PİRHA – Tokat’ta Yeşilırmak üzerine yapılması planlanan Omala Barajı Karakaya Hidroelektrik Santrali’ne köylülerin tepkileri sonucunda durdurma kararı verilmişti ancak dün görülen duruşmada mahkeme barajın devamına karar verdi. Barajın yapılmasına tepki gösteren köylüler, araziyi sulamaya su bile bulamayacaklarını belirttiler. Köylüler ayrıca HES’in Destan Dede Türbesi’nin yanından geçerek dergaha da zarar vereceğini söylediler.
Haberin Videosu
Yeşilırmak üzerine yapılması planlanan Omala Barajı Karakaya Hidroelektrik Santrali köylülerin itirazı ve doğaya tahribatı hiçe sayılarak mahkeme kararıyla dün devamına karar verildi. Karakaya Köyü’nde yaşayanlar PİRHA’ya tepkilerini dile getirdi.
“ARAZİLERİMİZ SUSUZ KALACAK”
Karakaya Köyü’nde yaşayan Yeter Polat, kışın İstanbul’a yaz aylarında köye geldiğini söyleyerek, yapılan HES projesini kabul etmediğini ancak devletin elinden kurtulamadıklarını söyledi.
HES projesiyle arazilerinin susuz kalacağını, ırmaklarının kuruyacağını ifade eden Polat, “Bunu istemiyoruz. Orada bulunan türbemize gelmesini istemiyoruz” dedi.
“Aslında direnmemiz gerekir, Karadenizli kadınlar çok iyiydi” diyen Polat, “Biz iyi kötü geçinip gittik ama bundan sonrakiler ne yapacak” şeklinde konuştu.
“YAŞLIYIZ, HES YAPILIRSA ÖLÜRÜZ”
Akgül Şirin de HES projesinin yaşamlarını tehdit ettiğini belirterek neden istemediğini şöyle açıklıyor:
“Ben onu hiç istemiyorum. Biz zaten yaşlıyız, bize bir şeyler olur, ölürüz. HES’in Tekkemizin yanından geçmesini de istemiyoruz. Tekkemizde yaz aylarında 50 tane kurban kesiliyor.”
“İÇME SULARIMIZDA POMPA VAR YARIN ODA ÇIKMAYACAK”
İbrahim Polat ise “Orada ziyaretlerimiz var, çeşmemiz var bunların hepsi harabe olacak” diyerek, “İçme sularımızda pompa var yarın onlar da çıkmayacak. Arazimizi sulamaya bile su bırakmayacağız. Kesinlikle HES’i istemiyoruz” dedi.
HES’in yapılmasıyla göçün de artacağını söyleyen İbrahim Polat, “Zaten göç vardı HES yapılırsa daha da artacak. Eskiden köy 140 haneydi, şimdi 15 hane kaldı” ifadelerini kullandı.
“HES TOPRAĞIN DAMARINI KURUTACAK”
“HES ile toprağın damarı kuruyacak hatta kurudu bile” diyen Cafer Dursun da yıllarca çiftçilik yapmış ancak HES’in suyun doğasını bozduğunu belirterek şöyle devam ediyor:
“Tozanlı deresine gidip gördük yapılan yerleri. Ağaçlar kurumaya başlamış, bizim burada o zaman ne sebze olur ne de bitki. Irmakta da su kalmayacak belki. Çiftçilik yapıyorum, şimdilik su var ama HES yapılınca Yeşilırmak yeteri kadar akmayacak. Suların kurumasından dolayı çoğu yerde pompalarımız çıkmıyor. Mücadele ettik ama gücümüz yetmiyor. Yapılan yerleri görüyoruz, duyuyoruz hiç kimse memnun değil. HES suyun doğasını bozuyor. Oradan artan suyla sebze sulasan bozulur. Tozanlı deresinde incele yaptım, gördüm.”
“YALNIZ KALDIK”
Mehmet Tuğsel de yıllarca Tokat Karakaya Köyü’nde şoförlük yapmış ancak o da göç etmek zorunda kalmış. HES’in yapılmasından bugüne kadar direnenlerden olduğunu ama köylü olarak tek kaldıklarını dile getiren Tuğsel, “Bize destek veren başka bir köy olmadığı için kendi gücümüzle, dernekle, köy halkıyla mücadele etti. Tuğsel, Destan Dede türbesi en fazla zararı gören yer olduğu için köy halkı da oraya inandığı için destek verip mücadele ettik” dedi.
Her konuda mağdur olduklarını söyleyen Tuğsel, “Şu anda doğa harikasını, ormanı bozuyor. Çeşmelerimizden su akmıyor, şifalı sularımızdan götürmeye su bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sevim KAHRAMAN – Semra ACAR / TOKAT
Yoruma kapalı.