PİRHA- İstinaf Mahkemesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Cemevinin 2 yıldır DEDAŞ tarafından kesilen elektriğinin bağlanması ve elektrik giderlerinin kamu tarafından ödenmesi için açtığı davada kararını açıkladı. Mahkeme, cemevinin bütün olarak ibadethane olup olmadığı konusunda yeterli delil olmadığını savunarak, cemevi binasının ibadethane kapsamında kabul edilecek bölümlerinin tespiti için keşif yapılmasını istedi.
Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevinin elektriği, ödenemeyen faturalar nedeniyle Ekim 2018’de kesilmişti. İbadethane olan cemevine, ticarethane aboneliği dayatması yapıldığı için normalden yüksek gelen faturaların tutarı 214 bin liraya ulaşmıştı.
2015 yılında Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına dayanarak, “Cemevi ibadethanedir. Aydınlatma giderleri ödenmelidir” kararı vermişti.
Bu karar üzerine cemevleri, cami, sinagog, havra gibi “ibadethane” statüsüne girdi. Buna göre, cemevlerinin aydınlatma giderleri Diyanet bütçesinden ödenecek; belediyeler cemevleri için arsa tahsisi yapabilecekti. Ancak Aleviler cemevi giderlerinin diyanet bütçesinden karşılanmasını istemiyor.
Diyarbakır’da 2001 yılında hizmete açılan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), yargı kararlarında cemevlerinin ibadethane statüsünde sayıldığı, camilere tanınan ücretsiz elektrik tüketim hakkının Alevilerin ibadet yeri olan cemevine de tanınması gerektiğini belirterek, iptal edilen elektrik aboneliğinin geri verilmesi için DEDAŞ’a dava açmıştı.
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davada elektriği kesilen cemevinin elektrik sarfiyat bedelinden muaf tutulması gerektiği belirtildi. Yaşanan mağduriyetin giderilmesi ve ilerde oluşabilecek tarifi imkânsız zararların önlenmesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek cemevinin elektriğinin yeniden bağlanması da talep edildi. Davalı DEDAŞ ise davanın reddedilmesini istedi.
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi’nin cemevine elektrik bağlanması için yaptığı ihtiyati tedbir talebini reddetti. Kararın gerekçesinde, davacı tarafın imkansız zararların ne olduğunu belirtmediği kaydedildi.
Enerji Piyasası Kanunu’nun Genel Aydınlatma başlıklı geçici 6. Maddesinin 3. Fıkrasında yapılan düzenleme ile ibadethane özelliği olan, ibadete açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelerin aydınlatma giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenek ile karşılandığı hatırlatıldı.
Gerekçede ayrıca, “Dava dilekçesindeki talebin ise cemevi binası, morg, cenaze yıkama yeri, taziye yeri, yönetim odası ve cem salonu olarak geçen bölümler olarak belirtildiği, her bölümün bir bütün veya ayrı ayrı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin davanın esasına girmek ve yargısal faaliyetin sonucunda tespit ile mümkün olacağı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir” denildi.
CEMEVİ AVUKATI DAVAYI İSTİNAF MAHKEMESİ’NE TAŞIMIŞTI
Önceki dönem PSAKD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Cafer Koluman, davayı İstinaf Mahkemesi’ne götürdü. İstinaf dilekçesinde, dernek binasındaki bölümlerin tamamının ibadethane olan cemevi ile bütünleşmiş birer parça olduğu, cemevi binasındaki bu hizmet bölümlerinin bu inanca mensup tüm toplumun ibadetine açık olduğu vurgulandı.
Derneğin istinaf talebini inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olduğuna karar verdi. İstinaf Mahkemesi, kararın gerekçesinde “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere cemevlerinin ibadethane niteliğinde olduğunda kuşku ve duraksama bulunmamaktadır” dedi.
Kanunda, topluma açık ibadethane niteliğindeki yerlerin aydınlatma giderlerinin Diyanet İşleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmasının düzenlendiği de belirtildi.
MAHKEME: İBADETHANE OLUP OLMADIĞI KONUSUNDA YETERLİ DELİL YOK!
Kararda davaya konu olan cemevinin bütün olarak ibadethane olup olmadığı konusunda yeterli delil olmadığı savunularak şunlar kaydedildi:
“Abonelik tesisi talep edilen derneğin her bölümünün değerlendirilerek ibadethane kapsamında kabul edilecek bölümlerinin ve bu bölümlere ait aydınlatma giderlerinin tespiti gerektiğinden ve bu hususun yapılacak yargılama faaliyeti ile tespit edilebileceği, abonelik tesisi talep edilen yerin bir bütün olarak ibadethane niteliğinde olup olmadığı hususunda bu aşamada dosyada yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususunun dosya kapsamında bu aşamada ispatlanamadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karar usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.”
CEMEVİ VE DEDAŞ 9 TEMMUZ’DA UZLAŞMIŞTI
Bu arada, 214 bin Lira elektrik borcu olan Diyarbakır Cemevi, 9 Temmuz’da DEDAŞ ile uzlaşıp, 85 bin TL ödeyerek borcunu kapatmıştı.
Diyarbakır Cemevi Başkanı Aydın Atlı, 10 Temmuz’da PİRHA’ya verdiği bilgide, “DEDAŞ daha önce 136 bin liraya indi. Daha sonra uzlaşma yoluyla 85 bin lirada anlaştık, elektrik açıldı. Şimdi abone işlemlerini başlatıyoruz” demişti.
PİRHA/ DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.