İstanbul Okmeydanı Cemevin’de bir yakınının cenaze törenine katılmak için cemevi bahçesinde beklerken öldürülen Uğur Kurt davasında 3 yıldır tutuksuz yargılanan sanık polis Sezgin Korkmaz’a 12 bin 100 lira para cezası verilmişti. Cezayı veren mahkeme gerekçeli kararında polisin eyleminin meşru müdafaa olduğunu savundu.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Okmeydanı Cemevi’nde Mayıs 2014’te cenaze töreni için bekleyen Uğur Kurt’u silahıyla öldüren polis Sezgin Korkmaz’a 12 bin 100 TL adli para cezası vermekle yetinen İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, karara ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
Mahkeme, gerekçeli kararında, soruşturmanın ilk savcısı Hasan Yılmaz’ın valilikten soruşturma izni isterken Korkmaz’ın eyleminin meşru müdafaa kapsamında kaldığı iddiasını sürdürdü. Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Hasan Yılmaz, polis Sezgin Korkmaz hakkında valilikten soruşturma izni isterken polisin meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiğini iddia etmişti. Savcı Yılmaz’ın hazırladığı ilk iddianamede polis Korkmaz’ın 6 yıla kadar hapsi istenmişti. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenen “olası kast” ve 22. maddesindeki “taksir” kavramına yer verilerek, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 16. maddesine göre polisin meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında silah kullanmaya yetkisi olduğu belirtildi.
Mahkeme, olay anında polis Korkmaz’ın kendini ve diğer polisleri korumak amacıyla ani gerçekleşen saldırıyla orantılı olacak şekilde karşılık vermek zorunda kaldığını, bu nedenle silah kullanmasının yasal olduğunda tereddüt bulunmadığını savundu. Polis Korkmaz’ın silahından çıkan merminin Uğur Kurt’u öldürmeden önce ateş ettiği ve kaçmakta olduğu belirtilen eylemci Celal Karabayır’ın baş hizasının 26 cm uzağından geçtiği belirtildi.
POLİS DİKKATSİZ DAVRANDI İDDİASI
Mahkeme, olay yerinde bulunan komiser yardımcısı tanık E. Ö.’nün ifadesindeki “sıkma” şeklindeki talimatını, sorumluluğunda bulunan polislere verdiği, talimatının zırhlı araçtan inen polislere yönelik olmadığı beyanını anımsattı ve “Sanığın, müteveffanın (Uğur Kurt) ölümü sonucunu doğuran fiilinin, hedef alınan şahsa isabet ettirememesi nedeniyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından ileri geldiği mahkememizce kabul edilmiştir” yorumunda bulundu.
Yoruma kapalı.