aygıtı dikilmiştir. Bunları her işçi grevinde, her işçi eyleminde açık açık gösteriyorlar. Daha dün Urfa Özak İşçileri grevinde Devlet, valisiyle, jandarması, polisiyle patronun yanında nasıl durduysa bugün de İzmir’de Lezita işçilerinin grevinde devletin tüm kurumları patronun arkasına sıralanıyor. AKP’nin sermaye iktidarı döneminde, bu direnişlerde yaşanan baskıların, grev yasaklamalarının yüzlerce örneğini saymak mümkündür. Bizler sömürüye, baskıya ve sosyal yıkım saldırılarına karşı 1 Mayıs alanlarındayız.
İşçi sınıfı ve emekçileri yeni saldırı yasaları bekliyor. Sermaye devleti, işçi ve emekçilerin elinde kalan kırıntı düzeyindeki hakları da ortadan kaldırmak istiyor. Sermayeye ucuz işgücü cenneti yaratılırken, çalışma koşulları tamamen güvencesiz hale getirilmek isteniyor. Yıllardır planlanan kıdem tazminatının gaspı, yapılan yeni düzenlemelerle yeniden gündeme alınarak işten atmaların kolaylaşması hedefleniyor. Bizler herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi talebiyle 1 Mayıs alanlarındayız.
“1 MAYIS ALANLARINDAYIZ”
Çocuklarımızın okula aç gitmediği, bir öğün yemek ve temiz su verildiği, MESEM projesi adı altında çocuk işçi haline getirilmediği, ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimden mahrum bırakılmadığı parasız, kamusal, anadilinde eğitim hakkı için, her mahalleye ve işyerine 7/24 kreş hakkı için 1 Mayıs alanlarındayız.
Parası olana en iyi hastanelerde sağlık hizmeti anında ve zamanında verilirken biz emekçiler nitelikli, gününde sağlık hakkımızı daha gür bir sesle istiyoruz. Hastane hizmetleri eşit ve parasız olmalıdır. Emeklileri sefalet ücretine mahkum edenlere, gençlerimize geleceksizliği reva görenlere karşı 1 Mayıs alanlarındayız.
Kadınlara yönelik çifte sömürü, cinayet, şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edildiği, 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanması için, kadın sığınma evlerinin yaygınlaştırılması için 1 Mayıs alanlarındayız.
“AKP İKTİDARI HER ALANDA BASKI VE ZORBALIĞINI ARTTIRMAKTA”
Emperyalist savaş ve saldırganlık politikaları her geçen gün tırmandırılırken halklar katledilmektedir. Ortadoğu’da bitmek tükenmek bilmeyen enerji hakimiyet savaşları bölgemizi kan gölüne çevirmeye devam etmektedir. İsrail Siyonizmine karşı direnen Filistin Halkının yanındayız. Filistin için timsah gözyaşları döküp her türlü ticari anlaşmaları son hızla devam edenlerin ve bu anlaşmaların önünü açanların kimler olduğunu Türkiye Halkları görüyor ve biliyor. Ülkemizde inançların ve halkların eşit yurttaşlığını savunmak için, halkların eşitliğini ve özgürlüğünü savunmak için, Kürt Sorununda Gerçek ve Kalıcı çözüm için 1 Mayıs alanlarındayız.
İşçi, emekçilere ve halklara dönük tüm bu saldırılar, aykırı her türlü ses baskı altına alınarak susturulmaya çalışılıyor. AKP iktidarı, her alanda baskı ve zorbalığını arttırmakta, grevleri yasaklamakta, direnişlere saldırmakta, her türlü muhalif sesi polis ve yargı zoru ile bastırmaya çalışmaktadır. İşçi sınıfı ve emekçiler ve Türkiye Halkları koşullarından ancak örgütlenerek, mücadele ederek, alanları doldurarak kurtulabilir. Sermayenin saldırılarına, iktidarın baskı ve saldırganlık politikalarına karşı mücadele ve direnişle karşı koyabiliriz.
İşçi Sınıfı ve sermaye sınıfının karşı karşıya geldiği gün olan 1 Mayıs’ta el ele, kol kola, omuz omuza haklarımız, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için alanlardayız”
Açıklamanın ardından “Buradan Ankara Merkezi 1 Mayısı’nın yapılacağı Tandoğan alanına geçeceğiz” denilerek çağrı yapıldı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.